149096 entry daha
  • bir müziği kaliteli olarak nitelendirmek çok zor değil benim için; vermek istediği hissiyatı iyi verebildiği oranda kalitelidir. bu hissiyatı etkileyen başlıca faktörler*:

    ++ orijinal olması, özgün kesitler barındırması
    - - daha önce var olduğu bilinen bir pattern’da yapılması (pop müzik günah keçisi olabilir burada ancak maalesef tüm janrlar bu durumdan muzdarip)
    ++ daha önce var olduğu bilinen bir pattern’da yapıldığı halde hissiyatı önceki örneklere göre arttırabilmesi
    - - sözlerin okunuş biçiminin melodik anlamda kötü/felaket olması. bu entry'nin reynmen içermesini istemezdim ancak şu en iyi örnek, şu da çoğu insanın "ne var bunun okunuşunda" diyerek beni üzeceği bir diğer örnek
    - - “farklı müzik yapıcam” derdiyle yapıldığı belli olan zorlama bir müzik olması (yine bu)
    ++ “bunu ben yapamazdım” dedirtmesi*

    tabii müziği dinlerken bu kriterler tek tek gözden geçirilip hesap edilmiyor. müziği dinlerken o müziğin çok benzerini daha önceden dinlemiş olduğum bilgisi beynin ilgili noktalarına gittiği an müzik zaten değersizleşiyor mesela. veya gerçekten orijinal, farklı bir şey dinlediğimde "çok güzel" denmiyor; orijinalliğiyle beraber iyi bir his uyandırmalı yine.

    müzik benim için hissiyat. müzikal anlamda ne kadar kaliteli olduğuna çok dikkat etmiyorum, ama kaliteli bulduğum müzikler genellikle müzikal anlamda da kaliteli oluyor. buckethead’in müziklerini genellikle fabrikasyon ürünü mallar olarak görürüm ve bende herhangi bir his uyandırmaz, ama mesela şu guitar hero elemanlarının gitarı hunharca çalması*** verilmek istenen hissiyata olumlu etki ediyor.

    sözlere de dikkat etmiyorum: müzik dinlerken müzik dinliyorum, “burada ne demeye çalışmış” gibi düşüncelere kapılmıyorum. nadir de olsa ilgimi çeken sözleri incelediğim oluyor elbette; bunun için verebileceğim en iyi örnek de bu. tabii sözlerin okunuşu da bir melodi barındırdığından müziğin kalitesine önemli derecede etki ediyor.

    5-6 ay kadar önce şöyle bir liste yapmıştım türkçe - yabancı - türkçe - yabancı müzik diyen giden, farklı farklı janrlardan kaliteli müziklerin olduğu çorba bi liste. güncel olarak dinlediğim şarkılardan oluşturduğum, çok da üzerine düşmediğim bir listeydi ancak ilgilenen bakabilir.

    ---

    - “insan, birlikte en çok zaman geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır” sözünü uyarlıyorum: insan en sevdiği 5 grubun ortalamasıdır. ekşi’ye profil tepesine entry sabitleyebilme özelliği geldikten sonra bu sebeple favori müzik gruplarımı paylaştığım entry’yi kondurdum çünkü kendimi ifade edebileceğim en kısa yol bu.

    bu 5 grubun ortalaması işi biraz fifa/pes’teki altıgen oyuncu gücü gibi. her grup aslında bir/birkaç karakteristik özelliğin sembolü:

    camel'ı seçtiysen duygusalsındır
    radiohead'i seçtiysen depresifsindir
    king crimson'ı seçtiysen müzik zevkin iyidir
    mfö'yü seçtiysen türksündür
    mor ve ötesi'ni seçtiysen morsundur

    gibi. altıgenin, ya da kaçgense artık, her ucunda bir özellik var ve bu çokgen kişinin karakteri hakkında iyi bir fikir veriyor bana kalırsa.

    - benimle benzer müzik zevkine sahip insanlar benim için altın değerinde olma potansiyeline sahip; direkt olarak altın değerinde demek mümkün değil çünkü "iyi insan" karakteristik özellikli grupları**** dinleyen kişi dahi karakter olarak fos çıkabiliyor. aynı grubu farklı kişiler bambaşka şekilde dinleyebiliyor.

    - benzer müzik zevklerine sahip olmadığımız bir insanın beni anlayabileceğini zannetmiyorum. her tür müzik dinlesem de genelde ağırlıklı olarak duygusal müzik yapan gruplarla bağ kurmuş biri olarak, en sevdiği müzik grubu boney m olan kişinin beni anlamasını bekleyemem. buradaki anlama duygusal anlamda bir anlama; örneğin favori müzik türü edm olan bir insana yakın hissedip, o kişiyle uzun soluklu bir ilişki yaşayabileceğimi düşünmüyorum. bu "edm kötü" demek değil; "camel seven insan ve edm seven insan bambaşka iki karakterdir" demek.

    - müzik zevki gerçekten iyi, daha doğrusu "gerçekten iyi ve benimkine benzer" diyebileceğim insan tek tük. zamanında ekşi'de takılırken rastgele gördüğüm insanlar onlar da. gerçek hayattan (bkz: gerçek hayat) bahsetmeme gerek bile yok, fiyasko. progressive rock nedir, yenir mi bilen sadece bir iki tanıdığım var; biri hayatında türkçe şarkı dinlememiş neredeyse. milyon tane yabancı grup dinleyip türkçe müziğin t'sini bilmemek büyük turnusol görevi görüyor benim için; çünkü bu insanlar büyük ihtimalle o "güzel yabancı gruplar"ı çevresel etmenler sayesinde dinleme şansı buldular ve orta/üst değil de alt sınıf mensubu olsalardı, bu sefer de ölümüne türkçe dinleyeceklerdi.

    - bazı çok popüler gruplardan çok uzağım, tek şarkılarını bile bilmiyorum. bu gruplar genelde yine turnusol görevi görür benim için çünkü zamanında çok büyük ihtimalle dinlemeye çalışmış ve beğenmemişimdir.

    - müzikleri genelde bir şekilde denk gelirsem keşfediyorum. ara ara keşfe çıktığım dönemler oluyordu, kısıtlı vakit sebebiyle uzun süredir yok. diskografileri delik deşik etme takıntısına çok şükür sahip değilim ve zamanım bana kalıyor, çünkü "en iyi" olarak nitelendirdiğim grupların dahi çok gereksiz şarkıları var.

    - diskografi delik deşik edenlerin müzik zevkine temkinli yaklaşıyorum, genelde müzik gruplarını ulu oluşumlar gibi görme huyları var ve bu kendilerinin yeterince ulu olmadıklarına delalet.

    - insanların yakınındakilerin hangi müziği dinlediğini gösterdiği mükemmel bir uygulama yapma fikrim vardı zamanında ve diğer fikirlerim gibi fikir aşamasında hala, istikrarlı. kendim için istediğim bu uygulamayı yapsam dahi uygulamayı kullanacak insan sayısını düşününce pek efektif olmayacak tabii. telefonlar tinder'la dolmalı.
124955 entry daha
hesabın var mı? giriş yap