ekşi sözlük

• askerde özlenen şeylerdenmiş. ben bugün bunu gördüm.
• büyük akından sonra hız olarak kendini toparlamaya başlayan yer.
• değeri büyüdükçe anlaşılan mekan.
  
  daha bu kadar popüler değildi buralar. en azından okan bayülgen her programında buradan bahsetmiyordu, gazeteler yaratıcılık konusunda sıkıştıklarında buraya bakmıyorlardı. internete 10 dakika kesintisiz bağlanan kendini mutlu sayıyordu, internet kafeler daha yeni yeni palazlanmaya başlamıştı.
  
  işte o vakitlerde internet zamanı mirc ile harcanırken bir arkadaşın tavsiyesi ile tanıştım bu ortamla. o zaman daha kolaydı yazar olmak. en azından sabırtaşı olmanıza gerek yoktu. bir bebeğin yeni gördüğü bir nesneye bakabildiği kadar sabretmeniz yeterliydi. o yeterlilik gösterildi ve yazar olundu. konudan bihaber biçimde dalındı ortama. mirc tarafaından zehirlenen dimağ ile yazılmaya başlandı. artık ne kadar rezil yazıldıysa şutlanıldı bir süre sonra.
  
  sonrasında internetin lost adası keşfedildi. millet akmaya başlayınca moderasyon damsız almamaya başladı. durum böyle olunca başkaları başka mekanlar açtılar damsız girilen. oralara aktı bir dolu sap. bu arada yaş kemale erdi, kaybedilen değerler arasında ekşi sözlük sağlam bir şekilde yerini aldı.
  
  sonrası malum. mekanın sahibi kapıları açtı, her gün belki diye bekleyen bir dolu tip doluştu içeri. bazıları yeniden kapı dışarı edilmiş söylenenlere göre.
  
  herkes birbirine nasihat veriyor ya bu aralar. ben de o kovulanlara vereyim bari buradan.
  
  daha gençsiniz arkadaşım, değerini anlayınca mutlaka gireceksiniz ve kalacaksınız burada.
• sozlugun her gun bir sarkisi olduguna inanirim. sol tarafta belli eder o sarki kendini. kimi gunler grup vitamin'den calar mesela. onun kadar esprilidir. kimi zaman ciao bella dinler' kimi zaman da sordum sari cicege. mac sonralarinda ise marslardir basrolde olan.
  
  bugun ise kafam guzel her sey guzel caliyor sanki. cunku ayik kafayla olusturumaz bu sol taraf.
• 6 derece miyop yazarlar için yaptığı tasarım ile dünya göz hastanesi'nden mansiyon alacakmış. nasıl olsa 1 nisan salla sallayabildiğin kadar.
• erken yatanların tarihi bir mavrayı kaçırdıkları oluşum.
• mevlana bu sitede yazılanları görseydi, "çok kişi uçacak hafız..." derdi.
• insanların inandığı değerlere küfür edilen yer olmuştur ne zamandır. evrimciler - yaratılışçılar arasında bir acayip çekişmenin içinde boğulmakta gün geçtikçe.
  
  en başta şunu söylemek lazım. insan istediğini kendine kutsal yapar. bu kimsenin tekelinde değil. bunun ruhani olmasının sebebi de odur zaten. kafa öyle bir çalışır ki gider karbüratöre tapar. öldüğünde koca bir arabanın gelip onu sonsuz bir güzelliğe götüreceğine inanır. hata buna o kadar çok inanır ki bu değerine küfredene ilk başta sinir olur, sonra kin beslemeye başlar. en sonunda ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız da gider haçlı seferleri'ne, yüzyıl savaşları'na bakarsınız.
  
  yani işin özü tek bir kelimeye gelip dayanıyor hayatta her şeyin dayandığı gibi. sana ne. bu kadar basit lan. sana ne amına koyiim. o(nlar) kendilerine bir yol bulmuşlar gidiyorlar. sana ne. bu onlar hepimiziz aslında. şuursuz birer misyoner gibi davranıyor herkes burada. kimisi darwin'e laf çakma derdinde, kimisi her haltın önüne hazret ekleyerek komiklik peşinde.
  
  ulan tamam. geçtim aklı başında bir tartışmadan. ortaokulda yapılan münazara kültüründen, efendiliğinden de mi uzaksınız o kadar? en korktuğum şeydir savunulamayan görüş. ve nedense burada çok fazla var bu ara.
  
  karbüratöre tapıyorum arkadaşım. zebradan geldim, ataköy'e gidiyorum.
  
  sana ne lan, sana ne.
• şu aralar tema müziği kurtlar vadisi cendere olan yer. çük gösterenler, gösterenleri dava edenler, özel mesajdan tehdit edip yazarlık sildirenler, tehdit edeni tehdit edip kan almak isteyenler. altta da devamlı "cendere cendere candırı cöndürü" dönüyor gibi.
  
  hava da sıcak değil artık. nedir bu gerginlik anlamadım ki?
• yabancı memlekette nam yürütme özelliği var bunun.
  
  2 tane entry ile 2009 yılının en beğenilenlere giriş yapmışım. şaşırdım tabii en başta. ama hoşuma da gitti. bu şaşkınlık yüzüme nasıl yansıdıysa sevgilim ne olduğunu sordu. kendisine en başta ortamı anlatmaya çalıştım. artık nasıl anlattıysam mekanı merkez kütüphane beni de tolstoy sandı. bu zamana kadar duymadığı tüm gururları aynı anda duydu. yetmedi bu durumu akşam vakti skype üzerinden ailesine anlattı. hiç yoktan namım massachusetts - burasının yazımı da ne zor mnskym ya - diyarlarında yankılandı. beni zerre tanımamalarına rağmen onlar da benimle gurur duydular. hiç yoktan aile ortamında prim yaptım. bambaşka bir konuma geldim. babası "damadım nassın" dedi, annesi "gel de sana bir elmalı pie yapayım, onu da cam önüne koyayım" diyerek gururumu okşadı.
  
  işte böyle acayip bir yer. ya ben fazla abarttım anlatırken ya da başka bir şey var. ama hiç yoktan yaban ellerde prim yaptırdı.
  
  sağolsun, mütemadiyen varolsun.