22 entry daha
  • geçen hafta işyerinden verdiler ve anca doldurma fırsatım oldu. 'gelirim yüksek değil tümsek' diye yazmaktansa, işyerinde sevmediğim birkaç tipin adını yazmayı düşünmedim değil. en nihayetinde bu da bir mal beyanıydı. fitne ve fücur kaynağı bu kişilerin yazılacağı yer ise, taşınabilir mallar başlığıydı. zira nereye çekilirse oraya giden tipler her türlü mobilizasyona açıktı. kapalı zarf usulü vereceğim bu beyanı, yarın bir gün açacak olan er kişi, bu kesin ve net bilgiyi gördüğünde belki çalıştığım yeri komple dağıtır, mera yapardı. risk neydi? risk buydu. risk emekti. risk gece vakti sevdayı duvarlara, işyerinde serseri mayın gibi dolaşan akademik kımıl zararlılarını resmi evraklara yazmaktı. kamu böyle cıvıtık işleri, ispitlemeyi sevmezdi. ancak "içimizdeki irlandalılar"ın kimler olduğunu her daim merak ederdi.

    5 yıl önce yazdığım mal beyanı aklıma düştü. her şeyimizi bilen devletin bizim beyanımıza ne derece ihtiyacı vardı; bu tartışılırdı. acaba haşmetli devletimiz eski beyanımı açıp çay altlığı mı yapmıştı. yoksa üstünde simit yeyip, susamlarını üstüne mi dökmüştü. eli kolu her yere, her banka hesabına, tapusuna kadastrosuna uzanan devletin 2020'lerde bu işlere gark olması bence tuhaftı.

    tüm mal bilgilerimi zirveden aşağı sallayıp, fazla tatava yapmamaya karar verdim. ne de olsa kamu personeli olarak yatım, sarayım, hatta bmw x5 türevi bir aracım yoktu. şube müdürü, ekipler amiri, ordinaryus profesör falan hiç değildim. mal sıfatını hak eden iki ayaklıları beyanlara yazma hevesim çok başka baharlara kalmıştı. en iyisi fırsat çıktığında yüzlerine söylemek, asıllarını inkar etmemelerini sağlamaktı. doğrusu buydu.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap