5 entry daha
  • fakir bir aileydik, çalışmam gerekiyordu.
    bir mandırada vasıfsız işçi olarak atılmıştım hayata; sigortayı boşverin, kapı giriş kartım bile yoktu, turnikelerin altından sürünerek geçmem gerekiyordu. öğle yemeklerinde hep peynir yer, ayran içerdik.

    bir gün ustabaşının isteği sonucu kazanlara süt akıtan büyük musluğu kapatma uğraşına girmiştim, bu sırada kayıp devasa süt kazanının içine düştüm. çok korkmuştum, çığlık çığlığa bağırmaya başladım. beni tutunmam için koca bir teker kaşar atarak kurtardıklarından beri musluklardan ve sütten nefret ederim.

    o gün o kadar çok ağladım ki mandıranın müşterileri tuzlu süt içtiler, benimse göz pınarlarım kurudu. artık istesem de ağlayamam.
151 entry daha
hesabın var mı? giriş yap