• andrei konchalovskinin tarafimdan merakla beklenen filmi. ilgimin sebebi tango and cashe olan inanilmaz sevgim degil de bu filmde cecen rus savasina ait bir hikayenin isleniyor olmasi. venedik film festivalinden ozel juri odulu ile cikmis filmimizin rusca adi ise dom durakov.
    konumuz kisaca soyle: sinira yakin bir yerde bulunan ruh ve sinir hastaliklari hastanesinde gorevli rus doktor ve hemsireler, bir hastane dolusu hastayi* kaderlerine terkedip kacarlar, daha sonra cecen askerler hastaneyi ele gecirir, hastalardan biri askerlerden birisine asik olur, ayni hasta zaten bryan adamsin nisanlisi oldugunu sanmaktadir, olaylar gelisir.
    savasin cilginligi ve akil hastanesi gondermesini gorebilmek icin allame-i cihan olmak gerekmese de, film hakkinda son karari verebilmek icin, haksiz ve kirli bir savasi yorumlarken "herkes cildirmis gibiydi"den baska soyleyebilecek birseyi olup olmadigini gormek isterim.
  • (bkz: deliler evi)
  • "hangimiz akıllı?" sorusuna cevap arayanlara bir gölge oyunu.
  • ağustos ayında ankara kızılırmakda gösterime girecek film. fragmanı doğrultusunda, çok eğlenceli olmasının yanı sıra trajik sahneler de içereceği tahmin edilen bir rus yapımı.
  • son zamanlarda seyredilen en dokunakli filmdir bu.oyuncu performansinin da tadindan yenmez.hastanedeki insanlar gercek hasta midir,bu kadar $ahane nasil deli olunur diye sormak gelir insanin icinden.bu arada $a$irtici olan,haftalik(ucretsiz olan)sinema dergisindeki elestirmenlerin bi kismisinin bu nefis filme 1 yildizi layik gormeleridir ki sadece oyuncularin verdikleri tatmin 3 yildizi haketmektedir zannimca,ha bi de filmin yarisinda cikan bi grup vardi ki,acil bi$i olmami$ ise $ayet,delilige tahammülsüzlük olarak addedilebilinir belki bunun nedeni ama hakketen neden yarisine bile gelinmeden cikilir boylesine bi filmden diye sormak da isterdim.onun disinda bryan adams nasil da cuk oturmu$tur,ne de sempatik gelmi$tir hatta.kimseyi karalamadan,hic taraf olmadan sava$ filmi cekilebilmesi de ote yandan takdir-e $ayan bi$i.bu arada filmin acaip de güzel bi afi$i vardir,cerceveletip asmak ister insan olan.3 yildizdir,4 yildizdir,cok yildizdir.
  • filmde varyasyonlarıyla sürekli çalınan parça, bryan adams' ın paco de lucia nın gitarlarını çaldığı ''have you ever really loved a woman'' parçasıdır. parçanın orjinal halinin yanı sıra özellikle solo gitarla yapılan çeşitlemeleri şahane olmuş. onlarda da gitarı paco mu çalıyor bilmiyorum ama kim düzenleyip çaldıysa sahiden hoş olmuş.

    ayrıca filmin ortalarında bir yerde 2 komutanın konuşma sahnesi savaşın anlamsızlığını sahiden çok güzel vurgulamış.
  • "sonunu bir yerlerde, bir filmde görmüştüm" izlenimi uyandıran, aslında deliliğin sınırlarının çok daha geniş olabileceğini gösteren 2002 yılı rus-fransız ortak yapımı film. ayrıca janna'nın byran adams'a tercih edip aşık olduğu çeçen asker ahmed de bayağı bir ciguli'ye benziyor.
  • bu sabah sırf sıkıntıdan gidip izlemek zorunda kaldığımız 1,5 saatlik yer yer eziyete dönüşen eğlence. kesinlikle çok komik. hint ne ki? japon ne ki? olay meğerse ruslardaymış diye diye terkettik sinemayı.

    konudan bahsetmek gerekirse: rus-çeçen çatışmalarının en sıcak zamanlarında, çeçenistan sınırına yakın, unutulmuş, bilinmez bir bölgedeki bir akıl hastanesinde geçmektedir film. doktorlar hastaneden kaçar. ve deliler dış dünyadan kopuk bir şekilde tek başlarına kalıverirler çatışmaların ortasında. olaylar gelişir tabi ki.

    ayrıyetten filmin çok önemli bir unsuru olarak:
    (bkz: bryan adams)

    *
  • "fırtına sessizlik getirir,
    bir canavar, bir çocuk gibi
    herkese uğuldar
    etrafta yumuşakça gezinir,
    kaybolmuş bir keşiş gibi..."

    alıp götüren, geri getirdiğinde başka bir insan yapan andrei kochalovsky başyapıtı.
hesabın var mı? giriş yap