• bugünkü psikolog görüşmemde, psikoloğum bende obsesif kompülsif kişilik bozukluğu olduğunu düşündüğünü söyledi. okb'den haberdardım da okkb deyince "nolcak ki yakın bir şey herhalde" diye düşünmüştüm ama işin rengi öyle değilmiş meğersem. hadi buyur buradan yak.*
  • salgın çıktığından beri okula uğramıyorum. geçenlerde aklıma bu aylarda yök’ün 100/2000 bursu için bizim üniversiteye kontenjan açıldı mı diye bir bakayım dedim. çıkmış. hem de bizim bölüme!

    işin ilginç tarafı o 5 aylık süreçte de deli gibi kpss çalıştım. akademisyenlik olmayacak bari devlete atanayım belki kurumlar arası geçiş yaparım diye.

    okulda da düzenli olarak gelip giden 3-4 kişiydik. diğer arkadaşlar yazın okula gitmişler galiba. bursa başvuracağım fakat acaba gönül koyma durumu olmuş mudur diye sormadan edemiyorum.
  • sevdiğim insanların sevdiğim şeyleri sevmesine bayılıyorum!
  • mutluyum, huzurluyum ve yaşamayı delicesine seviyorum. hayat öylesine güzel ki yaşamak benim için çok derin bir tutku.
  • ülkeyi terketme planımı adım adım inşa ediyorum. kafamın içindeki bazı şeyleri de yokedebilirsem umarım gönül rahatlığıyla gideceğim.
    hadi be keler sen alışkınsın, güçlüsün bu psikolojiyi de aşarsın.
  • çok korkuyorum.
    ve sonra korkuyor olmamdan korkuyorum.
  • dokuz aydır beraber olduğumuz,üç aydır beraber yaşadığımız ,üzerime titreyen,bütün arkadaşlarımızın bildiği,”bir bebeğimiz olsun istiyorum” diyen,beraber çalıştığımız sevgilimin sekiz yıllık birlikteliğini,nişanlı olduğunu,nişanlısının ise avusturya’da yaşadığını,ağustos ayında olacak düğünün ise covid sebebiyle ertelendiğini öğrendim. bunların hepsi saat tam 15-15:30 arasında öğrenmemin bi manidarlığı yok. tamamen “şüpheleniyorsam doğrudur” diyen müge anlı ile başladı. beraber döşediğimiz evin her köşesini aslında nişanlısına;“hepsi senin beğendiklerin” dediğini,bana da;” hepsinde senin el izin var” dediğini öğrendim.
    bu defteri burda kapatmamı sağlayan eski sevgililerime,karma borcumu s.ke s.ke ödeten evrene,her durumda kafamı kendinden güzel yapan chivas’ıma,chivas’ımı eve getiren tekelin çırağına,şartları zorlayıp çıkıp gelen arkadaşım h.’ye ise teşekkürü borç bilirim.
    bok gibi hayat lan.
    olduramıyorum amk.

    edit:bu olayı öğreneli bugun üçüncü gün. ilk gün beni tehdit etti. eşyalarımı kapının önünden aldım. bu arada nişanlısıyla telefonda dört beş saat kadar konuştuk. kız önce inanmadı. sonra sorduğu sorulara verdiğim cevaplar tatmin etti. beraber çalıştığımız bi kaç arkadaşımızın numarasını istedi. onları aramış eşi olduğunu söylediği bir arkadaş beni tekrar arayıp;” nasıl yani bu bir şakaysa gerçekden hiç hoş değil beni x’in eşi aradı” diye söyledi. kimse bir eşi olduğuna inanamadı. onlarla konuştukdan sonra tamamen ikna oldu.
    biz eşiyle konuşmaya ikinci gün devam ettik. sürekli beni kötüledi. benimle sadece yattığını,kötü bir kadın olduğumu vs vs söylemiş. nişanlısı ;”ben sekiz yıllık beraberliğimizde ağzını böyle bozduğunu hiç duymadım “dedi bana anlatırken. sonra akşamına tekrar konuştuk. bu defa şizofreni hastası olduğumu deli olduğumu filan söylemiş. yalan söylüyormuşum,işte ben onu elde etmek için yapmışımlar gibi türlü iftiralar. ne escortluk yapmadığım kalmış,ne başka şeyler.

    bugün sabah: bana telegram uygulamasını yükleyip ulaştı. beni ikna etmeye,öyle birisinin olmadığını söylüyor. yoksa bana evin anahtarını verirmiymiş,sevmese beni sarılıp yatarmıymışlar. tek tek ss alıp eşine attım. aynı anda onu da ikna etme yolunda olduğu için eşide bana ss ler alıp attı.
    ben şu an bana ulaşabileceği heryerden engelledim.
    sonuç,bi ufak öldüm ve bu defa halledemiyorum.

    dördüncü gün sabah editi:dün gece kız beni tekrar aradı. ona nasıl yalvardığından filan bahsetti. ben heryerden engellediğimi söyledim. babasının hastalığından dolayı ayrılamayacağını affedeceğini filan geveledi. sadece bir kadın olarak bunu kendisine yapmaması gerektiğini söyledim.
    sonra kız gece yarısı mesaj attı. “ben x’i sevdim ama sizde sevdiniz. sizi üzmek istemem aradan seve seve çekilirim. “ kendisine artık ikisiylede işim olmadığını vs hazmedilecek bi durum olmadığını izah edip iyi dileklerimi dileyip kapattım. bir tabletten engellemeyi unutmuşum. ara ara noktalama işaretleri mesajlar atıyor. tam bi ‘daha ne istiyorsun’ yazıcam ‘değmez ulan’ diyip kapatıyorum.

    son edit: bugün akşam üzeri dayanamadım. tam adamın engelini kaldırdım ne var ne yok yazayım rahatlarım diye mesajı atmamla araması bir oldu.
    dedim tek bir sorum var; “hamile olsam ne yapacakdın?” el cevap:”keşke olsaydın o kız benim hayatımı mahvetti. ama ben bu durumu ispatlıcam. sende evine geri döneceksin”
    ben hayatımda bu kadar hasta bir ruhlu bir insan tanımadım diye kendi kendime saydırırken,kızdan bir msj geldi. “ ben x’i affediyorum. seni çok üzdüm hakkını helal et” tam cevap yazıcam kız şaak diye engelledi beni. ben elimde telefon,ekranda vatsap bakakaldım. gelemedim de kendime.

    msj atıp geçmiş olsun diyen bana destek veren teselli eden bütün canım sözlükdaşlarıma sevgilerimle.

    ufak bi kanıt: https://hizliresim.com/n0nh5j
  • bu insanlar neden net değil?
    neden hayatı zorlaştırıyor?
    paylaşmak, gülmek, hayattan elden geldiği kadar zevk almak varken neden bu kadar gereksiz zaman kayıpları?

    ahh bu ego, hırs, bencillik ve nicesi sizinle olan bu savaşlar yüzünden yaşayan ölüleriz, en acısı da bunun farkında değiliz.
  • eylül ayı, yap oğlum bi güzellik
  • yıllar sonra ilk defa baktığın engellediğin kişinin engelini kaldırıp tekrar engellemek için takip et butonuna yanlışlıkla basan parmağını kırmak istemek gibi bir itiraf.
hesabın var mı? giriş yap