• çalışıyorken mutfağa siper alarak girer çıkarım.
    bedelliler bilmez.
  • saygılar arz ederek geçerim yanından her daim.
  • süper acayip enteresan bir olay. var bele bişi.
  • ev yeni boyanmış, mutfak dağınık diye komşumuz yemeği evin ortasında pişirmek istemiş. düdüklü tencere birden bir patlamış. o yeni boyanmış beyaz duvarların hepsi tavana kadar kurufasülye olmuş.

    şimdi sıkıyosa tırsma.
  • bundan birkaç sene önce 22 yaşında 3 koca adamız ve canımız kuru fasülye çekti. evde bir adet bu mahlukattan var ve herkes annesini arayıp gerekli malumatları aldıktan sonra işe giriştik. ilk öğrendiğimiz şey kuru fasülye öyle canın çekince hadi yapayım dediğin birşey değilmiş. mümkünse bir gece önceden ıslatman gerekiyormuş. bu durum hayal kırıklığı yaratsa da kuruyu ıslatıp dışardan yemek söyleyerek geceyi kapatmıştık. ertesi gün yemeği yapacağız. annelerden aldığımız bilgiye göre ıslatrığımız kuruyu suyunu süzüp tencereye alıyoruz. üstüne biraz çıkacak kadar su koyuyoruz. düdüklünün kapağını kapatıyoruz. ilk sürelerde düdük yukarı bakacak ve ses çıkarmaya başlayınca kısık ateşe alıp düdüğü indireceğiz. sonrası pişmesini beklemek. hepsini sırasıyla yaptık ve düdük ötmeye başlayınca kısık ateşe alıp düdüğü indirdik. düdüğü indirince ses kesildi tabi fakat hiçbir anne bize ses kesildikten sonra tekrar ötmeye başlayacak demedi. takribi 15 saniye sonra düdük tekrar ötmeye başlayınca toplam kiloları 300'e yakın olan 3 adamın bağırarak bir taraftan ocağı söndürmeye çalışıp diğer taraftan aynı anda kapıdan geçmeye çalışması nice korku filmlerine taş çıkarırdı. sanırsın yanlış kabloyu kestik de zaman normalden 10 kat hızlı akmaya başladı ve bizim bombadan kaçmamız için 5 saniyemiz var. zaten ben kaçmaya çalışırken düştüm, en ağırımız da benim üzerime düştü. diğer ayakta kalan da ocağı kapatmış ama tehlikenin geçtiğine inanmadığı için mutfağın kapısını kapamaya çalışıyo bir yandan da yerde sürünerek uzaklaşmaya çalışan bizim ayaklar kapının orda olduğu için bizi tekmeliyor. neyse kapıyı kapatıp kendimizi salona attıktan sonra annemi arayıp düdüklünün az kalsın patlayacağını canımızı zor kurtardığımızı falan en ince ayrıntısına kadar tüm ciddiyetimle anlattım ve sonuç olarak tam 6 dakika annemin zerrin özer kahkahasına maruz kaldım. oluyormuş o öyle yani, boşuna korkmuşuz.

    edit: arkadaşlardan biri o dönem zayıf olduğunu dolayısı ile o kadar kilo çekmeyeceğimizi iddia ediyor. bilgilerinize efenim.
  • hafif demek biraz hafif kalır.
  • ben ilk üç ay sürünerek gittim kısmaya. odada otururken de kolon arkası, duvar kenarı gibi patlarsa denk gelmeyecek yerleri seçiyordum. hala seviyeli bir ilişkimiz var; o mutfaktayken ben çıkarım.
  • ne hafif tırsması lan, dünyadaki tüm karabasanları yeğlerim.

    azami derecede düdüklü tencere fobisi yaşıyorum.
  • babamdan bu kadar korkmuyorum be !

    öyle bi patladıydı ki meret, kuru fasulyeleri tavandan duvardan tane tane topladık..
hesabın var mı? giriş yap