• colg fision'ın ta 2005 yılında "new right" diye ukte vermesine rağmen, özellikle bugünlerde akp tartışmaları da yoğunluktayken hala sözlükte bulunmuyor olmasına hayvani şaşırdığım konsept. gece gece "sözlükte siyaset bilimci yok mu ulan" diye kızmama sebebiyet vermiştir. çok alakasız bir ruh hali içersindeyken böyle bir boşluğu görüp alelacele kafadan tanımlayacağım için yarım yamalak bir entry olacak, eksiklerimi bağışlayıverin, hatta bir zahmet tamamlayıverin.

    efendim kısaca yeni sağ, keynesçi ekonomi modelinin (aşırı enflasyonla beraber) çöküşünden sonra, kapitalizmin kendine çıkış yolu aramasının sonucu olarak doğmuştur. amerika'da *reagan zihniyetiyle, ingiltere'de ise *thatcher'la özdeşleşir. türkiye'de ise özal bunun temsilcisidir, akp'yi de rahatlıkla bununla anabiliriz.

    yine kısaca bu model, muhafazakarlığın ve liberalizmin harmanlanması sonucu oluşmuştur. ekonomi modeli olarak neo-klasik okul dediğimiz, hayek'ten, avusturya ekolünden, vs. den beslenen, devlet teşebbüsünü keynesçiliğin aksine minimuma indirgeyen bir modeli baz alır. ancak devlet yine de olaydan tamamen elini eteğini çekmemiştir ve yönlendirici bir rol üstlenir. daha fazla bilgi için neo-liberalizm adı altındaki incelemelere bakılabilir, ancak bu kesimin "neo-liberalizm" sıfatını ideolojik bir tanım olarak algılayıp reddettiğini de söylemem gerekir.

    politik olarak ise yeni sağ, bunun tam tersine aşırı muhafazakardır. sendika gibi kuruluşlara "sosyalizm'de mi yaşıyoruz ulan" bahanesiyle saldırır, alternatif yaşam tarzlarını daha bir yeraltına gömmeye çalışır, "harikulade kültürümüz" mantığıyla bilmemkaçyüz yıl öncesinin değerlerini bugüne uygulamaya çalışır, onları yüceltir. yöneticilerinin tarzı ise en güncel ifadesiyle tayyip erdoğan'dan görebileceğimiz üzere aşırı ukalaca ve aşağılayıcıdır. çoğu zaman hor görür, yer yer sultanvari bir "baba" figürüne de bürünebilir*. yeni sağ, ayrıca dinsel imgelere de aşırı önem verir.

    tabi bunların tamamının yeni sağa özgü olduğunu söylemek ise saçmadır. her şeyden önce yeni sağ, dediğim gibi, bir harmandır; liberalizm'le muhafazakarlığın bir karışımıdır. mesela, yönetimde monarşik yapılanmalar hariç patrimonik tarzı ikisinden de alakasız olarak atatürk'te de görmek mümkündür. örneğin serbest fırka kurulurken atatürk, bir yanında ismet inönü, bir yanında fethi okyar "ben sizin babanızım, siz benim iki çocuğumsunuz; ikinize de eşit mesafedeyim" derken de patrimonik bir tarz çiziyordu. bundan 2-3 ay sonra gitti o fırkadan desteğini çekti ancak hala böyleydi durum. çünkü babaydı o, sevse de dövse de yeriydi. [okyar da duruma böyle bakıp fırkayı kapattıydı zaten, biraz hafızalarınızı zorlarsanız] veya işte ne bileyim, ekonomik olarak yeni sağ'ın "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" diyen adam smith'e çok benzer yanları vardır. ancak bundan ayrılan temel özelliği, söylendiği gibi politik hayatta feci derecede muhafazakar olmasıdır. halbuki liberallere sorsanız, aynı ekonomideki gibi takılalım, dolaşalım, kimse kimseye karışmasın kafamız rahat olsun.. (aslında bunlar arasında en güzeli)

    ek olarak yeni sağ toplumda genel olarak bir apolitizasyonu hedefler. kendisinin bir ideoloji ya da 2 farklı ideolojinin bir harmanı olduğunu unutup, "ideoloji" kavramını aşağılar. ha, "politizasyon demek ideoloji sahibi olmak mıdır" sorularına "hayır" derim, hatta bir ideolojiyi sahiplenmenin belli bir miktar apolitikliği getirdiğini de savunurum (1,5 yıl sonra gelen edit: efendim o aralar "ideoloji" kavramıyla ilgili kafam karışıktı, ancak şu aralar daha bir althusser'ci yaklaşıyorum olaya) ancak bunlarınki farklı. bunlar, hemen her tür tepkiyi "ideolojik" olarak kategorize edip saldırır, düşüncesiz olarak adlandırır, vs. yeni sağ ayrıca döneminden mütevellit sosyalizm'e de yoğun oranda tepki içerdiğinden tüm kitlesel hareketleri, eylemleri, vs. yi de aşağılar, dikkate almaz. (türkiye'den, özal'ın ya da tayyip erdoğan'ın bu tür durumlar karşısındaki tüm tepkileri örnek olarak gösterilebilir.) teoriden çok pratiğe önem verdiğini savunurken, bu hareketlerinin teorik temelli olduğunu gizler.

    sonuç olarak yeni sağ, yeryüzünün en iğrenç karışımlarındandır. ne bileyim mesela bayat bir çaya işlenmemiş tuz atmak gibidir ki dünyanın çoğu 30 yıldır kendisinden içmektedir.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap