• tam cümlesi "doğulu çocuklarla şifası garantili batılı kızlar bir araya gelsin" olan ece temelkuran sözü. çözüm süreci denen tuhaf zamanlarda söylenmiş bir söz. link

    aciklamanin tamamı. midesi sağlam olanlar okusunlar.

    ''doğulu çocuklarla şifası garantili batılı kızlar bir araya gelsin''
    yaklaşık on yıldır yürüttüğüm şahsi bir "barış projem" var. politik mi emin değilim, fakat reel olmadığı muhakkak. "annelerini kurtarmak için büyüyen doğulu çocuklarla" onlara hiç benzemeyen ve şifası garantili neşeli batılı kızları bir araya getirmekle ilgili bir şey bu. dışarıdan bakınca bir tür çöpçatanlık işi gibi.

    diyarbakır'ın ve izmir'in kalbi arasındaki kısa mesafe
    "ideolojik arka planı" ise tamamen kalbî. iki tarafın da kalbini az çok tanıdım çünkü. batı'nın ve doğu'nun kalbini aynı anda bilen pek yok memlekette, meraklısı da az, malum. koyunun olmadığı yerde bir sersem keçinin kendini abdurrahman çelebi ilan etmesi diyebiliriz benim durumuma. hasılı, kendimi memur ettim bu işe: diyarbakır ile izmir'in iki kalbin arasındaki en kısa mesafe olduğunu ispatı gayretindeyim. bağımsız bir muhbir gibi doğu'nun ve batı'nın kalplerini ihbar ediyorum bir diğerine.

    başarılı olursa barış gelir mi? sanmam
    doğrusu iddialı bir proje değil. başarılı olduğu takdirde ortadoğu'ya barış gelir mi? sanmam. dediğim gibi benim proje daha ziyade kalp ölçeğinde, herkesin kendi avuç içi kadar. en iyi ihtimalle kalbimizin haritasını değiştirir, ortadoğu'nun değil. amacı "beraber ağlamak" değil. zaten beraber ağlıyoruz zira. sadece başka başka evlerde, başka dillerde. benimkisi daha ziyade ayrı dillerde ve fakat aynı kahkahalarla gülmeye yönelik. genel olarak gülmeye yönelik benim projeler zaten.

    diyarbakır'dan izmir'e gelen genç: "öyle çok güzel kız var ki şoreş"
    diyarbakırlı bir arkadaştan dinlemiştim. amed'li bir genç izmir'e gidiyor, arkadaşına telefon ediyor. "şoreş, kardaş" diyor, "burada öyle çok güzel kız var ki... bir tanesi geçiyor, arkanı dönmeye gerek yok, karşıdan hemen bir tane daha geliyor!"

    diyarbakır da, izmir de eyvallah etmiyor
    fakat mesele izmirli kızın endamı değil. tamam o da var, kabul! ancak mesele, kalbin daha derininde saklı. her iki şehir de deli. eyvallah etmiyor. başka sebeplerle evet, ama ne olsa burnu düşse eğilip almıyor. iki şehirde de mebzul miktarda dostu ve rakı sofrası olan biri olarak söyleyeyim, her iki memlekette de ikinci kadehten sonra gülen bir efkar, ağlayan bir neşe çöküyor masalara. diyarbakır ve izmir birbirine en uzak mesafede duran ve fakat en yakın iki komşusudur bu memleketin. efelikten mütevellit bir yoldaşlık.

    elleri izmirli kızın ellerinde batmanlı genç
    maalesef kendinden menkul bu teorim. tek bir ispatı var: gördüklerim. bu aralar düğümlere üfleyen kadınlar için imza günleri yapıyorum. anadolu turnesine çıkmış artiz gibi dolaşıp duruyorum. izmir'de ve diyarbakır'da gördüklerim şahsi barış projemin mütevazı ve fakat engellenemez bir biçimde yürüdüğünü gösteriyor bana. izmir'deki imza gününe, yüksekova'dan, batman'dan, kızıltepe'den, dargeçit'ten, doğubeyazıt'tan hiç gelmediyse yüz genç gelmiştir. elleri bir izmirli kızın elinde, yüzlerinde doğu'nun hınzırlığı ve mutluluğun tatlı sersemliği... benim yazılarla buluşmuşlar falan filan. keza diyarbakır'da kulağıma çok izmirli kız ismi fısıldayan delikanlı vardı. bilen bilir, elim de uğurludur yani. imzaladık kitapları gitti. bakalım, gerisi kısmet!

    izmirli kızların neşesi korkutucu olabilir ya da..
    izmirli kızların neşesi korkutucu olabilir hayatını hep "bedel" sözcüğü üzerine kurmuş bir genç adam için. o genç adamın ani sessizlikleri ve bazen mıh gibi durması anlaşılmaz olabilir izmirli genç bir kadın için. ama orası da artık herkesin kendi şahsi "çözüm süreci"!

    kalbin melezleşmesi
    geçtiğimiz hafta boyunca "barış karşıtı" ilan edildik de o sebepten yazıyorum bunu. hani derlerse "sen ne yaptın barış için?" diye, bu da cevabım olsun. insanların kalbini birbirine anlattım ve sonunda birbirlerine aşık oldular. yeryüzünün haritasını değiştirmiyor benim proje. kendi halinde kalp haritalarına yönelik bir ufak girişim. kalbin melezleşmesi için sessiz bir çaba. doğu'nun "bedel", batı'nın "inkar" üzerine kurduğu hayatta bir çatlak. duvarda bir çatlak...
  • neden batılı çocuklarla doğulu kızlar bir araya gelmiyor?
  • iç anadoluda da buluşuruz.bu nasıl proje aq
  • tersine asimilasyon yapmaktan türkiye iq ortalaması 82'ye mi ne düşmüştü en son lan zaten daha ne kadar bir araya gelecekler ashdsah. komple (bkz: idiocracy)'de yaşayalım bitsin gitsin valla al sana misler gibi çözüm süreci. filmde bile 2500 demişler, biz 2050'yi zor göreceğiz yeminle.
  • şifası garantili derken?

    tanım; her yerlerimizden bal damlıyor.

    (bkz: yersen)
  • (bkz: mahsun j)
  • mantıklı bir proje. genetik açıdan sağlam ve güzel nesiller oluşur. malum; ne kadar esmer, o kadar iyi.
  • projesini sktiklerim. izmirli kızların güzelliği söylenmiş durmuş, peki doğudaki kültür farklılığından o kızların nasıl etkileneceğini kimse düşünmedi mi aq? bunu düşünen kişi "ben bir kürt sevdim" gibi saçma sapan romanlar okuyup realiteden oldukça uzaklaşmış. belli.
hesabın var mı? giriş yap