108 entry daha
  • yaşlanmak

    “yaşlılığın, ebedi bir gençlik değil de, tersine egemen bir özgürlük sağladığı, katışıksız bir zorunluluk sunduğu, yaşamla ölüm arasındaki bir hidayet ânıyla keyiflenilen ve makinenin tüm parçalarının çağları kat eden bir çizgiyi geleceğe göndermek üzere bir araya geldiği durumlar vardır!” [*]

    yukarıdaki satırlar doğruyu söylüyor olabilirler.
    ama neden böyle satırları kaleme almış çağın ve ileriki birkaç çağın en muazzam ve görkemli filozofu,
    yaşlanınca kendini pencereden atsın ki? 70 yaşında hem de.

    burada bırakalım boğuluyorum” !!! veyahut “to be or not to be”…

    70’li yaşlarıma gelmedim, belki fikrim değişecektir ama,
    bana göre yaşlanmak demek, evet erdemli bir döneme girmek demek ama,
    bunun yanında vücudun ruh ile ilişkisinin artık sendelemeye başlaması, sürüncemesi ve bir süre sonra kopması demek..
    evet, bütün kopuşlar istisnasız ileri götürürler sonuçları ne olursa olsun.
    ileri doğru delirme ile de sonuçlanabilirler, semptomlara dönüşüp geriye de atabilirler ama,
    kopuşlar daima ileri götürürler..
    hayattan kopmak da, en azından dünyadaki kopuşlara flashback bakılırsa ileri doğru götürecektir bizi ama, bunların mutlu edici olduklarını söylemek güç, bu konuda henüz kesin ve sabit bilgilere sahip değiliz!

    yaşlılık, gerçekten ürkünç bir hal gibi duruyor çünkü geçmişi var eden mazi ise,
    böyle “kargış ve infilak” ile dolu bir yaşamın son demlerindeki yaşlılık pek iç açıcı görünmedi gözüme,
    korkuyorum lan!
    ______________________

    [*] gilles deleuze, qu’est-ce que la philosophie, s. 1, (terc: turhan ilgaz, felsefe nedir, yky)
1053 entry daha
hesabın var mı? giriş yap