35 entry daha
  • bir saat boyunca islenen senaryodaki surprizlerin aciklanmasinin, essege laf anlatirmiscasina tam yarim saat surdugu film. herhalde produktorler, bu dunyada sinemaya gitmeyen 200 milyon embesil yasiyor, onlari pazara sokmaliyiz diye dusunduklerinden uzuuun uzuuun aciklaniyor her detay. en bariz gondermeler de, hani tek haneli iqya sahipsinizdir belki diye gerekli flashbackler esliginde yapiliyor.

    bir de lucy liu var ki, resmen senaryoyu bitirdiklerinde birinin kafasina dank etmis, "ulan ben de ne eksik diyordum, bu filmde kari kiz yok" telasiyla son dakkada sokusturmuslar isin icine. ilk gunde tanisip yatmalarina birsey demiyorum, asik olmalarina da birsey demiyorum, ama ucuncu gunde de sevgilisinin gercek meslegini ogrenince sukunetini boyle korumasina ve final sahnesindeki askin gucu temasina hassiktir demek istiyorum. ne ya bu, kadin morgda calisiyor diye psikopat mi olacak.

    diyaloglara gelince. iyi guzel de, herkes ayri bir cool anasini satayim. bir insan dusunun ki ettigi her lafin, her harfi cuk oturuyor; kelimeleri gectim, mimikler, ses tonu filan da yillarca ugrassan oyle karizma yaratmaz. hah simdi her karakterin boyle oldugunu dusunun bir de. ulan bi diyalog esnasinda da eee aaa de, ne bileyim espri yapma, ironik olma, gizemli insan tadi birakma damaklarda. kimin hayati boyle be. hele josh hartnett sozum sana, yonetmen bu cocuk fazla yakisikli diye burnunu kirdirtmis, bu da ben bu halimle de sahaneyim diyebilmek icin her sahnede aglamakli ama kendine guvenen bakislar, boyle bugulu bugulu, hem sempatik hem soguk, gywneth paltrow brad pitt kirmasi gibi, noluyo kardesim artist misin. dayak yerken de bu imaji korumak ne diye? sonra film bitince gaza geliyorum, ozeniyorum, ama daha bismillah ilk diyalogumda siciyorum, uzuluyorum, cikolatali dondurma yemem gerekiyor. hem filme para veriyorum hem dondurmaya. olmaz, bak ispanyol sinemasinda hic boyle sorunlar yok.
82 entry daha
hesabın var mı? giriş yap