5 entry daha
  • başlangıçta yorgun, yılgın ve dağınıklık içinde bulunan milliciler, 1918-1923 arasındaki beş yılda ve giderek artan biçimde, anadolu’da etkili bir direniş hareketi yaratmayı başardılar. gerçekleştirilen çok yönlü ve etkili eylem, bir mucize değil, ustaca tasarlanmış sistemli ve örgütlü bir eylemin doğal sonucuydu.

    istanbul’da, bilgi toplamadan cephane baskınlarına, anadolu’ya adam göndermeden silah saklamaya, propagandadan para bulmaya dek her tür eylem yapılıyordu. camilerin pek çoğunun bodrumları, savaş malzemesi deposu haline getirilmişti.

    ankara’ya kaçışın ilk durağı üsküdar sırtlarındaki ‘özbekler tekkesi’ydi. karakollardan, kışlalardan, askeri depolardan silah ve malzeme ‘kayboluyor!’ du. 1921 martı’nda davutpaşa kışlası’ndan el bombaları ve makineli tüfekler ‘çalınmıştı!’.

    ermeni yetimlerin yerleştirilmesi gerekçesiyle, okullardan çıkarılan kuleli askeri lisesi’nin 800 öğrencisi, götürüldükleri maçka kışlası’nın cephanesini neredeyse boşaltıp m.m.’e teslim etmişti. aynı işi beylerbeyi jandarma okulu öğrencileri de yapmıştı. yeşilköy çobançeşme cephaneliğinden 250 bin mermi, haliç’teki karaağaç silah deposundan 500 sandık cephane ‘yok olmuştu!’…

    kaynak: mustafa kemal ve kurtuluş savaşı*
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap