• yıl 2002

    - adam okulunu bitirmiş ama atamasını yapmıyorsun. öğretmenler okulsuz , okullar öğretmensiz. biz iktidara geldiğimizde sınavla öğretmen alımını kaldıracağız.

    yıl 2011

    - her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok.
  • (bkz: akp)
    (bkz: devrim)
    (bkz: bono kahkahayı bastı)
  • akp'nin eğitim alanında o kadar çok devrimi var ki hangi birinden başlasam?

    haftada iki saatlik bilgisayar derslerinin dört saate çıkartılmasını beklerken seçimlik derse indirilerek ortalamadan çıkartılması ilk büyük devrimi olmuştur benim için.

    bir diğer devrimi; fen-edebiyat mezunlarının önce formasyon yerine 4+1,5, sonra 4+1, sonra tekrar formasyon ile öğretmen olarak atanması olmuştur. devrim ile yap boz arasındaki fark işte buralarda bir yerde kaybolmuştur benim için.

    bir başka devrimi; fatih projesi adı altında sözde fırsatları arttırmak amaçlanırken fırsatların sadece ve sadece akp yandaşlarına peşkeş çekilmesi olmuştur. ki bu süreç henüz tamamlanmamıştır. akp yandaşlarına aktarılacak yaklaşık 4 milyar tl, hala akacak mecra aramaktadır.

    fatih projesi'nin devrimleri bile tek başına bir entry eder aslında... uzak sınıfsız akıllı tahtanın ne işe yaradığını henüz anlayamamış olmama rağmen sıralayayım bu konudaki devrimleri:
    dünya'da başarılı onca akıllı tahta örneği varken, hem kara tahta, hem poliüretan tahta hem de akıllı tahtayı üçü bir arada olarak ürettirmek bile bir devrim sayılabilir... ya da ne bileyim, tüm okullara kesintisiz internet beklerken eba adı altında meb sansürlü intranet'in sağlanacak olması devrim değil de nedir? ya da her öğrenciye bir tablet yutturmacasıyla ve gelişmiş ülkeler 4g'ye hazırlanırken, 3g'li tüm tabletlerin şartnamede devre dışı bırakılması da devrimdir herhalde...

    neredeyse yirmi yıldır ilk-orta dereceli okulların zorunlu ihtiyaçları için bile yetmeyen bütçeler ayırmasının ayıbı dururken, aynı yöntemi izlediği iddia edilen bir üniversitede bu konuyu irdeleyen bir üniversite öğrencisinin yazdığı yazıya 11 ay hapis verilmesi devrim değil midir, sorarım?

    2012-2013 öğretim yılından itibaren ilköğretimde arapça'nın seçimlik ders olarak açılması ve mebe keyfi olarak diyanet'ten kadro* aktarılması da devrim olmalıdır sanırsam.

    öss'de katsayının eşitlenmesi; orta öğretim öğrencilerini heyecandan titreten umre ziyaretleri; ösym skandalları; yök'ün arpalığa dönüştürülmesi, amerika'da doktora yapan fg müritlerinin zorunlu hizmetini tamamlamadan önce yök'e, kısa süre sonra da iç-batı karadeniz'de malum bir üniversiteye alınması*;

    ...

    bu liste uzar gider. hala akp hükümeti'nin devrimciliğini sorgulayan mı var aranızda?

    zülf-i yar'e dokunan bu başlık için şimdilik bu kadar yeter. umarım...
  • günde sadece yarım saat koridor süpürüp evine giden, evine iş götürmeyi bırak mesai saatini çay içip muhabbet ederek geçiren okuma yazma bilmeyen hademenin, okulda yorgunluktan kendini kaybettiği yetmez gibi evine sürüyle iş götüren, zorunlu hizmet adı altında gençliğinin en güzel yıllarını dağbaşlarında çürüten, üniversiteyi kazanmak ve bitirebilmek için tonla masraf yapan, atanabilmek için yıllarını veren öğretmenden yüksek maaş alması başlı başına bir devrimdir. gerisi teferruat.

    bir de siz söylemeden söyleyeyim: he canım, öğretmenler çok rörerö.
  • tek bir büyük hedefe yöneliktir, onu da yüce başbakanımız geçenlerde açıkladı: (bkz: dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz)

    bu uğurda ilköğretimde arapça dersleri, 4. sınıftan itibaren alan tercihi yapılabilmesi, yarıyıl tatilinde çocukları umreye götürmek gibi devrimler gelmiş ve korkarım ki gelmeye devam edecektir.
  • en mükemmeli yakında gelecek olan 4+4+4 12 yıllık "kesintili" eğitim olacak. imam hatiplerin orta bölümleri tekrar açılarak yeni bir devrim gerçekleşecek. durmak yok dindar yetiştirmeye devam.
  • bir okulun tabelasına 'anadolu' ibaresi eklemeyi devrim zanneden insanlar tarafından saymakla bitirilemeyen devrimlerdir.
  • 2012 yılında 15 gün sigortasını yatırıp 650 tl ye ücretli öğretmen çalıştırmaktir. evet...
  • anadol'un kaportasını şahin kaportasıyla değiştirmek gibi şeylerdir efendim. hakkaten çok büyük devrimlermiş.
    tutucu, şekilci mistik kafalar kitabın cildi biraz cafcaflı kaplanınca çok bir şey değişti zannediyor tabi.
    peki içerik? ne önemi var yahu...
  • (bkz: eğitim bir sen)

    egitimde sarı sendika neymiş, müdür olmanın, istedigin yere tayininin çıkmasının bagli oldugun sendikayla iliskisi neymiş öğrenmiş olduk..
hesabın var mı? giriş yap