10 entry daha
  • insan hakları eylem planının açıklanmasından iki hafta sonra gerçekleşen olaydır. bu durum tam anlamıyla bir paradokstur. zira bu sözleşme doğrudan insan hakları ile ilgilidir. istanbul sözleşmesi olarak bilinen anlaşmanın adı dahi bu durumu ortaya koymaya yetmektedir: "`kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair avrupa konseyi sözleşmesi`"

    bu sözleşmenin amaçlarını düzenleyen ilk maddesi de, bu sözleşme ile kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini belirtmektedir:

    "1. bu sözleşmenin maksatları şunlardır:
    a. kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak;
    b. kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak;
    c. kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak;
    d. kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırma amacıyla uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak;
    e. kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak."

    kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin zirve yaptığı bir dönemde bu anlaşma hükümlerini tam anlamıyla ve etkin şekilde uygulamak yerine, bu anlaşmadan çekilmenin izah edilebilir bir yanı yoktur.

    ekleme: ülkemizin en önemli anayasa hukukçularından biri olan prof. dr. kemal gözler istanbul sözleşmesinin cumhurbaşkanı kararıyla feshedilmesinin anayasaya aykırılık teşkil ettiğini belirten bir makale yazmış:

    "istanbul sözleşmesinin onaylanması da, türkiye büyük millet meclisi tarafından 24 kasım 2011 tarih ve 6251 sayılı kanunla, uygun bulunmuştur.
    ...
    türkiye büyük millet meclisinin 'onaylamayı bir kanunla uygun bulması'ndan sonra cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan bir uluslararası andlaşma, bu andlaşmanın sona erdirilmesi konusunda tbmm yeni bir kanun çıkarmadıkça, sadece cumhurbaşkanı kararıyla sona erdirilemez. bu makalenin tartışma konusu açısından söylersek, istanbul sözleşmesi tbmm tarafından 24 kasım 2011 tarih ve 6251 sayılı kanunla uygun bulunduğuna göre, feshedilmesine ilişkin bir kanun çıkarılmadıkça, sadece cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemez.
    ...
    6251 sayılı kanun, cumhurbaşkanı kararıyla yürürlükten kaldırılabiliyorsa, bütün kanunlar cumhurbaşkanı kararıyla neden yürürlükten kaldırılmasın? yarın 5237 sayılı türk ceza kanununun bir maddesi veya bazı maddeleri cumhurbaşkanı kararıyla yürürlükten kaldırılırsa o zaman söyleyecek tek bir sözünüz olmaz."
1855 entry daha
hesabın var mı? giriş yap