7 entry daha
  • !f istanbul'da,üst kattan izlememin ve etrafımda kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla, neredeyse 1,5 saat boyunca zırıl zırıl ağladığım film. hayatımda izlerken ağladığım 2-3 filmden biridir herhalde. sanırım bunun sebebi de olağanüstü bir film olması değil çok mütevazı bir film olması. sadece konuşma üzerine kurulu filmin diyalogları o kadar gerçek ki, arkanızda kocaman bir sevgi bırakmışsanız ve uzun zaman geçmişse, hikaye sizin hikayeniz olabiliyor, her kelimeyi hissediyorsunuz. uzun zaman sonra yeniden karşılaşma, geçmişi anma, bir gece geçirme, ve bütün eski kırgınlıkları gecede bırakarak yeni hayatlara doğru yol alma üzerine bir film kısacası, bu kadar basit.
    ondan sonra zaman geçer, geleceğiniz olduğunu düşünerek izlediğiniz gerçek olur, hemen ardından yine izlersiniz. daha fazla yaşanmışlığın yansımasını görürsünüz, kendinizi daha kötü hissedersiniz. sonunun iki ayrı taksi içinde, iki ayrı yolda biteceğini bile bile, anlık mutluluklara karşı koyamamanın vican azabını çekersiniz. kısacası içinde geçmişinden bir parça bile bulan biri için çok kişisel bir film olabilir, bir başkası için ise hiç bir şey ifade etmeyebilir. ama çok gerçektir, gücü de gerçeklikten; yara izlerinden, şişmanlamaktan, kısalmış saçlardan, çok uzaklara seyahat edecek kalbi kırık kadınlardan gelmektedir zaten...
    "mutluluk iyi bir şey. ama çok fena acıtıyor."
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap