el olmak

• yabancı olmak. bir örnek için (bkz: 1980/@burali)
• evlenerek evden gitmeye, evdekilerin verdiği ad.
• (bkz: ellerin olmak)
• marx'ın yabancılaşma kuramından çok başka bir yabancılaşmanın türkçe can bir ifadesidir. öyle candır ki gönül nasıl başka bir dilde yoksa, el olmak da başka gönüllerde pek bulunmayacak şahane bir ifadedir.
• kalakalmak. rüyada çığlık atamamak gibi, hiçbir duyu organını kullanamamak, eli erişmemek, sesi yetişmemek gibi. havanın suyun bile suali olmaz, tek lüksü hayatta olduğunu bilmektir, ona da şükürdür, artık aynı uzağın ayrı uçlarında bir şeyler olur biter. kalansa dualar, dilekler
• (bkz: elti)
• "el oğlu", "el kızı" derlerdi insanlar karıları/kocaları için. "aman buna fırsat vermeyelim." ne demekti el olmak? öyle üzücüydü ki, birinin bile isteye hayatını birleştirdiği, aynı yatağı paylaşıp aynı sofraya oturduğu yol arkadaşına karşı böyle tedbirler alması. öncelikle dost, sırdaş olmalıydı çiftler. birbirini kollayan bir takım olmalıydı. yürekleri açık olmalıydı.
  
  yıllar geçti. herkes kendine hayatlar kurdu. ve bir süre sonra şöyle sesler yükselmeye başladı:
  
  "annen benim yanımda x dememiş miydi? sen de ona benziyorsun."
  
  "sen anlatmamış mıydın onun böyle yaptığını, bence sen de buna özendin."
  
  "ben seni manipule edeni tanıyorum."
  
  ****
  
  unutulması gereken, konuşup hallettiğinizi sandığınız mevzular en gergin anda bir silah gibi karşınıza çıkınca önce bunu öfkeye veriyorsunuz. çünkü insan açık arayan, mana bulan, kötü niyetli ve fırsatçı birini sevdiğine inanmak istemiyor. ona sırlarını vermeye, yüreğini açmaya devam ediyor.
  
  sonra bir gün belki bin beş yüzüncü kez aynı şeyi yaşayınca anlıyor artık. verdiği sırların, ettiği sohbetlerin ihtiyaç anında kullanılmak üzere nasıl özenle saklandığını. çaresizce boyun büküyor. ve bir daha onunla konuşmaz, paylaşmaz, anlatmaz oluyor.
  
  ve artık kabul ediyor. kimi insanlar tüm gayretlere rağmen iki kuruşluk hatır saymıyor. kimi insanlar yazık ki, el geliyor, el gidiyor.
• dunyanin en huzunlu deyimi. sadece bir zaman yakinin olan, cok sevdigin insanlar el olabiliyor. bu cok aci bir sey. boyle boyle insan olum acisina bile dayanir hale geliyor. boyle boyle hayat bitiyor iste.
• (bkz: yad-ı dest) (bkz: dil bilmez gürcü)