ennui

• ing. sıkıntı, bunalma, keyifsizlik, isteksizlik, hevessizlik.
• ennuiden muzdaripseniz, muhtemelen hayatınızla bağlantınız kesilmiş ve hoşnutsuz hissediyorsunuzdur. kariyeriniz, ilişkiniz, okulunuz veya arkadaşlarınız olsun, bu duygusal durumla karşı karşıyaysanız, büyük olasılıkla hiçbir şeyin size herhangi bir zevk veya tatmin duygusu getirmediğini hissedersiniz. ennui, herhangi bir şey yapma motivasyonunu toplayamama anlamında depresyonla benzerliklere sahiptir, çünkü hiçbir şey iyi hissettirmez. ne yazık ki, çoğu zaman ilgisizlikle ve ayrıcalıklı bir yaşam tarzıyla ilişkilendirilir.
  bir malikanede en güzel kıyafetlerini giyen, pencereden dışarıya bakıp büyük, güzel topraklarına bakan ve inanılmaz derecede mutsuz hisseden bir insan hayal edin. bu, "ennui" kelimesinin başlangıçta tanımlamak için kullanıldıdığı stereotiptir. her şeye sahip olan ama hayatlarındaki derinlik eksikliğinden etkilenmeyen bir kişi.
  can sıkıntısı ve ennui arasındaki fark nedir?
  yağmurlu bir öğleden sonra kendinizi sıkılmış bulduğunuzda, size biraz daha eğlence ve neşe getirecek bir şey için can atma eğilimindesiniz ve çoğu zaman, ne yapacağınızı tercih edebilecek durumdasınızdır. öte yandan ennuiyi çözmek zordur çünkü bu korkunun içinde sıkışıp kaldığınızda genellikle neyin ruh halinizi iyileştireceğinden emin olmazsınız. hayatınıza tamamen ilgisiz olmanın neden olduğu bir yorgunluk ve can sıkıntısı hissidir. çünkü hayatınızın kökünde tatmin olmaktan yoksunsunuzdur. kendinizi daha kahvaltı yapmadan önce hayal kırıklığı içinde iç çekerken bulursanız, muhtemelen ennui etkilerinden muzdaripsinizdir.
  
  ennui ile nasıl başa çıkılır?
  motive hissetmemek ve hayattan kopmak, korkunç ve rahatsız edici bir deneyim olabilir. geleceğiniz için endişelenmenize neden olur. sizi memnun etmek için yeterli para, sevgi ve güvenlikle kağıt üzerinde mükemmel bir yaşam sürüyor olabilirsiniz. ancak bazen bu tam olarak doğru değildir.
  ennui hissiyle boğuşurken bencil veya nankör olduğunuzu hissetmeniz normaldir. ama yanlış bir şey yapmadığınızı garanti etmeme izin verin. hepimizin umutları ve hayalleri var. gerçekleşmezlerse, hayat bazen onları kovalamak için çok talepkar olduğundan, kendimizi umutsuz hissedebiliriz. sanki hiçbir şey enerjimize değmeyecekmiş gibi.
  kendinizi daha fazlası için özlem duyuyor, mevcut yaşamınızdan sıkılmış ve tatmin olmamış hissediyorsanız, ennui sizi ele geçiriyor demektir. risk ne olursa olsun, diğer seçeneklerinizi keşfetmeyi kendinize borçlusunuz.
  1) kendinize hayalini kurduğunuz her şeyin bir listesini yaparak başlayın.
  bazıları tamamen tuhaf olabilir ve gerçekçi olmayabilir ama sorun değil. her zaman hedeflenecek bir şey olduğunu hatırlatmak için onları yine de orada tutun. listenizin geri kalanı için, küçük ulaşılabilir adımlara bölün. bu, sonunda sizi hedeflerinize ve size herhangi bir ennui hissettirmeyen bir hayata götürecektir.
  bir gün uyanıp kendinize "artık mutlu değilim" demenizde sorun yok. ama, ofisinizin etrafında karmakarışık olmak, her pazartesi günü küçük bir değişiklikle yaşamak ve her pazartesi korkmak yaşamak için bir yol değildir ve sadece daha fazla ennui doğurur.
  
  2) bir hobi bulun.
  yaşadığınız yer veya yaptığınız iş gibi hayatınızda çok fazla derin değişiklik yapamazsanız, ne olursa olsun küçük değişikliklerle sevincinizi bulun. sizi mutlu eden hiçbir şeyi zorla uzaklaştırmayın. günlük yaşamın dünyevi karanlığında, bunlar sizin memnun ve tatmin olmuş hissetmenizi sağlayan parlaklık olabilir. hobiler ve aktiviteler, hayatın sunduğu şeylere bağlı kalmanızı ve ilginizi canlı tutmanızı sağlar. dahası, rahatlamak ve gevşemek geçirdiğiniz bolca zaman kontrolü elinizde hissetmenize yardımcı olacaktır. dünyanın sizin için çok hızlı döndüğünü düşünüyorsanız, muhtemelen daha fazla ennui hissetmeye başlayacaksınız. çevrenizde olup bitenlere ayak uydurmadığınızı veya dahil edilmediğinizi hissedebilirsiniz.
  
  3) minnet duyduğunuz şeyleri sayın.
  ennuide muzdarip olmak, sanki hiçbir şeyin yolunda gitmediğini ve hayatınızdaki hiçbir şeyin iyi olmadığını hissetmenize neden olabilir. her durumda, ne kadar karanlık olursa olsun, her zaman biraz ışık olduğuna inanıyorum. ennuiyi uzak tutan şey budur. her zaman azıcık minnettarsanız ve elde ettiğiniz küçük zaferlerden memnunsanız, o zaman ennui veya tatminsizlik hissetmek imkansızdır. en kötü pijamalarınızı giyerken minik evinizin penceresinden dışarı bakacak ve yanınızdaki kalabalık, gürültülü sokağa bakacaksınız. geri kalan deneyimlerinizde ne kadar memnun değilseniz bile bir şeye sahip olduğunuz için bir mutluluk duygusu hissedeceksiniz çünkü bir şeye sahipsiniz ve sizi ayakta tutan keyfi buldunuz.
  
  https://twitter.com/…kare/status/490594344592625664
  
  kaynak: https://www.learning-mind.com/…nui-emotional-state/
• (bkz: weltschmerz)
• biritanyalı dostlarımızın fransızcadan 1700'lerde tüydürdükleri bu kelimenin ingilizcedeki kadim (bkz: annoy) sözcüğüne bağlandığı etimolojik göbek kordonu, farklı kültürler içinde filizlenen kelimelerin yolculuğu hakkında düşündürüyor insanı..
• erika spring tarafından seslendirilmiş şarkıdır da ayrıyetten. güzeldir dans ettirir.
• tiflis 2012 çıkışlı müzik grubu.
  yeterince seveni, takipçisi de var bildiğim kadarıyla.
  ben varlıklarından 2013 tarihli the last way albümleriyle haberdar olmuştum.
  geçen sene de falsvs anno domini isminde bir şey düştü ortalığa, çok da güzel.
• fr. sıkıntı, iç sıkıntısı.
• soenin tellurian albümünden bir parça. albüm sindirilerek dinlenirse favori şarkı olması olası.
  
  breathe in the air now, a harmony of woe
  blindly lead the like mind
  feel the needs as they grow
  out of sight, kept in mind
  
  apart, come ennui
  ın your voice, hear you sink
  
  doubt will exhaust your hope
  fearing your dreams will be washing away
  (ı know you will have no regrets, you'll never say ı wasn't there)
  all what you really want is me to come to you
  
  ı will be there, to stand before you
  face to face, my strife has brought me home
  (ı know you will have no regrets, you'll never say ı wasn't there)
  
  cumbered by the open road
  embrace becomes a lock to keep the bond
  you have come to loathe me too
  reaching walls, racing time by
  striding on through it all
  
  doubt will exhaust your hope
  fearing your dreams will be washing away
  all what you really want is me to come to you
  
  ı will be there, to stand before you
  face to face, my strife has brought me home
  (ı know you will have no regrets, you'll never say ı wasn't there)
  you know always, you are my all.
• 30 yaşına yaklaştığım her gün beni içine çeken durum.
  
  hayattan keyif alamıyorum sözlük..
• kronik can sıkıntısıdır.
  kişinin çevresine olan ilgisini neredeyse tamamen kaybettiği ve motivasyonunu bulmakta güçlük çektiği bir durumdur. bu duygu, kişinin varoluşunu anlamsız ve boş hissetmesine neden olur.
  
  genellikle tükenmişlik sendromuyla ortaya çıksa da, konsantre olamamak da can sıkıntısını olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biridir.
  özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan kişiler, kronik can sıkıntısına karşı daha savunmasızdır.
  dikkat gerektiren durumlarda genellikle sıkıcı olarak algılayıp erteler ya da farklı şeylere odaklanmaya çalışırlar.
  dopaminerjik sistem bu durumlarda önemli bir rol oynar.
  dopamin düzeyi düşük olan kişiler nörotransmitterin eksikliğinden dolayı daha fazla sıkılır ve yeni uyarıcılara ihtiyaç duyarlar.
  
  ennui'yi yenmek için, hayattaki amacınızı bulmaya çalışın ve sevdiklerinizle birlikte olmanın önemini anlamakla başlayın.