vergi dairesi

• geçen kocaeli acısu vergi dairesine giitim. malum aracı olan herkese bir yerden cezayı çakıyorlar. aldım e-devlet görüntüsünü, daldım 5 senedir 50 kuruş altı paraları biriktirdiğim kumbaraya. tam bir kiloya yakın paradan 50? ayarladım.
  30 kişilik sıra hızlıca geçti, verdim tutanak numarasını, 921? dedi, 870? kağıt artı 1 tl demir verdim. saydı veznedar “50 lira daha lazım” dedi. “bi saniye şurada olacaktı”dedim, çıkardım bir kg bozuk parayı koydum önüne. melül melül baktı bir para torbama bir bana “olmaz, bu olmaz” dedi.
  - bu devletin parası değil midir?
  diye çıkıştım, hala olmaz falan diyor, dedim nasıl olmaz beyefendi.
  - “sayamam, yoğunuz” dedi.
  - dedim “zaten, sizin matematiğiniz yetmez!” çıkardım bir 50’lik koydum. kapadım hesabımı. en az 6 ay ceza yemeyeceğime eminim trafikte. aldım dekontu güzelce katladım, koydum cüzdanıma.
  - kolay gelsin, ben bunu anlatırım. dedim dayı emmiye.
  zaten 7km bisikletle gitmiştim, o parayı yine taşımayayım dedim, yol üstünde yrk kürek satan yaşlı bir teyzeye verdim. iki mendil aldım.
  bir günde iki dilenci sevindirmiş oldum.
  tevekkeli hikayenin özü vergi dairesinde bir kese bozuk para geçmez gençler!
  demek ki bozuk para biriktireyim, sonra lazım olur demeyin!
  vergi dairesinden korunmanın en güzel yolu, ceza yememektir. ( şirket sahibi olmayan benim gibi beyaz yakalar için)
  ilk 300’lük ve 900’lük cezamı internetten ödemiştim. bunu kendime harbi ceza olsun diye böyle ödedim.
  bu arada ilerde okunursa diye 2020 yılında coronavirüs pandemisi var, içerdeki 100 koltuk da yan yana oturanlar, açık klimalar. hatta kısa kollu gömlek diyen abiler vardı. hadi virüsten korkmazsınız da modadan da mı bu kadar uzaksınız ya hu.
  siz siz olun trafikte kurallara uyun, uymayanları uyarın. bordrodan, aldığınız araba, ekmek, limonta ve bunun gibi vergiler dışında ekstradan keklenmeyin.