batman begins

• christopher nolan'ın sadece batman'in sinema macerasına değil, daha sonra gelen tüm çizgi roman uyarlaması olan filmlere başka kapılar açtığı üçlemenin ilk filmi.
  
  bana göre batman en özel süper kahraman. sadece dc comics'in çoğu bir tanrı bir ikon bir kudret timsali karakterlerinin arasında "sadece insan" olmasından ötürü değil. bruce wayne, batman için kendi hayatından feragat etmiş bir insandır. peter parker gizlice spider-man'dir fakat sahte olmayan bir özel hayatı vardır; okulu, sevgilisi, may halası. clark kent bir maske'dir fakat onun da gerçekten özel bir hayatı vardır, annesi martha kent, sevgilisi louis lane, çalıştığı daily planet gazetesi. fakat batman kaçınılmaz bir şekilde bruce wayne'in "gerçek" hayatından rol çalmaktadır. artık bruce için "bruce wayne" bir maske, batman ise gerçek bir kimlik haline gelmiştir. buradan yola çıkarak, bruce wayne'in bir aristokrat, bir milyarder olarak girdiği bu mücadele sinemada hep ilgi çekici olmuştur.
  
  --- spoiler ---
  
  filme geçelim, nolan filmografisinin daha sonraki tüm filmlerinde yapacağı gibi filmi tempolu bir şekilde açıyor. küçük wayne'nin yarasaların bir nevi saldırısına uğradığı mağara sekansı ve buna paralel ailesinin katledilişi ve bruce'un varoluşsal süreciyle giriş ve gelişme arasındaki kısmı gayet açıklayıcı ve sağlam bir zemine oturtuyor. bu noktada ilk kısımda bruce için tek motivasyon intikam iken, karakterin yolculuğu ilerledikçe intikam yerini gerçek adalet ve korku kavramlarına bırakıyor. özellikle "korku" scarecrow karakteri üzerinden filme başarıyla eklenmiş. falcone, rachel üzerinde bir efekt şov olan bu kısımlar batman ve scarecrow karşılaştığında bruce'un bilinçaltının ve korkularının hala ondan daha güçlü olduğunun altını çiziyor. filmdeki bana göre en özel yer; scarecrow'un batman'i ateşe verdikten sonra batman'in kendini zorla attığı çatıda alfred'den yardım istediği sahneydi. tüm batman külliyatında batman'in etten kemikten bir "insan" olduğunu hatırlatan daha güçlü bir an yoktur diye düşünüyorum.
  
  --- spoiler ---
  
  dürüst olmak gerekirse bu film 2005 senesinde hem batman'i benim için en özel ve favori süper kahraman haline getirmiş hem de beni çizgi roman okuyuculuğuna itmiştir. daha önceden seyrettiğim tim burton ve joel schumacher uyarlamalarından çok farkı bir çizgidedir bu film. bu çok basitçe nolan daha realistik çekiyor gibi bir cümleyle açıklanabilecek bir şey değil. daha önceki yönetmenlerin karakterin özünü perdeye tam olarak yansıtamadıklarını düşünüyorum. bu yansıtamama hali sadece batman üzerinden değil filmin kötü adam yorumlarında da ortaya çıkıyor. 1989 joker'i gülünç bir joker'dir, 92 penguin'i gibi. daha sonraki mr. freeze, two-face saçmalıklarına girmiyorum bile.
  
  bu özel filmin bana göre tek eksiği dövüş koreografisidir. batman'in standardı zack snyder'in dawn of justice'de çektiği şu sekansdır. daha iyisi gelecek mi matt reeves'den bekliyoruz.