• ne kadar kin ve nefret dolusunuz. adamı neredeyse hiçbiriniz bir merhaba seviyesinde bile tanımamışken format gereği büründüğü rolden yola çıkıp adamı gömüyorsunuz burada. zaten hep kötüsünü görmek ekşinin geleneği değil mi?

    iyi tarihçiler az yetişiyor ülkede, herşeyin iyisinin az yetiştiği gibi. bırakalımda bildiği işi anlatamadığımız gibi anlatsın. değindiği tarihi konular hep göz ardı ettiğimiz bölümlerdi. umarım devamı gelir ilker ağabey ile.

    bu sıralar popüler kitabı ''bunu herkes bilir'' kitabınının da kargosunu bekliyorum.
  • majestik bıyığı ve suret-i hüsrevanesiyle karşımızda olan yazar.
  • henüz yayınlarını okuma imkanı bulamasam da ara ara youtube serisini izlediğim tarihçi. dinlemesi zevkli de olsa klasik avrupamerkezci bakış açısı var. neredeyse tüm tarihyazım ekolleri batı'da ortaya çıktığı ve batı'yı konu ettiği için, tarih formasyonundan geçenlerin ekserisi için kader budur. "osmanlı neden geri kaldı?" videosu bunun iyi bir örneği. yer yer revizyonist yaklaşsa da (1) progress kavramını sorgulamaz, yani bu niye bir ön koşul olsun? (2) "sen adamın üniversitesini almışsın, o senin medreseni almamış" derken, ortaçağ islam eğitim kurumlarının, batı kurumları üzerindeki büyük etkisini yadsır ve ayrıca erken modern dönemde islam dünyasındaki canlılığın hakkını vermez. (3) -birinci maddeyle benzer biçimde- ulus-devlet ve vatandaşın inşası süreçlerini ulaşılması gereken merhaleler olarak görür. sosyal bilimcilerin çoğu, gizli ya da aşikar biçimlerde, avrupa'nın serencamını tüm dünyanın takip etmesi gereken yol olarak düşünür. bu eskilerde kalmış bir tutum falan değil, tüm canlılığıyla bugün yaşayan bir tavırdır maalesef.
  • kendileri fenerbahçe'nin hücum hattını oluştururlar. ancak benim favorim metin ali feyyaz'dır.
    her olaya fransız olan fransız bakan adam seviyrüm seni.
  • sadece kendisini değil, kendisini konuk eden tüm youtube kanallarını "dont recommend channel" olarak işaretliyorum. keşke youtube'da da kanal block'lamak olsa.

    her yerden kaşımıza çıktığına göre ya sağlam network'ü var, ya da sağlam bir ajans'la çalışıyor, belki ikisi birden.

    sizi bilmem, ben bu ağlardan, ahbap-çavuş tayfasından kaçmak için yıllar önce televizyon izlemeyi bıraktım. elimin altında milyon tane yerli-yabancı kanal var. şahsen bu ve tayzikligil gibi kankitolarının izlemeyi geçtim, yüzlerini görmeye bile tahammülüm yok.
  • kölelik tarihini anlattığı yarım saatlik (jumpcut ve hızlı konuşmasını da varsayarsak yaklaşık 1 saatlik) videosunda hiç bir köle isyanına, spartacus'e vs. değinmeyen tarihçi. konuya hâkim değilsen konuk al yanına hocam, he hakimsen bunları atlama. osmanlı aşağı, osmanlı yukarı... bir konu anlatılıyorsa kurgusunu da hazırlayın bir zahmet. nerde başladı nereye yayıldı nerede bitti hiç bir sıralama yok. dolayısıyla anlatılanlar kitaplardaki altı çizili cümlelerin ardı ardına okunmuş hali gibi geliyor.
  • vasata karşı olduğu için youtube alemine girdiğini söyleyen, sonra da gidip youtube'un en vasat adamlarından birinin ergenlektüel programına konuk olan tarihçi. katıldığı programın dandikliğini şuradan anlayın: programı "hazır"layan arkadaş sağdan soldan içerik araklıyor. elbette bunu kaynaksız şekilde yapıyor ve her anlattığını kendine mal etmiş oluyor. anlattıklarını ekşi sözlük ve ekşi şeyler'den de rahatça bulabilirsiniz. zaten fiiliyat nickiyle sözlüğü de trollüyor. ama benim vereceğim örnekler bunlar değildi yahu! herif, ferrarisini satan bilgenin, ferrariyi neden sattığını, bir yere bağışlamadığını filan sorguluyor. ulan bunu gündeme getirmeyen kaldı mı? bir de kendince bir tez yarattığını zannediyor: sıkılınca lamborhgini alacakmış bilgemiz. ne kadar özgün değil mi? program bu kalitesizliklerle dolu.

