• bugün (2010 kurban bayramı tatilinin son günü) dış hatlar gidiş salonunda, el bagajlarının güvenlik kontrolünden geçirilmesi ve sıkışıklık yaşanmaması için kapılara erken gidilmesi ile ilgili - sadece - türkçe bir anonsun yapıldığı havalimanı. bu anonsun ne almanca ne de ingilizce versiyonu yapılmamıştır. etraftaki 7/10 oranındaki ezici türk nüfusa rağmen yine de diğer dillerde anonsun tekrar edilmeyişi içime kuşku düşürmüştür, yoksa buralar hep bizim mi?
  • gozlemlerime gore eski dogu almanya $ehirleri (bach'in memleketi leipzig'i tenzih ediyorum) haricinde en hiyar kontrol gorevlilerine ve en hiyar turk yolcu profiline sahip alman havalimanidir.

    ozet vermek gerekirse, fast track guvenlik koridorunda ardarda 4 defa caki/maket bicagi sokulma giri$imi, 6 tane "ama bu saaaaft" diye turkiye'de yegenlerine 1'er litrelik 3 adet punica meyve suyu goturme te$ebbusu tamamen turk yolcular tarafindan yapilirken (bu arada unutulan cuzdanlar, tespihler ve boarding pass'leri saymiyorum) uzerinde ml olarak degil de fl.oz olarak hacmi belirtilen bir sivida, 3.3 fl.oz'un (ki bu deger 98 ml'den biraz azdir) 100ml'den fazla oldugunu iddia eden guvenlik gorevlileri bulunmaktadir. yolcular hasbinallah diyerek, gorevliler ise supervisor'lari cagirilarak gecildikten sonra wlan'in parali oldugu dunyadaki sayili lounge'lardan birine girilir ki, kurban olayim ben turkiye'nin herhangi bir havaalanina.

    (ey istatistik uzmani ukelalar, genellememi saglikli olmasi icin en az 17 defa uctuktan sonra yapip son donemden orneklerle bezedim, bana tek ucu$ta genelleme diye bidi bidi yapmayin sikerim kaval kemiginizi.)
  • gidiş kısmındaki güvenlik kontrolundeki çoğu polisin türk olduğu hava alanı, belde silahlı sırtta polizei yazan adamlar beşiktaş fener maç muhabbeti yapınca insan kendini daha orada memleketinde hissediyor.

    ayrıca pasaport kontrolü kısmındada olurda türk asıllı polise denk gelme ihtimalinizin yüksek olduğu hava alanıdır.
  • bünyesinde yaklasik bir bucuk yil calismis oldugum havalimani (iki farkli isletmede).

    buradan türkiye´ye ucabileceginiz sehirler: istanbul, ankara, izmir, kayseri, antalya, ordu, trabzon, adana, elazig. bunlarin arasinda samsun ve gaziantep´in olma ihtimalleri de var, pek animsayamadim simdi.

    orada calistigim dönemde degisik türkiye insani profillerini gözlemleme tecrübesinde bulundum. almancisi, türkiye´den gelmis olani, dogulusu, batilisi ile güzel yurdum insani analizleri yapilir.
    türkiye´den is icabi yahut gezme amacli gelip geri dönenler calistigim barda mutlaka alkol almadan dönmemezlik yapmazlardi (ucmadan önce biranin memleketinde son bir-iki kaliteli bira icme istegi ya da barda sarap icerken asil bir eda ile takilmalar.)

    isimin en eglenceli yani, türkce aksanla ingilizce siparis veren yolculara türkce karsilik vermek oluyordu. o havalimanina adim attiktan sonra kendini özel bir insan gibi hisseden yolcuyu sasirtmaktan daha eglenceli bir durum yoktu acikcasi.

    ayni anda kayseri ve izmir ucuslari varken, sirf görüntü ve tavir acisindan bu iki grubu ayirtedebilmek de ayri bir zevkti. yanimdaki alman calisana " bak bu kayseri´ye ucanlar bizim deutschtürkeler, izmir´e ucanlar, hic tanismamis oldugun tipteki türkler" deyip, yüz ifadesindeki saskinligi görmek paha bicilmezdi.

