5 entry daha
  • kallikles, platon'un gorgias diyaloğundan önce varlığı bile bilinmeyen, araştırmacıların ve tarihçilerin ifade ettiği gibi, kuvvetle muhtemel bir şekilde platon'un gorgias diyaloğu için uydurduğu bir karakter olduğu düşünülmektedir.

    düşünceleri gorgias'ın düşüncelerinden fazlasıyla etkilenmiş, sözlerinden ahlaki nihilizm'i savunduğu açıkça görülebilmektedir.

    gorgias diyaloğunda; sokrates ve khariephon(448 c), nihilist ve ünlü bir retorik ustası olan gorgias'a "asıl sanatın nedir, sana neci demeliyiz" sorularını sorarak başlattığı uzun soluklu bir tartışmada, sokrates, gorgias'ın fikirlerine sert bir darbe indirdikten sonra "bre allahsız" diyerek girişen polos'u aşırı ilginç bir şekilde kendi fikrine inandırmıştır ve âdeta sorularıyla beraber polos'un "evet, dediklerin mantıklı geliyor, retorik sadece iyi amaçlarda kullanılmalı" demesinden sonra sokrates'in e madem iyi amaçlarla kullanıyoruz o zaman biri kötü bir şey yaparsa üstüne retorik'i kullanarak hakettiği cezayı aldırmalısın(ız) demiştir(478,479,480).

    bunun üstüne, "bu adam ciddi mi yoksa şaka mı ediyor khairephon?"(481 c) çıkışıyla kallikles, polos'a "sen ne diyorsun amk, biz bundan para kazanıyoruz" edası ile sitemler etmiş, sokrates'i ise sözlerini çarptırmakla, doğa için olan şeyi yasa, yasa için olan şeyi doğa aracılığıyla yorumlayarak sözlerini çürütmeye çalıştığını, bilhassa kötü niyetli olduğunu, boş konuştuğunu ve yaşlı olduğunu, felsefeyle uğraşmasını bırakmasını ve felsefenin gençlere özgü bir şey olması gerektiğini söyleyip "senin gibi düşünenlerin kafasına şamar vurmak lazım" gibi laflarla kafes dövüşünde geçen diyalogları dinlermişçesine sokrates'e sövmüştür(!)

    polos ve gorgias'ın tartışmalarının aksine, kallikles sokrates'i iyi analiz etmiş, insanları nasıl ve hangi yönden sıkıştırdığını yakalamış, bütün tartışmada, en sağlam ve en oturaklı antitezleri ise o sunmuştur.(482d)

    tartışma ilerledikçe sokrates -kallikles'in düşünceleri üzerinden- kunduracıların en çok ayakkabıya sahip olması gerektiğini, aşçıların dalkavuklardan farkı olmadığını iddia edip, fahişelerin aslında yaptığı işten de çok zevk aldığını, niye sorun olması gerektiğini söyleyip aklına gelen herkese sallamaya başlamıştır(494e)

    gene tartışma ilerledikçe kallikles hayata küsmüş, yeter ki sus allahın cezası adam bıktım konuşmalarından demiş fakat sokrates inatla devam etmiş, en son "cevap mevap vermiyorum amk sözlerine" diyerek susmuş ama sokrates kendi soru sorup kendi cevaplayıp gene tartışmaya devam etmiştir dalgfşsiadş.(505c)

    tartışmanın sonlarına doğru, kallikles ironik bir şekilde, "yok, yok dalkavuk falan değiliz biz resmen barbarın kendisiyiz" gibi sitemler etmiş, varolduğuna, varolacağına pişman olmuştur.(521b)

    öncesinde; kallikles, devlette üst mertebelere gelenlerin, ancak devletteki üst mertebelerdeki insanlara yaranılarak olduğunu söylemiş, direkt belirtmese de, sokrates'e de böyle yapmasını öğütlemiştir. çünkü devamında, kötü bir adam tarafından mahkemeye verilebileceğini, insanlardan uzakta yaşamasına rağmen aslında güvende olmadığını belirtmiştir.(486b, 486c, 521a, 521b)

    buradan, platon, belki de sokrates'in savunmasına gönderme yaparak eğer ki hocası retorisyen olsaydı kurtulabileceğini ima ediyor olabilir. platon bunu açık açık söylemiyor fakat bunun bir eleştiri olması daha olası, çünkü platon'un iğneleme yaparak atina halkı için "bilgisizler, cahiller" demesi ve üstüne retorisyenlerin de halkın dalkavukları olduğunu iddia etmesinden yola çıkarak hocasının "nabza göre şerbet vermediğini" iddia etmesi diyaloğun kendisine göre çok daha tutarlı.

    her şeyden öte; tartışmalı da olsa, kallikles, sokrates'in de retorisyen olması gerektiğini defalarca kez vurgulamıştır.(521b)(486d)
hesabın var mı? giriş yap