• bugün savunarak nihayete erdirdiğim eylemdir. çok karmaşık hisler içindeyim.
  • bir konuyu araştırdım ama sonuç bulamadım. halihazırda yüksek lisans yapıyorken bütünleşik doktora programlarına başvurabiliyor muyuz? eğer bilginiz varsa ve beni bu konuda bilgilendirirseniz çok sevinirim.

    edit: sanırım başvurabiliyoruz ama tam emin olamadım.
  • tam 4 yılın sonunda doktoradan mezun oldum. bu süreçte akademik dünyanın ne kadar çirkef ve iki yüzlü bir yer olduğunu gördüm. kendi geleceğim yanmasın diye dışarıda yüzüne bile bakmayacağım iki kuruşluk "hocaların" yüzüne gülmek zorunda kaldım. 100/2000 yök doktora bursu aldım bu 4 yıl içerisinde. fakat bu dönemde bize zamanında verilmiş sözler tutulmadı, yani kadroya alınmadık ya da bursumuz asgari ücret düzeyine getirilmedi, sigortamız başlatılmadı vs. kısaca emeği geçen herkesin allah belasini versin. doktor olduk ama kadromuz yok.
  • doktora yapmak kendi alanınızla ilgili uzmanlığın akademik bir yoludur. bu yolu yürümeye başlamadan önce puanlarınız, mental ve fiziksel sağlığınız, hedefleriniz kadar okulun kalitesi ve hocaların yeterliği de çok önemlidir. ülkede her şey gibi akademi camiası da yerlerde sürünüyor ama son bir canlılık emaresi gösteren okullar varsa alanınızda o okullara yönelmenizi tavsiye ederim. diploma almak için doktora yapmak ve artık seviyenin bu noktaya gelmesi beni en açık hâliyle çıldırtıyor, tahammül edemiyorum, bihter ziyagil edasıyla ölüyorum anlasana. konumuza dönelim, hakkını vererek "doktora yapıyorum ben" demek istiyorsanız başvuracağınız okulu ve bu okulun hocalarını iyi araştırmanızı öneririm. bu araştırma onların çalışmaları değil sadece ki zaten çalışmalar da tartışmaya açık. okulu çiftliğe ve içindekileri kâhya, damızlık vb dönüştüren bir oluşum sizi maddi-manevi anlamda sadece sömürür. onlara geriye aldıkları ödenek ve sizin yapmış olduğunuz çalışmalar sayesinde bir çalışma kalır. her şey bittikten sonra tükenmiş bir siz kalır geriye.

    konunun benimle ilgili kısmına gelecek olursam vakit kaybetmemek adına başvurduğum ve iyi bildiğim bir okulda doktora yapıyorum. yukarıda söz ettiğim araştırmanın magazin kısmını yapmayıp akademik bilgiyle ilerlediğim için çok çok pişmanım. bırakmayı düşünüyorum. bu derece bir kokuşmuşluğu besleyen kim varsa yanlarına kalmasın diyor, inandıkları şey her neyse ona havale ediyorum. burada hepsi birbirini kolladığı için bir şey olmayacaktır.
  • sonunda bitirmiş olduğum şeydir. çok yorucu ve uzun süreli geçen yıllar sonunda mutlu muyum emin değilim sadece iyi bir tatile ihtiyacım olduğunun farkındayım. darısı başınıza arkadaşlar
  • 1 sene içinde doktoramı alacağım umarım. başlamadan önce sektörde çalışan insanlardan hep olumsuz yorum almıştım, o zaman dinlemedim, muhtemelen aklında soru işareti olan kişiler de beni dinlemeyecek. ama akıl karı bir iş değil maalesef.

    öncelikle inanılmaz fazla metrik ve kondisyon var ve bunların çoğu size bağlı değil. gerçek anlamda hocanızdan, birlikte çalışacağınız ekipten emin olmanız gerekiyor, çünkü doktora boyunca inanılmaz bir bağımlılık içerisinde oluyorsunuz. (sektördekiler bunu dediğinde sorun değil demiştim) genel olarak uyumsuz biri olduğumu düşünmüyorum üstelik as-üstlere karşı olabildiği kadar toleranslıyım ancak bazen beni ağlama krizine sokacak kadar anlaşamadığımız oluyor, ya da anlayışsız davranıyorlar.

