• kapağı için bile en azından bi göz atılması gereken kitap.

    (bkz: ah muhsin ünlü)
    (bkz: alper canıgüz)
    (bkz: gökdemir ihsan)

    --- spoiler ---

    "yanılgılarımızın çoğu,düşüneceğimiz yerde duygulanmaktan ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar."

    "yalnızsan,yalanlar sana ilaç gibi gelir."

    --- spoiler ---

    edit:gökdemir ihsan için teşekkürler noryth aquanum
  • --- spoiler ---

    bizim işte sezon yok. yaz kış didiniyorum. alkolün sezonu yok. roza yaz kış içiyor. ayrılığın sonu yok. yaz kış yalnızsın.

    --- spoiler ---
  • sanatsal göndermeleriyle beni baymış bir kitaptı. okudum bitirdim, herkesin aksine çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim.

    "duvarda leonardo da vinci'nin x portresi vardı, çalan plak ise tom waits'in y plağıydı." tamam amk, biz de biliyoruz bunları da sanki murat menteş biraz kasmış gibi be abi... "bana saksı muamelesi yapamazsınız." dercesine. ha sıradışı bir kitap orası kesin. ama her sıradışı olana da dolanmıyorum.
  • çok güzel kitap.

    --- spoiler ---

    -kaç yaşındasınız?
    -on sekiz
    -hmm. on sekiz... dilimizdeki en güzel kelime.
    -insanlarla hep böyle mi konuşursunuz?
    -evet. biri shakespeare'le aynı gezegende yaşadığımızı kanıtlamalı.

    --- spoiler ---

    çok güzel kitap demiş miydim?
  • yekta kopan, "bu topraklarda yazıldığı için mutlu olduğum bir kitap" diye bahsetmişti bir programında. bu açıdan bana göre sağlam bir referansı olan kitaptır.
    bir romanı güzel kılan önemli özelliklerinden biridir bence alıntılar yapması ve göndermelerde bulunması. bu kitap da bu yönden oldukça tatmin edici. hatta zaman zaman bu kadarı da fazla diyebiliyorsunuz. betimlemeler üzerine de çok kafa yormuş murat menteş. komplike bir konu ve sağlam bir kurgu ile okunur kılmış kitabını. bitirdikten sonra bir daha okumak çok daha yararlı olabilir(aslında hangi kitap için bu durum farklıdır ki. kötü bir kitabı bir daha okursan o yazarın hiç bir kitabını okumayacağına emin olabilirsin).
    önce menteş'i sonra da kapaktaki fotoğrafta emeği geçenleri kutlamak isterim.
  • güzelce senaryolaştırılıp yönetmenliği guy ritchie tarafından yapılsa dünya çapında efsane filmler arasına girebilecek kitap.. zaten film hazırlıkları devam ediyor hali hazırda, onur ünlü diye tahmin ediyorum yönetmenliği üstlenecek kişiyi, gerçi bir bilgim yok başkasına verilmiş olabilir profilm tarafından, ama gel gör ki gönül guy ritchie diyor başka bir şey demiyor.. tamam lan biz de biliyoruz hayallerde yaşadığımızı ama kusursuz olmaz mı allah aşkına bir düşünün..
  • okurken çevrenizde kimsenin olmamasını gerektiren bir kitap... insanı tarzanlaştırıyor. aaaaaaahahahaha diye gülerken kendinizi yumrukluyorsunuz. altını çizdiğim yerlerden bir kitap daha çıkar.
    kitabın hayatınızı değiştirecek ufak bir de yan etkisi olabilir. olmayadabilir...
    diyorumki "tozlu raflarımın en cillop kitabı."
  • henüz adı konmamış, çiçeği burnunda bir edebi ekolün manifestosu gibi sanki. her kelimenin yan yana getirildiğinde bir cümle, her cümlenin de yan yana getirildiğinde bir roman olmadığını gösteren bir delil de diyebilirim. kusursuz cümlelerle yazılmış çalakalem bi tarantino senaryosu gibi de olabilir.

    kanımca, özgün olmaya çabalamış ama bu çabasına “mükemmel” kurulan cümleleri ket vurmuş. ne bileyim, her cümle mükemmel olmamalı bence. bazılarını da rüzgar savurmalı yani; ama yazar izin vermemiş, hepsinin üzerinde ne denli büyük bir hakimiyete sahip olduğunu göstermek istemiş adeta.

    hani üç boyutlu kitaplar vardır ya, ben küçüklüğümden hatırlarım, işte onlar gibi bir etkisi oldu okurken bu kitabın bende. her açtığımda içinden nuh tufan, habip hobo, ferruh ferman ve niceleri fırlayıverdi. yetişkinliğimin üç boyutlu kitabı diyorum o yüzden.

    bir de, söylemeden edemeyeceğim, okurken giovanni papini'nin gogu ile yer yer bir delinin hatıra defteri kokularını aldım.
  • uzun zamandır evde gözüme çarpıp durmasına rağmen alıp okumadığıma kitabım ilk 5 sayfasını okuyunca pişman olduğum a-acayip roman.

    konu sürükleyici, diyaloglar afili, kahramanları filinta. aralara serpişitirilmiş bilgiler 125.000, 250.000 lik sorulara gebe.

    "ben beğendim, eller alsın"
  • alıp okumaya kıyamadığım kitap. korkma ben varımı hata mı yoksa farketmeyen bir durum mu tam olarak bilemiyorum ama ilk olarak okudum. ardından ise dublörün dilemmasını okumak istedim ama almıyorum, yapamıyorum arkadaş. nolcak bu da bitince? hemen tüketmek istemediğimden başka bir afiliye geçiş yaptım bu ara. bakalım onu da muhtemelen severim. ama bu kitap şimdilik saklı bir hazine gibi dursun aklımın köşesinde. sırasını beklesin.

    diğer afili için (bkz: alper canıgüz)
hesabın var mı? giriş yap