    her neyse, ilker canikligil hatrına, izlemeye devam edeceğim bir tarihçidir. umuyorum ki vasata karşı çeşitli içerikler üretmek isterken, alişan'ın sabah programına doğru ilerlemez...
  • hoca bizi yemiş ya la.
  • 200 saat eu4üm var... hocayla 16. 17. osmanlısı hakkında kapışırım...
  • bir kaç tane video'dan birden geçen biz/osmanlı geri kalmadı onlar/batı çok ilerledi söylemi hatalı olan akademisyen. bu hatayı:
    1-felsefi ve anlamsal değerlendireceğim.
    2-osmanlı batı kıyası yapacağım

    metin içinde emrah sefa gürkan (esg) olarak geçecek. diğer videolarında daha kısa ve benim kötü hafızamdan dolayı sadece bu videosu baz alınacak.

    felsefi-anlamsal değerlendirme:
    -bir şeyi ileri ya da geri denebilmek için ölçüt olması gerekir. daha açık şekilde x-y arasında ileri/geri sıfatları koyabilmek için en az birinin geride ya da ileri de olması gerekir. bir şey ilerideyse dolayısıyla en az bir şey geridedir. ör: ilerideki sokak. dolayısıyla sen geridesin.

    -ayrıca zamansal ileri geri de vardır. 10 yıl öncesine göre üretimi arttı. dediğinde mesela 10 yıl önce daha az ürettiğini ve ilerlediğini ifade edersin.

    -şimdi biz onlar ilerledi dedğinde sorumluluğu kendinden atmış olursun. ör: ben tembel değilim onlar çok çalıştı. buraya kadar sorun yok olabilir ancak sen geçildikten anlam gereği geride kalmış oluyorsun.. tamam belki burada etken onların hızlı gitmesi ancak devamında hâlâ onları yakayamadığın durumda ya da daha açık bu geçilme/ilerleme belirli bir süre sonra kalıcı hale geliyor veya fark açılıyorsa artık sen geride kalmışsın. (onlar ileri gitti argümanı ilk 3-5 hadi 10 yıl kabul edilebilir eksikte olsa ancak sen daha da yakalayamıyorsun)

    2-osmanlı batı kıyası yapacağım

    -osmanlı da gelenekçilik ve sünni radikal din yorumu var, osmanlı toplumu gelenekçidir. bunu üstelik bu britanya gelenekçiliğinden ayrı bir gelenekçiliktir. orada yeniliklere uyumlaşabilen -soft- gelenekçilik burada yükselme döneminde başlayan ebussuud efendi (1490-1574) yorumlarındaki radikal/hard tutumla birleşmiş. hatta daha açık yazayım adamlar katolik kilisesinin beğenmedikleri maddelerini görece daha protestanlık (1529) ve resmi olarak kabulü ile anglikanizm (1563) ile görece özgür ya da kendine uygun bir sitematiğğe giriyor..

    -duraklama dönemi (1683–1827) olarak geçse de 1699-1770 arasında toprak kaybeden bir imparatorluk ile karşılaşmaktayız. bunun sonunda anlaşılması ile gelenekçilikten görece uzaklaştırılarak modernleşme hareketler/izleri görmeye başlıyoruz (1827–1908).. kimi kaynaklarda modernleşme: 1770 - 1876 dönem olarak görülüyor..