    ise gitme motivasyonum kesinlikle türkiye´ye ucan yolcularla ic ice olup, onlari gözlemlemekti. güzel günlerdi ve her güzel sey gibi gelip gecti.

    editle gelen not: ucuslari anons eden ablanin kayseri´ye alman aksaniyla "kayzeriiiğ" demesini sanirsam ömrüm boyunca unutamayacagim. keza "elazik" de öyle.
  • bu baslik altindaki bir entryme istinaden, buradan düsseldorf´a tren ile nasil gecis yapilabilecegine dair periyodik araliklarla mesajlar aliyorum.
    görülen lüzum üzere, buraya amme hizmeti olarak birakayim:

    c terminali gelis (arrivals) hattindan cikiyorsunuz. ciktiginiz yer, havalimaninin alt kati (untergeschoss). oraya cikinca mcdonald´s , kfc ve baska fasst food dükkanlari görürsünüz. karniniz tok ise, hemen karsinizda gördügünüz asansörlere gecebilirsiniz.

    asansör ile en üst kata cikiyorsunuz (siz üc kattan olusan havalimaninin en alt katinda biniyorsunuz asansöre).
    en üst kata geldiginizde, skytrain ismindeki insansiz rayli sistemin duragina tesrif etmis oluyorsunuz. bu skytrain, sizi ücretsiz bir sekilde havalimaninin tren garina kadar götürüyor (yaklasik 7-8 dk.)

    havalimani tren gari (düsseldorf airport station/ düsseldorf flughafen bahnhof)´na ulasinca, yürüyen merdivenlerden inmeden önce bir "deutsche bahn" satis noktasi görüyorsunuz (geceleri kapali oluyor, ama sorun degil). o kapali olasa bile, yürüyen merdivenleri inmeden önce 8-10 tane otomatik bilet satis hedesi görüyorsunuz.

    oradan düsseldof´a giden bilet "preisstufe a," yani en ucuz tarife. 3,50 euro civari bir sey olmasi lazim. tek gidis.
    sayet istikametiniz duisburg, essen, köln vs ise; "preisstufe b" bileti aliyorsunuz. o da 8-10 euro civari. bu bilet otomatiklerinde türkce dil secenegi de var sanirsam, isinizi hayli kolaylastirir.

    biletinizi aldiniz. bileti bi yere bastirip aktif hale getirmenize gerek yok, o bilet makineden ciktigi anda aktif hale geliyor. düsseldorf´a giden ucuz biletin bir bucuk saat gecerliligi var. diger saydigim sehirlere gidenler icin de, bu sürenin iki bucuk saat olmasi gerekiyor.

    düsseldorf ve köln´e (yani güney´e) giden trenler 1, 2, 3, 4 numarali peronlardan kalkiyorlar. diger saydigim sehirlere de geri kalan reyonlar bakiyor.

    gelen herkesin düsseldorf veya cevresinde güzel bir vakit gecirmesi dilegiyle!

    tanim: ulasimi kolay olan bir havalimani.
  • hollanda'nın havalimanı çilesi ve pahalı otoparkları nedeniyle sık sık tercih etmek zorunda olduğum havalimanı.

    adeta bir türk köyüdür. şaşırtıcı şekilde en alman görünen personelleri bile türkçe konuşabiliyor. ne güzel kız diye düşündüğüm barbie görünümlü bir hanımefendinin bir anda yozgat türkçesine dönmesi bende ufak çaplı bir şok etkisi yaratmıştı. mümkünse bu havalimanına sadece kabin bagajınızla gelin çünkü buradan binen hemen hemen herkesin 4-5 valizi ve airfryer'ı oluyor. her ülkenin bagaj teslim sırası hemen erirken türkiye'ye gidecek seferlerin önünde uzun sıralar olabiliyor.

