18 entry daha
  • olağanüstü bir film. john boorman'ın superegosu ile alter-egosu/id'i arasında bir savaş. keza tüm insanlığın tabi ki.

    --- spoiler ---

    geçmişte tüm geleneksel dinler, şimdi de new age akımı ister cennete gitme, ister ascension kavramı veya ismi altında olsun, ister "seçilmişlik" (ki right hand path'in karakteristik özelliklerindendir) kavramını öne çıkararak olsun insan ırkını bir yerlere sürmeye çalışmışlar/çalışıyorlar. bu evrimin bir sonraki basamağı olabilir, insanoğlunun - belki de kaybettiği - gücünü fark ettiğinde yapabileceklerini manipüle etme isteği de olabilir. ama sonuçta birileri hep insanoğlunun bazı inançlarını ve bakış açısını belli yerlere sürmeye çalışmış tarih boyunca.

    boorman tüm bunlara bol bol gönderme yapıyor filmde. piramitler, kristaller, dna yapısı. daha new age ortada yokken boorman hepsini tek tek sıralamış filmine. sean connery bir anahtar. insanoğlunun varoluşunun - epeyce can sıkıcı - bir portresi. öldürmek, yok etmek, savaşmak onda hep var olan bir potansiyel ve birilerinin manipülasyonuyla bunu açığa çıkarıyor rahatlıkla. ama birşey daha var; gerçek arayışı. rahat durmuyor insanoğlu, burnunu sokuyor her şeye. işin ilginci burada da yönlendirilmeye maalesef açık, ilk kitabı connery'e gösterenin zardoz'un ta kendisi olması gibi.

    filmin pek çok sahnesi kendini ciddiye almıyor. anlattığı konu son derece ağır ve sert ama bunu öyle bir tavırla yapıyor ki bazı sahnelerde dünyayı kurtaran adam ayarında kült görüntüler sergiliyor. belki de çekebileceği can sıkıcı eleştirileri azaltmaktı burada boorman'ın amacı. "bakın filmim kendini bile ciddiye almıyor ki" demekti. çünkü tevrat'ın rabbı ile zardoz arasında hiçbir fark yok bir açıdan bakıldığında.

    --- spoiler ---
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap