• kur masayı madam "despina"
    kirli beyaz muşamba örtülerini ser
    çek sediri asmanın altına
    yanına bir ince müzeyyen abla
    yine mi güzeliz yine mi çiçek
    hamdolsun
    taze mi bitti topik
    canın sağolsun
    amanın yine mi güzeliz yine mi çiçek
    altınbaş kadehe yağ gibi dolsun

    gece çok geç
    arzular şelale
    haber etsek o yare
    gelse bomontiden
    şereflendirse bizi
    olsak teyyare

    yine mi güzeliz yine mi çiçek....

    şeklinde devam eden bir sezen aksu şarkısının baş masa oyuncularından yaşlı teyzemiz
  • bir cinayet işlenmişti bu meyhanede, apikoğlu sucuklarının mı ne bişeysi öldürülmüştü, adı cinayete karıştı diye üzülmüştük.
    aile yeri olan kaç meyhane var? sizi kız kısmısı görünce hemen aile yerine alıyor garsonlar, ama herkes rakı içiyor sonuçta, çalıp şarkı söyleniyor, zorla şarkılara eşlik ettiriliyorsunuz. sade, çok sade içerisi, duvarda kız kulesi var, bir de galata kulesi, girişte de despina hanım portreden gülmüş biraz, hafif kafası da eğri, ama kimdir tanınmıyor sonuçta. despinanındır deyip içiyoruz. bir yıldır beklenen birini götüreceğim, tek umudum iki kadeh rakı, güzel bir sohbet ve özlemin daha da artmaması, iki kadeh rakıyla bitmesi. bilmiyorum bir meyhaneye güzelleme yazılır mıydı, yazdım gitti.
  • mozart'ın cosi fan tutte operasındaki hizmetçi kız karakteri.
    (bkz: subret)
  • güzel meyhanedir vesselam, herkes ciğerini sever ama ben patlıcanına bayılırım. inceden fasıl eşliğinde şöyle 2-3 dubleyle keyfe keyif katacaklar için saklıdır, istiklal'in ne nevizade'sine ne de asmalimescit'ine benzer.
  • hüküm gecesi'ndeki rum hatun.
    yeşil gözlü ve esmer ve etine dolgundur.iri,çevik ve asi bir vücudu, tombul ve oynak kalçaları vardır.
    ahmet samim'den sonra ahmet kerim,yemiştir.*
  • neptün'ün sekiz uydusundan birinin ismi.
  • kurtuluş'taki güzel mekan.

    bahçesinin üstünü ağaçlar örter ya tam ortadaki masanın bir sandalyesi boşluğa gelir. çiseleyen yağmur orada oturan şanslı kişiyi ıslatır. o kadar türk sanat musikisinin yanında travis'den why does it always rain on me akla gelir.
  • yörüngesi eğik olmayan neptün uydusu.
  • "despina'ya iki türlü gidilir: gemiyle ya da deveyle. karadan gelene başka, denizden gelene başka görünür kent.

    gökdelen tepelerinin, radar antenlerinin, rüzgarda beyaz, kırmızı, dalga dalga rüzgargüllerinin, kurum kusan bacaların, yaylanın göğe değdiği çizgiden fırlayışını gören deveci bir gemiyi düşünür; bir kenttir bu, bilir, ama kendisini çölden alıp götürecek yelkenli bir gemi gibi görür onu; henüz çözülmemiş yelkenlerini şişiren rüzgarla denize açılmaya hazır bir yelkenliyi, ya da demir gövdesinde sarsılan sıcak su kazanıyla buharlı bir gemiyi düşünür ve tüm limanları, vinçlerin doklara boşalttığı denizötesi ürünleri, değişik bandıralı mürettebatın, birbirinin kafasında şişe kırdığı meyhaneleri, her birinde bir kadının saçlarını taradığı ışık yanan zeminkat pencerelerini düşünür.

    denizci ise, kıyının pusunda, bir deve hörgücünün biçimini, sağa sola sallanarak ilerleyen iki benekli hörgüç arasında parlak püsküllü bir eyerin biçimini seçer; bir kenttir bu, bilir, ama hamudundan şarap tulumları, meyve şekerlemeleri, hurma şarapları, tütün yaprakları dolu torbalar sarkan bir deve gibi görür onu ve kendisini bu deniz çölünden alıp palmiyelerin dantel gölgesindeki tatlısu vahalarına, kalın kireç duvarlı, taş avlularında kızların, kollarını, tül peçelerin biraz içinde biraz dışında oynatarak, çıplak ayak dans ettikleri saraylara götüren uzun bir kervanın başında görür.

    her kent biçimini, karşısında durduğu çölden alır; iki çölün sınır kenti despina'yı böyle görür deveci ile denizci."

    le citta invisibili - italo calvino
  • (bkz: derpina)
hesabın var mı? giriş yap