    -peki ingiltere hindistan'a kaç yılında çömüyor? 1858.
    --osmanlı'da karşılığı: ister 1827'den ister 1770'den başlatın modernleşme dönemi.. yani "hacılar biz geri kaldık şu gavurlardan feyz alalım" dönemi. yani öyle biz geri kalmadık onlar ileri gitti değil, efendiler.

    -ne oldu da 1800 yılındaki avrupa'nın %34'den 1900'de %85'e hüküm meselesine
    --öncelikle çömmeyle de alakalı ancak ilk köleleşme 1444'de başlıyor.
    --ikincisi ingiltere-afrika sömürüsü için 1660'a yani royal african company'e bakın.. kaç yıl ayakta kalmış ona da bakın.
    --bende kendilerine şunu sormak istiyorum "ne oldu da"1811-1818 yıllarında sultan adına savaşan mısır valisi, 1833'de durdurabilmek için fransa-ingiltere-rusya'dan yardım" istemek zorunda kaldın? tamam yunan isyanı vardı ancak 32'de bitmişti? (bkz: kavalalı mehmet ali paşa)

    yani buradan şu çıkarılmasın 1800'lerde ilk kez gidilmedi afrika'ya daha öncede vardı. %34-84'e çıkışı doğru olsa da bu osmanlı'nın geri kalmışlığını örtemez.

    -sanayi devrimi: 1760 – 1840
    -kapitalizm (evet net olarak başlangıç almak eksik/hatalı ancak fikir versin sadece: ulusların zenginliği kitabı 1776 ile başlatalım.
    -osmanlı sanayisi: benim bilidiğim devletten kalanlar
    --hereke ipek dokuma,
    --feshane yün iplik,
    --bakırköy bez ,
    --beykoz deri ,
    bunlar dışında kalanlar ise esnaf ve zanaatkarlar. yani sanayi "yan sanayi" bile değil. (ha bomonti gibi 1890'dan kalma özel girişmler var ancak onlarda hadi olsun 20 tane.. bir çoğu yabancı ve hemen hepsi istanbul'da)
    kapitalizm zaten hak getir(meye).. ^^

    --tarıma/ücrete/okuma yazmaya giremiyorum valla üşendim hocam.

    sözün özü " onlar ileri gitti sözü" esprisiyse komik, değilse daha komik.. ha ben ilk izlediğimde espri sanmıştım etrafımda gördüğüm/duyduğum kadarıyla söylem "popüler" olmuş..ciddi ciddi öyle deniliyor..

    kısaca: sen hadi sanayi 1800'ler diyelim, 20.yy'a kadar koca imparatorluk olarak yakalayamamışsın, anadolu'nun hali en az 1800'lerden itibaren perişan.. istanbul-balkan dışına yatırım yapmamış/yapamamışsın (bağdat ve civarı demiryolu hariç ki onuda yabancı şirket/devletlerle yapmışsın) yetmemiş 1881'de düyun-ı umumiye kurulmuş topraklarında (yani meşruluk kaynağın vergilerin bile büyük kısmı kapılmış). sonra biz geri gitmedik onlar ileri gitti.*

    ha severiz o ayrı ama kendisinin de dediği gibi "youtube'den bilgi öğrenmeyin"

    edit2: * okuma yazma oranlarına "ama kalifiye eserler değildi"ye getirmişsin evet ama okuma alışkanlığı kazanmış batı nüfusu..sende ise ister ideoloji ister din ister meslek nereden bakarsan bak okuma yerine "duyumsama" bilgiye geçilmiş. daha net şu örneği vereyim sümerlilerin kullandığı saban'ı çifte çevirmek dışında bir şey yapmamışsın.. dericilik mesela neredeyse orta asya'dan kalma yöntemlerle yapmışsın.. ekim-biçim'de deden kalma şekil ve yöntemleri kullanmış üstüne neredeyse 1 gram gelişim/değişim koymamışsın.. ama biz geri kalmadık? he mi? yapma hoca.
hesabın var mı? giriş yap