1 entry daha
  • --- spoiler ---
    suçlular aramızda, gelişmekte olan ülkeler için ayrılmış fonların yasadışı kullanımları sayesinde kompradorvari bir zengin olan halis bey’in , gelini demet’e düğünde hediye ettiği ‘çok değerli’ kolyenin iki hırsız tarafından çalınması ile başlar. bu kolyenin sahte olduğunu anlayan hırsızlar, zengin ailenin bu rezaletini yüzlerine vurmak için halis bey’i ararlar, fakat telefonu halis bey’in oğlu mümtaz yanıtlar; bu durumu bir şantaj olarak algılayıp, aile şerefine leke sürdürmemek adına mümtaz hırsızlara para teklif eder. sahte kolye ise bu andan itibaren cinayet, aldatma, aşk ve bireysel adalet gibi hikayeler üzerinden şehirdeki sosyal sınıflar arasındaki çelişkiyi ve savaşımı anlatır. şantaj için babasından para alan mümtaz, kolyeyi alıp hırsızlardan birini öldürür. diğer hırsız, halil, ise öldürülen arkadaşının yoksul ailesi için mümtaz’dan yardım ister. bu andan itibaren mümtaz ve halil’in sosyal/sınıfsal çatışmaları aktarılır. alt sınıfları temsil eden halil ‘yaşamak için çalmak’ söylemi içerisinde suçsuzluğunu haykırır filmde. mümtaz ve halil, kanunen suç işlemiş insanlar olduklarından, en çeliştikleri anlarda birbirlerine suçlarını hatırlatırlar fakat polise hiçbir şikayette bulunmazlar ve bu yolla olayların düğüm kısmı oluşur. halil, mümtaz’ı şikayet etse bile ona bir şey olmayacağını ve bir şekilde bu durumdan sıyrılabileceğini bilir. çünkü mümtaz devlet/polis/kanun/adalet karşısında dahi ekonomik gücü ile dokunulmazlığını ilan eder. kapitalist üretimin temsili olan mümtaz iş toplantısında “ kanunlu kanunsuz her şey benim istediğim gibi yapılacak!” diyerek kendi gücünü her şeyin üstünde görür. toplantıda eliyle döndürdüğü dünya küresi ve hemen arkasında asılı duran dünya haritası ise mümtaz’ın gücünü ve dokunulmazlığını simgeleyen metaforlardır. mümtaz, bu simgelerle dünyanın merkezi olduğuna hem kendisini, hem de çevresindekileri inandırmaya çalışırª. halil, mümtaz’ın yaptığı ve yapmakta olduğu kötülükleri karısı demet’e anlatır. fakat mümtaz’ın işlediği suçları bilenler ‘potansiyel kurbanlar’ olduklarından o’nu şikayet etmeye cüret edemezler. mümtaz hırsızlardan geri aldığı kolyeyi metresi nükhet’e hediye eder, kolyenin sahte olduğunu anlayan melodramın femme-fatal’i nükhet, mümtaz’ın tüm yaptıklarını açığa vurur ve sahte kolye hikayesini herkese duyurur. demet’in orta sınıf kaygıları ile zengin kocayla evlenme serüveni kötü sonla biter, fakat melodramım ‘iyi niyetli’ ve ‘namuslu’ kadını olan demet’i bu sonda “kuru bir döşekte umutla uyuyacağı” bir aşk bekler: halil. melodramın kötü ve fena erkeği mümtaz ise adaleti yine kendince gerçekleştirir, “ beni kendimden başka kimse cezalandıramaz.” der ve hayatına son verir. film, ii. izmir film festivali’nde “en başarılı yönetmen”, ve milano film festivali’nde (1965) “en iyi sosyal konulu film” ödüllerini almıştır.
    --- spoiler ---

    edit: mithat alam film merkezi, sinefil dergisi kaynaklıdır. hırsızlık kabül değildir...
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap