• davetsiz misafir'in ilkbahar2005 sayında, ünlü siborg manifestosu, kısa özgeçmişi ve kendisiyle yapılmış uzunca da bir söyleşi bulunan amerikalı feminist akademisyen. çalışmalarını university of california santa cruz'da history of consiousness bölümünde sürdürmektedir. son derece interdisipliner olan bu muhalif bölümdeki etkileşimlerinin sonucunda haraway, 2004 yılında the companion species manifesto adlı yeni bir manifesto kaleme almış, bu manifestoda köpekler ve insanlar arasındaki yoldaşlık ve karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma ilişkisinden yola çıkarak tüm dünya halkları arasında bir kardeşliğin nasıl formüle edilebileceğine dair bir alternatif geliştirme uğraşısı içine girmiştir. öte yandan, kendisinin de dediği gibi, ülkesinin irak'ı işgal ettiği ve dört bir yana tehditler savurduğu böylesi bir çağda, biribirimizi anlamak, birbirimize karşılıklı olarak eşdeğer derecede saygı göstermek ve önem vermek ve en önemlisi farklı halklar olarak, var olabilmek için birbirimize muhtaç olduğumuzu unutmamak gerektiğini ısrarla vurgulamak gerekir ve bu son manifesto da böylesi bir dönemde bu fikirlere hizmet ettiği için oldukça anlamlıdır.
  • postmodernitenin içinden postmodern dönemi eleştiren feminist kuramcı, aktivist, zoolog ve felsefeci. hem postmodern, hem eleştirel. türkçe'de "siborg manifestosu" adıyla yayımlanan "a manifesto for cyborgs", haraway'in hem postmoderniteye, hem de sosyalist feminizm'e yakın duran görüşlerini özetliyor. manifestosu, politik ekonomi gibi önemli bir eksikliği olmasına karşın çok değerli. manifesto, postmodern dönemin biz teknobilimle ilişkiye geçtiğimiz andan itibaren varolduğunu ve hepimizi cyborg'lara çevirdiğini ironik bir dille anlatıyor. tıpkı marx ve engels'in komünist parti manifestosu gibi: önemli çözümlemeleri, mücadele önerileri ve aynı zamanda eksiklikleri var. cyborg, postmodernitenin gayrı meşru çocuğu: hem onun ürünü, hem de ona karşı durma potansiyelini barındırıyor. haraway, manifesto'da "tanrıça olmaktansa cyborg olmayı yeğlerim" diyor.
  • davetsiz misafir dergisinde yayımlanan ilk türkçe siborg manifestosu çevirisinin altında imzası bulunan güçsal pusarın beş yıllık yoğun ve özenli bir çalışma sonunda hazırladığı "başka yer" isimli derlemeyle diğer önemli makaleleri de sonunda türkiyeli okurla buluşan büyük düşünür, mütevazi insan. metis yayınlarından çıkan haraway derlemesinin içeriği şöyle:
    sunuş, güçsal pusar

    siborg manifestosu:
    yirminci yüzyılın sonlarında bilim,
    teknoloji ve sosyalist feminizm

    konumlu bilgiler:
    feminizmde bilim meselesi
    ve kısmi perspektifin ayrıcalığı

    ucubelerin vaatleri:
    uygunsuz/laşmış ötekiler için
    bir yenilenme politikası

    düzende dönüşüm:
    esnek stratejiler, feminist bilim çalışmaları
    ve primat revizyonları

    siborglardan yoldaş türlere:
    teknobilimde akrabalığı yeniden
    şekillendirmek

    mutevazi_tanik@ikinci_binyil

    cenin
    yeni dünya düzenindeki sanal spekulum
  • dayanışma seçenek değil, yükümlülük etiketiyle zihin açıcı bir söyleşi gerçekleştirilmiş kendisiyle. izlemek isteyenler için bkz: https://www.birartibir.org/…ecenek-degil-yukumluluk
  • technoscience diye tabir edilen ilgi alanının yaratıcısı, feminist teorisyen.
  • senaryo yazarı ve yapımcı thyrza nichols goodeve ile primatoloji, siborglar, feminizm, bilinçdışı, vampir kültüründen tutun özel yaşamı, çalışmaları, akademisyenlik yılları, öğrencileriyle ilişkileri ve meşgaleleri üzerine gerçekleştirdiği ve hem keyifli hem kafa açıcı bir okuma vaadeden söyleşi kitabı tıpkı bir yaprak gibi, aksu bora çevirisi ile iletişim yayınları'ndan taze çıkmış feminist düşünür.
  • "i will critically analyze, or 'deconstruct' only that which i love and only that in which i am deeply implicated."

    dh (1997). "modest_witness@second_millennium. femaleman_meets_oncomouse: feminism and technoscience", s. 151

    ne kadar eleştirel hatta yıkıcı bile olsa bu yaklasimi sadece sevdigi ve bag hissettigi seylere yönelteceğini soyleyerek, hayatta dikkati neye yoneltmenin değdiğine dair normatif ve net bir pozisyon onermis.
  • objektif bakis açisi yoktur, ne kadar objectif oldugunuzu düsünürseniz düsünün, bulundugunuz pozisyonun kosullari ile düsünmeye bagimlisiniz diyen düsünür.

    bu sebeptendir ki tamamen erkek hakimiyetinde olan bilim, erkeklerin bakis açisi ile olusturulmustur ve gelistirilir der kendisi.

    kisaca düsüncelerini özetlemek gerekirse, eger bilim erkeklerce yönetilmeseydi, belki de bugün viagrayi gelistirmek yerine kansere çare bulmustuk demek ister.
  • en şahane makalelerinden oluşan bir derleme metis'ten çıkan güzide insan.
  • siborg manifestosu(1984), teknobilim gibi kavramları literatüre kazandırmış ve aynı zamanda geçtiğimiz senenin artreview listesine göre dünyadaki en başarılı üçüncü sanatçı seçilen feminist yazar, akademisten, sanatçı.
hesabın var mı? giriş yap