recep tayyip erdoğan

• kendisi hakkındaki 1.5 yıl önceki kanaatim değişmemiştir. şöyle demişim:
  
  "iktidarda olduğu 3 yıl boyunca eleştirilecek icraatlara ve demeçlere imza atmakla birlikte, ülke için yaptıkları takdir edilmesi gereken başbakan. zannımca tek eksiği diline hakim olamaması ve hal-hareketleriyle devlet adamı profilini esneterek yüksek bürokrasinin gözüne batmasıdır; çünkü şahsına yöneltilen eleştiriler incelenirse, bu eleştirilerin fütursuz demeçleri çevresinde yoğunlaştığı görülür. her şeyden öte, aşırı milliyetçilik-aşırı solculuk ekseninde birleşen ab karşıtlarını iktidardan uzak tutmuş olmasıyla bile alkışı haketmektedir."
  
  başbakan'ın bir üslup sorunu olduğu aşikar. köşeli ve kesin konuşmayı sevdiği için çoğu zaman lafları çarpıtılıp kastetmediği anlamlara çekiliyor. şimdi bekir coşkun'la ilgili olarak ne demiş bakalım.
  
  “bazıları çıkıp benim cumhurbaşkanım olamaz’ gibi ifadelerde bulunabilir. maalesef edep adap bilmeyenler de var. onu diyebilen insan önce türkiye cumhuriyeti vatandaşlığından çıkması lazım. bu da benim hakkım. çünkü bu ülkede cumhurbaşkanı kim olursa olsun hepimizin cumhurbaşkanıdır. senin değilse o zaman çık buranın vatandaşlığından kimi seçiyorsan oraya git, oradaki cumhurbaşkanı senin cumhurbaşkanın olsun ama bu ülkede yaşadığın sürece, türkiye’nin 780 bin kilometre kare sınırı içinde yaşıyorsun. buranın vatandaşısın. buranın cumhurbaşkanı senin cumhurbaşkanındır başbakan’ı da başbakanındır."
  
  bu laftan "abdullah gül'ü beğenmeyen vatandaşlıktan çıksın" anlamı çıkartan babayiğitler mesaj atarlarsa hepsinin adreslerine madalya gönderebilirim. adam ne demiş, "sevsen de sevmesen de demokratik yollarla seçilen bir cumhurbaşkanını tanımazlık edemezsin, bu senin vatandaşlık tanımınla çelişir" demiş. bu şuna benziyor, bir yargı kararını eleştirebilirsin, yerden yere de vurabilirsin ama karara itaat ettiğin sürece suç olmaz. ama karar hakkındaki kanaatin ne olursa olsun, aksi yönde davranırsan suç işlemiş olursun.
  
  kimse abdullah gül'ü sevmek zorunda değil. ancak meşru yollardan seçilip çankaya'ya çıkan bir abdullah gül'ü herkes tanımak "zo-run-da-dır". müslüm gürses seçilse de tanımak zorundadır, ahmet türk seçilse de tanımak zorundadır. bunun aması maması yoktur. ha, türbanlı first lady istemiyor idiysen zamanında partini kurup anayasaya da "cumhurbaşkanının eşi saçını gizleyen örtü/şal/türban takamaz" diye bir madde ekleseydin; ya da rica etseydin darbeci generallerine onlar senin yerine ekleseydi.