• puften konudan iyi film nasil cikar onun ornegi bu. jude law ve ed harrisin performanslarina laf yok tabii.
  • dünyanın en güzel sevişme sahnesine sahip film. sanki yalnızca rachel weisz'in gözleri (muhteşemler) ve jude law'un elleri oynuyor orada. donarak izliyosun. aşk var yani ortada bariz gözünün önünde, hissedebiliyosun.. ancak bu kadar etkileyici olabilir.. çekimler sırasında birbirlerine karşı bir şey hissetmiyor olduklarını var sayarsak çok takdire şayanlar.
  • (bkz: call of duty)
  • call of duty adlı oyunumuzdaki stalingrad savunmasının aynısının aslen bu filmden alındığını sevgili estranged beyden öğrenmemden sonra zamanında "peeh" diye es geçtiğim bir film olmasına rağmen işte bu kadar sonra dikkatimi bu şekilde ancak çekebilmiştir... eh bir bakayım dedirtmiştir..

    şimdi aslında güzel bir film, değişik bir konu, fakat savaşlı romantik filmlerinin genel problemi olan savaşta gözümüzün beynimizin zar zor yakalayacağı derecede maksimum tempo ve aksiyon, buna mukabil romantizmde minimum tempo ve olay sloganına aynen uyulması ile filme hoyda bre diye başlayıp sonradan temponun düşmesiyle kalakalıyoruz, bu tarz tempo değişiklikleri ve kahverengi-gri bir atmosferde geçen bunalım bir olaylar silsilesi sırasında yeşeren bir aşk ile devam ediyoruz.. sonra bişeyler oluyor, film bitiyor... (spoiler olmadı dimi?)

    yani, benim durumumda kalırsanız (call of duty) ilk yarım saati seyredin, gerisi iç kıyırıcı derecede yavaş ilerliyor... konu güzel aslında, ve aslında kadro da sağlam jude law hakkat maşşallah dedirtiyor yine, rachel weisz zati mummy serisinden beğenimi kazanmıştır, ed harris zaten hakkını vermiş kalite oyuncudur, joseph fiennes'i sevmem ama rolüne uygun olmuş, vb vb...

    ama, işte... bir türlü kendimi filme kaptıramadım, işleyiş mi olmamış, nedir bilemedim, sinema tutkunları ve konunun otoriteleri gerekli terimlerle cevabını verir zaten teknik detayın... bence işte böyle, saygılar.
  • biraz önce oturup seyrettim tekrar, dikkatimi ceken $ey $u oldu: filmde albay könig her kadraja girdiginde "darananaaa !" seklinde bir orkestrasyon aranjmani caliyor arka planda. aynen darth vader'in starwars'da her göründügünde imperial marchin çalmasi gibi... adam üzerinde bir yerde gramofon mu ta$iyor ne yapiyorsa artik, ne zaman ortaliga ciksa öttürüyor "darananaa!"yi...
  • fatih akın'ın süper serseri cahit'i olarak tanıdıgımız ancak şu güne dek 60 küsür filmde oynamış olan birol ünel'in yer aldıgı filmlerden biri.
  • duvara karsı filmi ile tanınan gurbetci vatandasımız aktor birol unelinde oynadıgı filmdir.
  • er ryan'da ki çıkartma bir, bu iki dedirten film
  • hayal kırıklığına uğratan film.. bir kere yaklaşık iki milyon kişinin öldüğü stalingrad savunmasının dehşetini yansiıtamaması veya yansıtmaya hiç yanaşmaması, hadiseyi "ahanda mevzu buldum" açgözlülüğüyle iki keskin nişancının dansına odaklaması tatminsizlik hissiyle lök gibi ortada bırakıyor sizi..yahu iki milyon kişi ölmüş, iki milyon! biz bu dehşeti koca filmin neresinden anlayacağız annaud efendi bi söylesen.. kahramanlarımız harabeye dönmüş sokaklarda vruşuyorlar ama savaşın nerede devam ettiğine dair zırnık bilgi sunulmuyor seyirciye..bu adamlar nereden çıkıyor nereye giriyor, alman tarafı neresi, rus tarafı nereye düşer..ki final sahnesi de yeşilçam flilmlerini andırıyor bu da hepsinin üzerine tüy dikiyor..olur olmaz yerde giren müzikleri ise hiç saymıyorum.. çekilebilirsin annaud efendi..
hesabın var mı? giriş yap