    ben başlarken araştırma yapmayı çok sevdiğimi düşündüm bu yüzden hali hazırda gayet iyi maaş aldığım işimi bırakıp doktoraya başladım, ancak araştırma tamamen hocanızın izin verdiği müddetçe ilerliyor ve onun izin verdiği konularda. bu projeye şunu da ekleyelim dediğimde ya da kağıt yazalım dediğimde hep reddediliyorum. ve tüm bunlara rağmen (inanabiliyor musunuz bilmiyorum) ben yine en kötü durumda olan değilim-hocasıyla kanlı bıçaklı olan bir sür kişi var. hocaları mezun olmaları önüne set çekiyor ve bunun etkilediği/etkileyeceği milyon şeyle uğraşıyorlar.

    bunun dışında maaş sektörde alınanla kıyas bile değil, bu en az önemsediğim kısımdı ancak sektördeki arkadaşlarım gayet mutlu ve gayet lükslerini karşılayabiliyor, ben bu anlamda geri kalmış hissediyorum bazen.

    son olarak, akademi güvenilmez, paralı dergiler var yazınızı parayla bastırıyorsunuz, tahmin edemeyeceğiniz kadar çok kişi bu yola başvuruyor. yayınlatma ücretlerinde 2500 dolar euro duydum ancak bildiğim bir piyasa değil. zaten yeterince tanıdığınız varsa yayınlatmada sıkıntı yaşamıyormuşsunuz. biz de bu hengamede sürünüp gidiyoruz işte.

    sözün özü, eğer çalışma arkadaşlarınızla ilgili en ufak bir şüpheniz varsa (hiç tanımamak da buna dahil) bu yola girmenizi tavsiye etmiyorum.
  • sizi hiç kimse anlamayacak.

    doktora yapmayan arkadaşlarınız neden bazı günler whatsapp'ta attıkları komik şeye cevap yazmadığınızı, neden bazen blok günler halinde eve kapanmak istediğinizi, neden telefonu "rahatsız etme" modunda kullandığınızı anlamayacaklar. whatsapp gruplarındaki yazdıklarının mavi tike dönüşmeme sebebini sizin işiniz, bunalmışlığınız vs değil de onları artık siklemediğiniz olarak görecekler.

    aileniz neden akrabalarınızı aramadığınızı anlamayacak. üniversite mezunu bile olsalar "makale yazmak" ne demek bilemeyecekler. "yayın yap ya da çürü" mentalitesine yabancı kalacaklar, çünkü onlar üniversiteden mezun olur olmaz devlet kadrosunda iş buldu. yine aileniz kilonuza, evinizin dağınıklığına, bozulan sağlığınıza şefkatle değil eleştiriyle yaklaşacak.

    sevgilinize dert yandığınızda size diyecek ki "takma". bu kısmı uzatmama bile gerek yok.

    danışmanınız tükenmeyi ve acı çekmeyi doktoranın normu sanıyor. mezunlara baktığınızda bu işi en hasarsız atlatan kişinin minimum 1 yıllık antidepresan geçmişi var. bazıları hastanede yattı. bazıları intihara teşebbüs etti. mide yıkanması nasıl bir his bilenler var. bileklerinde dikiş izleri olanlar var.

    bakın sizi hiç kimse anlamayacak. o nedenle öfkelenmeyin, beklentiye girmeyin. seneler içinde kendinizi savunmayı öğreneceksiniz. ya da sorun yokmuş gibi yaşamayı. ben kimseye dert yanmıyorum artık.
  • torpiliniz, arkanız, adamınız, bağlantılarınız yani güncel tabir ile referansınız yok ise hiç bir işe yaramayacaktır.

    edit, bir yazar ne alakası var diye mesaj atmış.
    buradan cevap vereyim, ramazan ayında ister inan ister inanma, geçen ay açılan kadroya halen yüksek lisans öğrencisi olan, 4 yıllık bölümü 5 yılda zorla, 2.39 ortalama ile bitiren birini aldılar.
    mülakatta 70 verdiler, diğer adaylara 20 - 30 arası puan verdikleri için hepsi elendi.

    ama alınan elemanın hakkını yemeyeyim dilden 92 almış.
  • mazoşist duygulara sevk eder.
  • buraya bir ara "vay banka şifrelerinizi bir yere yazın, anahtarları yedekleyin, ocakta bir şey varken okumaya dalmayın" gibi öneriler yazacaktım. arabayı park ettiği yeri unutanlar vs. duydum lakin bavulu lobide bırakıp şehir değiştirmek ve diğer otelde, ancak pijama giyileceği saatte bavulun olmadığını fark etmek... bambaşkaymışım.
    tanım: uzun süreli ve üst düzey bilişsel aktivitede bulundukça kısa süreli hafızanızı bir anda ve çok derin şekilde bloke edebilen süreç.
hesabın var mı? giriş yap