• desteklediğim ve savunduğum, birçok tartışmayı ortadan kaldıracak ve hayatı kolaylaştıracak durum.
    şöyle ki, her ortamda kolayca açılan ve tartışılan bir konu olmamalı düşüncesindeyim. nasıl bazı şeyleri sadece o konuda yetkin kişiler konuşabiliyorsa din de öyle olmalı. biraz daha açmak gerekirse, insanların dinlerini özgürce yaşayabilmesi gerektiğini savunan her insan başka birine neye inandığını sormamalı. çünkü bu onun özgürlüğüne müdahaledir. istanbul, ankara ve izmir gibi büyük şehirleri konumuz dışında bırakırsak ateist birinin bunu dillendirmesi pek de kolay olmamaktadır sanıyorum. zira içinde bulunduğu topluluk tarafından dışlanabilir ve bu onu yalan söylemeye iter. çünkü yalnız kalma korkusu aslında bir çok davranışımızın ve kabullenişimizin temelinde yatan en sağlam taştır.
    insanlar din hakkında konuşurken sadece konuşmazlar, karşısındaki ikna etmeye de çalışırlar. dindar olan* ve olmayan kişiler bunun kendine yapıldığını bir an düşünürlerse ne kadar rahatsız edici olduğunu görürler. müslüman insanların bunu çok sık yaptığını düşünenler için ise başka bir örnek vermek istiyorum. çünkü müslümanların bunu yaptığını zaten biliyoruz.
    bir üniversitenin biyoloji bölümünde zorunlu derslerden biridir evrim. ve bu derste insanların sudan başlayıp bugünkü haline gelene kadar nasıl evrimleştiğini anlatır ve öğrencilerin buna inanmasını isterler. inanmamak gibi bir şansınız yoktur. öğrenmeniz dersi geçmenize etken değildir çünkü. siz de inanmış gibi yaparsınız. tıpkı toplumdan dışlanmamak isteyen bir insanın mensup olmadığı bir dinden olduğunu göstermesi gibi. ve bu hiçbir özgürlüğe sığmaz.
    aynı zamanda bir inanış hakkında haksızca eleştriler duyarız çoğu zaman. belki bazen biz de yaparız. ama biz bu konuşmaları yaparken karşımızdakinin o konudaki hassasiyetini bilemeyiz. ve bu onu kırabilir. ve en önemlisi de işi ve yetkinliği olmadığı halde ulu orta din hakkında konuşan insanlar bunu istismar etmekten başka bir şey yapmazlar. din hakkında konuşmanın bir kuralla ya da kanunla değil, ahlaki olarak ayıp sayılması hem insanların özgürlüklerini kısıtlamadan, yaptırım uygulatmadan, yasak şeyin çekiciliğini oluşturmadan bu istismarı önleyecek hem de yine belirli bir toplumsal baskı oluşturmadan insanların özgürce inandıklarını yaşamasını sağlayacaktır.
  • siyaset ile uğraşanların din hakkında konuşmasının ayıplanması yararlıdır. böylece inanç istismarının önüne geçilir, şahane olur.
    ancak konuşmayı tartışmayı bilen, bunu medeni kurallar çerçevesinde yapan sıradan halkın diğer tüm konularda olduğu gibi din hakkında da düşüncelerini paylaşması özgür hayatın olmazsa olmazlarından biridir.
  • dinlerin "ele$tirilemez, uzerinde tarti$ilamaz ya da herhangi bir mantik ile sorgulanamaz" gibisinden kabul gormu$ bir du$uncenin on gorebilecegi durumdur. sonucta dinler belli kurallari coktan cizilmi$, sinirlari belli, bundan oteye gecilemez gibisinden salt olmu$/bitmi$ ve ustune eklenecek bir $ey yokmu$ gibi gorunse de, tanrinin verdigi beyin, bir $ekilde bunun onune gececektir. ozellikle dinde "konu$ulamaz, konu$ursan dinden cikarsin, gunah valla allah carpar" gibisinden yaptirimlar cok oldugu icin; din bu $ekilde sorgulanmadan ya$anmaya mecbur birakilmaktadir. sonucta kendi varligini ve boylece tanrinin/dinin varligini sorgulamayan her birey, sadece kafasini kuma gommu$ bir deve ku$u gibidir. sanirim burada en onemli olan "din hakkinda bilmeden, atip tutmak olur ki"; cehalet ile suruklenmeye ve istismar edilmeye en meyilli konu dindir zaten. cunku konu$manin ayip olmasi yuzunden, kotu eller tarafindan siyaset araci olarak kullanilmi$tir gunumuze kadar. tabu olarak goruldugu surece de bu $ekilde olmaya/ya$anmaya devam eder.
  • (bkz: dogma)
  • tim burton tarafından kabul gören düşünce.

    (bkz: big fish)
  • ayıp değil ama sıkıcı ve gereksiz.

    mesela herhangi bir konudan sohbet açıldığında, o sohbeti ne yapıp ne edip dini sohbete çeviren ve hoca gibi vaaz - hadis - rivayet anlatan insanlar var ve bunlar beni sıkıyor, dinlemiyorum, dikkatimi vermiyorum...

    genelde belirli bir zihniyete mensup olan insanlar böyle şekilde bir yaklaşım icine giriyorlar...

    ben vaaz dinlemek istesem camiye giderim ya da kitap okurum... cüppeli tarzı rivayet sohbetlerini sevmiyorum...

    eskiden biraz anlamı olurdu bunların benim içimde, ama insan büyüyor ve değişiyor...
hesabın var mı? giriş yap