• :) dil olmadan önce insanlar iletişim kuruyordu. ne yani dil olmadan önceki zamanda insan düşünemiyor muydu? düşünemeyip bir çok işlev yerine getiriyordu öyle mi?

    az mantıklı başlık açın rica ediyorum.
  • insanların kullandığı dil ile hayvanların kullandığı dil arasındaki fark insanların bilgiyi kopyalayabilmesidir. şöyle ki, bir aslan sürüsü başındaki aslan, uzakta bir geyik gördüğünde geriye dönüp bunun için bir çağrıda bulunabilir, ama sürüdeki bir aslan, aldığı çağrıyı başka bir aslana 'öndeki aslanın dediğine göre orada bir geyik varmış' seklinde aktaramaz. insanlığın zihinsel evrimi bilgiyi kopyalayıp aktarabilmesi ile gelişmiştir.(bkz: science and technology in world history)dil, bu bakımdan evrimsel bir role sahiptir ve anlamın paylaşımında rol oynar. fakat dil mi düşünceyi meydana getirdi, düşünce sonrası mı dil meydana geldi konusunda felsefe sahasında da ihtilaflar süregelmektedir. alain badiou, dilin düşüncenin ufku olduğuna dair gelişen söyleme karşı çıkar, analitik felsefeciler bir yana yakın dönem felsefesinde anlamı yakalamak için dil üzerine yoğunlaşıp kavramları ve kelimeleri berraklastirmaya yönelik girişimlerini eleştirir. dilin, düşünceleri dize getirmek ve aktarabilmek için üretildiğine ve çoğu zaman yetersiz kaldığı için sürekli olarak güncellendigine değinir. (bkz: sonsuz düşünce)
  • bu soruyu uzunca süre düşünmek isteyen arkadaslara bir soruda ben yoneltiyim.peki düşünmeden dil ile iletişim kurulabilir mi?

    (bkz: reverse engineering)
  • mümkündür.

    (bkz: dil olmadan düşünebilmek)
  • dusunce ascidir; kapali kapilar ardinda uretir, icinde kirli seyleri de barindirir.

    dil ise garsondur; kapali kapilar ardinda uretilenleri dis dunyaya servis eder, bu sirada cogu zaman asci olan dusuncenin kirliliginden eser yoktur.
  • nasıl ifade edildiğini görebilmeniz için soyut sanat eserlerine bakmanızı tavsiye ederim.
  • dil olmadan düşünebilmek mümkün olsa da kullanılan dilin düşünme biçimini etkilediği biliniyor.

    george orwell, bindokuzyuzseksendort romanında bu konuyu oldukça detaylı işler.
  • mümkünse aktarmak imkansız. hayvanlar gibi birbirinize bakarsınız aq yada çizmeye çalışırsınız pardon.
  • cevabı evet olacak. açıklayayım:

    bizler doğuştan düşünen varlıklarız.hatta hayvanlar da düşünür. başka türlü o maymunların sopalar tutup, merdivenleri yerleştirip gideceği yere ulaşıyor olması mümkün değil. tabi bu düşünme oldukça düşük seviyelerde, onlar yaşamsal faaliyetleri için daha çok iç güdülerine ihtiyaç duyuyorlar.

    insanlara gelecek olursak. bunun deneyini çokça yapmışlar zaten; ıssız adada, ormanda tek bırakılan çocuklar..
    dışarıdan hayvanlardan ve doğadan duyduğu sesleri taklit edecek onlar gibi olmaya çalışacaktır. yani bir dili olmadan, kelimesiz bir taklit. çünkü hayvanların ve doğanın bir dili yoktur.

    ama bir dil olmadan daha doğrusu dillerin zihnimizi zenginleştirdiği kavramlar, anlamalar olmadan ne kadar düşünebiliriz? ingilizce mağdurları bir ülkeyiz ve bilmediğimiz bir kelime duyduğumuzda o kelime ile zihnimizde hiçbir şey canlanmıyor. kelimenin anlamına sahip olmadan devam ediyoruz düşünmeye. ve bu da zihnimizin kavram sınırını oluşturuyor.
hesabın var mı? giriş yap