    en son düsseldorf üzeri uçuşumda sadece kabin boy bagaj almama rağmen çantamda 100ml parfüm unutmuşum. parfümü de yeni almıştım, çöpe gitse üzülürdüm çünkü gidiş dönüş uçak biletinden daha çok verip hevesimi bile alamamıştım. x-rayin başındaki iki türk şişeyi evirdi çevirdi, kaç ml olduğunu göremedi. biri diğerine “sor kaç ml olduğunu” dedi ama şansıma diğeri “yabancı zaten, şimdi ingilizce uğraşmayalım” dedi ve parfümü tekrar kutuya koydu. ben de hiç bozuntuya vermeden geçtim. ilk defa milletçe olan ingilizceyle imtihanımız işime yaradı.
  • taksiye binmek istemiyorsanız, direk şehir merkezine gidecekseniz ve skytrain ile uğraşmak istemiyorsanız gelen yolcu katındaki mcdonalds'ın önünden bir kat daha aşağıya inerek s11 durağına ulaşınız. s11 hattı ile kalkıştan 5-7 dakika sonra direk şehir merkezindesiniz. hatta bu hat ile köln şehir merkezine kadar gidebilirsiniz (ama normal trenlerden daha uzun sürüyor).
  • (bkz: düsseldorf flughafen)

    almanya'da kullandığım en rahat havalimanıdır. tabiki frankfurt havalimanı'nı kullanmadığım için onunla bir kıyas yapamayacağım. düsseldorf'ta ulaşılması oldukça kolaydır. ucuz bir şekilde ulaşayım denilirse düsseldorf hauptbahnhof'tan duisburg yönüne giden re (bkz: regionalexpress) trenlerinden re1, re2, re3, re5, re6, re11, ve re19 hatlarına binilmesi veyahut s1 nolu s-bahn hattına binmesi tavsiye edilir. havalimanında pek sıra beklenmez, işler nispeten hızlı ilerler. güvenlik görevlileri ekseriyetle türktür, rahatlıkla türkçe konuşabilirsiniz. ayrıca terminallere ulaşmak için skytrain (bkz: schwebebahn) kullanılır. benim gibi skytrain seven birisiyseniz gayet eğlencelidir. bununla birlikte eurowings'in hub'ı da bu havalimanında bulunur. havalimanı airbus a380'in havalanabileceği pist kapasitesine de sahip durumdadır.
  • arkadaşlar yakın zamanda bu havaalanını kullanarak türkiyeye geldim. iphone 14 pro max almıştım saturn mağazasından. tax free almak isteyenler için genel bilgi vereyim. öncelikle tax free işleminiz varsa 1 saat kadar daha erken gelin. check in yapın, check in yaparken tax free alacağınız ürünü yanınıza alın ve bagaja vermeyin. check in yaptıktan sonra b191 e gelen bankoya gidip gümrük memuruna onaylatmanız gerekiyor tax free evrağınızı. yalnız burda şöyle bir durum var. eğer tax free alacağınız ürünü geri bagaja verecekseniz b191 nolu bankodan yapıyosunuz ve sizin yerinize ürüne baktıktan sonra bagajı teslim alıp tekrar bagaja yönlendiriyorlar. ancak ben zaten sırt çantamda taşıdığım için kapıya not yazmışlar. el bagajında taşıyanlar b32 deki gümrükten işlem yapacaklar diye. b32 ye gidebilmek için check in belgenizle güvenlik noktasından geçmeniz gerekiyor. guvenlikten geçtikten sonra b32 köşede biyer gittigimde 3-4 kişi sıradaydı. neyse bekledik sıra bize geldğinde tax free faturasına baktı telefonu actırıp bikaç imei kontrolu yaptı ve mühürü vurdu. burdan çıktıktan sonra money exchange yerleri tax free ödemelerine aracılık ediyormus. benim gibi global blue yazan tax free yeri aramayın. buraya gidiyosunuz evrakları veriyosunuz. yine bi komisyon kesiyolar. nakit veya kredi kartına iade soruyorlar. ben nakit istedim nakit olursa sadece dolar ödeyeceklerini söylediler ve kabul ettim. ancak burda euro/dolar parite farkını görmüyorlar direk kaç euroysa onu dolar olarak veriyolar. burdada bir fırsatçılık oluşmuş. kredi kartına iade felan sorun olursa diye nakit aldım çıktım. bu arada tax free faturam 143 euro iken geri ödemem kesintiyle birelikte 134 euro olarak çıktı. onuda 134 dolar olarak nakit verdiler.
  • kayıp bagaj bölümü dış hatlar terminaline çok uzak, ayrıca yirmi dakika önce terminal bölümünde unuttuğunuz takım elbise çantasını geri vermek için sizden 15 euro talep ediyorlar.

    verdim evet..
hesabın var mı? giriş yap