736 entry daha
  • buradan çıkartılacak birkaç sonuç var. önemli şeyler.

    birincisi, paçozların yıllardır ağzına sakız ettiği “türk’e türk propagandası yapmak” deyiminin geçersizliği. gördünüz ermenistan’ı. kurumsal söylemleriyle gördünüz hem de. en resmi ağızlardan gördünüz. sadece halkını keklediği muzafferlik ilüzyonu da değil bu. ermenistan halkını yutub röportajlarından #artshakstrong etiketi altında paylaştıkları binlerce twite, diaspora ve ülke basınından nor zartonk söylemlerine kadar takip ettim en başından beri. bu insanların muazzam bir endoktrinasyonla yetiştirildiklerini kabul etmezseniz, hepsinin cahil, ırkçı, faşist falan olduklarını kabul etmeniz gerekir. ana söylemleri “çoban, korkak, daltaban, kültürsüz” azerilere karşı yüksek kültür ve medeniyet sahibi, savaşçı, güçlü ve cesur, medeniyet kurucu kadim halk olarak savaştıkları ve birkaç haftaya kalmaz bakü’de çay icecekleri etrafında şekillendi hep. tanıl bora tayfası buna bir el atsın, ulan bizim güya muhalif ve ulus inşasını yıpratan yazar çizer sayımız, bunu savunanlardan fazla be. bizim andımız, ne mutlu türk’üm diyenemiz falan bunların yanında nedir ki?

    sadece bunlar mı? kürt siyasal hareketinden birileriyle off the record konuşun bakın biraz cesaretlendirerek, neler söyleyecek size. onbeş bin yıllık kadim tarihinden girecek, çanakkale savaşını onların kazandırdığından çıkıp, iran medeniyetini onların kurduğunu söyleyecektir. konuşun endoktrine esilmiş bir kıbrıslı rumla, bir nükleer felaket olsa da anadolu’da türk’ün soyu kurusa, yeryüzünden silinip gitse diyecektir. kıbrıs’ta ingilizler yüzünden geri çekildiklerini, yoksa adanın tamamında etnik temizlik yapmalarının an meselesi olduğunu söyleyecektir.

    nasılmış endoktrinasyon, iyi mi böyle?

    ikincisi, “her türk asker doğar” sözünün doğruluğu. evet biz asker milletiz, genetik kodlarımıza işlenmiş bu. hablogrup dezenformasyoncuları diyor ya hani, “anadolu’da türk geni yüzde 8” falan, demek ki kalan yüzde 92’yü domine ediyor o gen he? ahaha. arayik’in açıklamalarını okudunuz mu? ulan cephede asker, geride subay, karargahta general kalmamış be. hepsi tüymüşler. bildiğin cepheden kaçmışlar. subaylarını bile dinlemeyip belirtilen mevzilere gitmemişler, tabana kuvvet kaçmış herifler. demek ki ayaklarından mevzilere zincirlenen askerler olayı doğruymuş. aynı şeyin bizde olduğunu hayal etsenize. millet birbirini ezer cepheye gitmek için, kaçan geri muhitine dönüp göğsünü gere gere gezemez, eziklenir. kız vermezler adama kız. varlığına bir tehdit anında kastamonulu satılmış, o nahif insan, o şapkalı eli nasırlı emmi bir canavara dönüşüverir savaşta. türk milleti tek yumruk olur, birlik olur, mahvolacağını bilse de vurur o yumruğu düşmana.

    ermenistan için ilginç bir durum var, tehlike de arzediyor varlıklarına. bu coğrafyalarda garantili tapu sistemi yoktur. seven samurai misali yani. üzerinde yaşadığın müddetçe vatan dediğin o toprağı korumakla mükellefsin. osman pamukoğlu’nun dediği gibi “barış sonsuz bir rüyadır’. savaştım oh be bitti, kurtuldum yok. her zaman savaşa hazır olacaksın, savaşma iradesine sahip olacaksın, üzerinde yaşadığın toprağı savunacaksın. hem de neyle biliyor musun? kanla. başka bir savunma enstrümanı yok. kanını canını ortaya koyacaksın ki varlığına göz dikenin kanını canını alabilesin. bunu yapmayı göze alamazsan, o topraklarda geçici kontratla oturan kiracısın demektir, en iyi ihtimalle kapının önüne korlar seni, bak en iyi ihtimalle diyorum. israil neden bu kadar güçlü, neden 6 gün savaşlarında deli gibi savaşıp galip geldi? bugün bir işgal olsa gene aynı şekilde savaşacaklar, bu dediklerimi kabullenmişler çünkü en başından beri. ve bedel ödemeyi göze almışlar. bedel ödemeyi göze alamayanın yaşam alanı olamaz. bunu birkaç bin iranlı şii militan kerküğe girdiğinde tabana kuvvet tüyen ypg’den, peşmergeden de anlayabilirsiniz. bakın kazanımlarına, gıllıgışlı durumlarına. niye böyle olduğunu anlarsınız.

    üçüncüsü, görmüşsünüzdür 30 yıl önceki savaştan saçı sakalı birbirine karışmış ermenistan ordusuna bağlı askerler saklanan türk’lere bağırıyorlar her yerinş işgala ettikleri karabağ’da : “kaçacak yeriniz yok, on saatiniz kaldı, mahvoldunuz” diyorlar. aynısını savaşı kazanan, karşılarında bir güç bulunmayan pis suratlı çetnik askerleri de boşnak sivillere diyordu: “kaçacak yeriniz yok, mahvoldunuz”. hepsinin katledildiğini söylememe gerek var mı? hem de milis eşkiyalar tarafından değil, bizzat ordularının kurmaylarının emriyle, bizzat askeri personeller tarafından. buradan nerete geleceğim; atatürk’ ün türk askeri için söylemiş olduğu “dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha te-miz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir" sözüne.

    anladınz mı şimdi asker doğmak ne demek, mete’nin disiplini ne demek, seninkinden temiz yürek yok ne demek, ordu millet ne demek.

    ve siz ibiş tayfası, gördünüz mü şimdi endoktrinasyon nasılmış, propaganda neymiş, kolektif akıl tutulması, ilüzyon nasıl oluyormuş?

    #artshakstrong
    #shushiresistance

    dimi lan?
183 entry daha
hesabın var mı? giriş yap