• don't repeat yourselfin kısaltması. programlamada aynı işi yapan birden fazla kod bloklarının olmamasını benimseyen prensip. türkçe karşılığı için önerim "tek" (tekrar etme kendini). cümle içinde kullanmak gerekirse:
    - bu kodda tek olmayan bölümler var
    - bu kodu çok beğendim, gayet tek yazılmış

    "tek geçerim", "itekleyelim" tarzı ileri seviye jargonların oluşturulması okuyucuya ödev olarak bırakılmıştır...
  • ing. kuru anlamına gelen sıfat olarak karşımıza çıkar ama yer yer bitik, * anlamlarına da gelir.

    +i'm short of ammunition and my missiles are also dry.

    "mühimmatım az kaldı ve aynı zamanda füzelerim de tukeniyor/bitik vaziyette.

    ayrıca,

    (bkz: to be short)
  • ks. don't repeat yourself. yazılımcılar için hemen hemen çoğu zaman gerekli bir felsefe. djangocular şu cümlelerle özetlemiş:
    "every distinct concept and/or piece of data should live in one, and only one, place. redundancy is bad. normalization is good."
    detaylı bir makalesi için (bkz: http://c2.com/cgi/wiki?dontrepeatyourself)
  • içindeki şekerin tamamı fermentasyonla alkole dönüşmüş içki.

    bir şeyi içtiğimizi hayal ettiğimizde, gerçek içme tecrübemizden eksik kalan bi yan vardır ya, işte bu dry (kuru!) içkileri gerçekten içsem bile hep o yan eksik kalacakmış gibi bir çağrışım oluşuyor zihnimde. gerçekte içerken bile hayalimdekinden fazlasını hissedemeyecekmişim gibi..

    (aşşırı önemli bir not olarak : dry olanla olmayanın hayallerinde bir fark yok.)
  • günaydın. dry bir brothers of santa claus şarkısıdır. yani sadece bu değildir ama olduklarından biri de budur. söz konusu bu şarkı sabah uyanma şarkınız olamaz muhtemelen ama sabah gözlerinizden uyku akarken ve beyniniz henüz olanları ve olacakları henüz anlamlandıramamışken, işte tam da o anda siz işe doğru yürürken dinleyeceğiniz bir şarkı olabilir. ayıltmıyor. uyutmuyor. sizi olduğunuz yerde tutup hafif darbeler gönderiyor.
  • offf off bu da cok guzel bir sarki...(bkz: pj harvey)

    i caught it in the face
    coming around again
    i thought it was worth waiting
    you're caught up in my head
    wet sides from time to time
    but mostly i'm just dry

    you leave me dry
    you leave me dry
    you leave me dry

    you've come all this way
    no hair out of place
    you put it on the stage
    you put right in my face

    you leave me dry
    you leave me dry
    you leave me dry

    no water well in sight
    no water at my sides
    i'm sucking on the well
    i'm sucking 'till i'm white

    but you leave me dry
    you leave me dry
    you leave me dry
    you leave me dry
    you leave me dry
  • (ing.) icki bulunmayan/satilmayan manasinda bir sifat. ornegin dry campus vardir, ya da dry town.
  • ilk pj harvey albumu. dress, oh mylover, o stella gibi cok iyi sarkılar barındıran, aldatma ve intikama dayalı erkeklere bir dunya gonderme we asagılama (you leave me dry!!) yapan bir calısma.
  • standart hali şu şekilde olan, 1992 yılı çıkışlı pj harvey albümü:

    oh my lover - 3:57
    o stella – 2:36
    dress – 3:16
    victory – 3:16
    happy and bleeding – 4:50
    sheela-na-gig – 3:11
    hair – 3:45
    joe – 2:33
    plants and rags – 4:07
    fountain – 3:52
    water – 4:32

    bir de limited edition durumu var, o da şöyle:

    oh my lover – 4:02
    o stella – 2:30
    dress – 3:18
    victory – 3:15
    happy and bleeding – 4:50
    sheela-na-gig– 3:10
    hair – 3:46
    joe – 2:33
    plants and rags – 4:09
    fountain – 3:54
    water – 4:35
    oh my lover (demo) – 2:30
    o stella (demo) – 3:16
    dress (demo) – 3:16
    victory (demo) – 4:19
    happy and bleeding (demo) – 4:44
    sheela-na-gig (demo) – 3:15
    hair (demo) – 3:37
    joe (demo) – 3:16
    plants and rags (demo) – 3:32
    fountain (demo) – 3:05
    water (demo) – 4:32
hesabın var mı? giriş yap