• (bkz: herkes bana hasta ben de sana)**
  • (bkz: ama kafamız nasıl şizofren)
  • :(

    not: eşim doktor
  • bilimsel bir temele bağlanmaya çalışılmış ama genelleme yapılabileceğini düşünmediğim önerme.

    türkiye gibi kadın erkek ilişkilerinin sağlıklı bir temelde oluşup, gelişmediği bir ülkede genelde evlilikler ya üniversite öğrenciliği dönemindeki arkadaşlıklar, ya iş arkadaşlığı ya da görücü usulü evlilikle oluyor.

    dolayısıyla, aynı bölümde okuyan ve aynı iş ortamında çalışan kişilerin evlenme olasılığı daha yüksek. siz doktorların da sahip olduğu, birlikte iş kurabilme seçeneğini de katarsanız, doktorun doktorla evlenmesi daha olası görünüyor.
  • genellikle, mesleki yaşantısında rahata eren doktorlarda olduğunu düşündüğüm trip.

    vakit görece bollaşmış, para bol, adam lise yıllarında fizik dersini ne de güzel halledebildiğini filan hatırlayıp haliyle kafayı arabalara, mekanizmalara, elektroniğe ya da uçaklara filan takmaya başlıyor.
  • ne doktor ne mühendis bu ülkede ikisi de yalan. ben mühendisim kardeşim doktor. kendi meslektaşlarıma ve kardeşimin meslektaşlarına bakıyorum durumlar gerçekten çok vahim. eğitim sistemi öyle bir hal aldı ki üniversitede hiçbirşey öğrenmeye ihtiyaç olmadan her önüne gelen rahatlıkla mezun olabiliyor. üniversiteye giriş desen zaten heryer saçma sapan üniversiteyle doldu ne düzgün akademisyen var nede düzgün öğrenci ne de düzgün eğitim. sonumuz hayrolsun.
  • daha önce yazdık yine yazalım
    1. mühendisler gelip burada doktorlara sataşacağına önce kendini geliştirsin. kullandığım herşey alman-kore-japon-amerikan mühendislerinin ürünü. alman mühendisin yaptığı ile övünmeyin. belki almanya’da mühendislik doktorluktan üstün bir meslek olabilir ama türkiye’de değil. dünyanın her yerinde türk doktor ile alman doktor eşit saygıyı görür ama bu durumun mühendisler için olduğunu zannetmiyorum
    2. he canım, analitik düşünce gücünüz, problem çözme beceriniz çok iyi. daha önce yine mühendisleri kızdıran bir örnek vermiştim cevap alamadım, yine soruyorum: ben kars susuz’da minimum gereklilikler ile müthiş iş yaparım da sen ne yapabilirsin? bu hem teknolojiye bağımlılığı hem de çözüm üretme kapasitesini karşılaştırmak için yeterince iyi bir örnek
    3. toplumsal saygınlık ve kadınlar: şimdi uzun uzun yazamayacağım. çok merak ediyorsan diğer girilerime bak.
    başka sataşma olursa düzenlerim
  • ekonomi/finans/muhasebe/ekonometri uzmanlarının genel olarak doktorlara ve mühendislere hayran olması.

    iibf olaylarında ya çok iyi okullardan iyi derece ile mezun olmak ve kendini geliştirmek ya da biraz orijinal fikirler gerekiyor. azıcık da şans. şimdi para olarak bakacaksak getirisi çok iyi. tabii piyasada tutunabilirsen. beyin ciddi manada yoruluyor. bir nebze rahat sayılabiliriz.

    doktorlar ve mühendisler çok daha fazla sıkıntı çekiyor. eğitimi, kendini geliştirmesi, çalışma koşulları vs. çok sıkıntılı gözlemlediğim kadarıyla. ya da bana uygun olmadığı için zor geliyor. beyinler genelde daha fazla yoruluyor.

    lisede tıp okuyup psikiyatride uzmanlaşmak istemiştim. kafayı kırınca dersler olmadı. ama şu anki mesleğimi de sevebildim. sıradan bir doktor ya da mühendis olmak istemezdim.
    şimdi tıp konusunda uzman biri olduğumu hayal ediyorum. bir kere cerrah olsam o ameliyatları kesinlikle yapamazdım. ellerim titriyor en başta. uykusuzluğa gelemiyorum. en kötü ihtimal gözetimimdeki bir hastayı kaybetsem sorumluluk bende olmasa bile tüm sorumluluğu kendime yüklerdim. kalkamazdım o yükün altından.

    böylesi iyi olmuş benim için. hem mutluyum da alanlarımdan.

    ama doktor ve mühendis dedin mi direkt altın bir bilezik geliyor gözümün önüne. iş imkanları, maddi getiriler daha fazla gibi. bilemem.
  • türev integrali üniversitede öğrenenler kendine mühendis demesin lütfen.
    laf olsun torba dolsun diye açılmış kontenjanlara yerleşiyorsunuz işte.
    son yıllarda tıp da aynı şekilde laçkalaştı. daha kadavrası hastanesi olmayan fakültelerde olanlar tıp okuduğunu zannediyor. yazık kıyamam..
  • tam 2 kez farklı doktorlardan şahit olduğum durumdur.. (bkz: makina mühendisliği)
    birisi makine mühendisliğinin ne kadar zor bir bölüm olduğundan bahsetmişti..
    diğeri de makine mühendisliğinin farklı olduğunu ve içinde hep ukte olarak kalan bir meslek olduğundan bahsetmişti..
    olabilir yani, dikkat edilmesi gereken husus, bu insanlar doktorlukla, mühendisliği karşılaştırarak mühendislik daha iyi o yüzden hayranım demiyorlar.. farklı, ilgilerini çeken yanları olduğu için hayran oluyorlar.. mesele ilgi duymak, sevmek.. üstün görmek değil..
hesabın var mı? giriş yap