1 entry daha
  • dodge charger'lı kovalama sahneleriyle akıllarda yer etmiş film. en sonundaki, dodge charger'ın helikopterden kaçtığı sahne ise 74 yılı için olağanüstü olsa gerek. bu arada susan george filmde bariz bir şekilde steve buscemi'ye benziyor. peter fonda'yı ise 5 yıl önce çektiği easy rider'dan sonra bu filme yakıştıramadım.

    senaryo ise şöyle, iki arkadaş bir süpermarketin müdürünü onun kızını ve karısını öldürmekle tehdit edip parasını alırlar ve arabaya atlayıp kaçmaya başlarlar. tam o esnada, bu iki arkadaştan birinin akşam seviştiği fakat sabah "güle güle biriciğim" demeden yanından uçtuğu kadın da karmaşık bir olay zincirinin ardından bunların arabasına biner. mağazanın müdürü durumu polise ispikler ve olaylar gelişir... hoş bir eğlencelik. muhteşem kovalama sahneleri ve küçük espriler için izlenebilir.

    unutmadan, susan george filmin sonunda "nereye gideceksin?" sorusuna, "frisco" cevabını veriyor ki vanishing point'te kahramanımız kowalski'de san francisco'dan böyle bahseder, hatta kowalski'nin ulaşmaya çalıştığı yer de san francisco'dur. vanishing point'e bir selam etmiş yönetmen...
hesabın var mı? giriş yap