23 entry daha
  • kasımpaşa deniz hastanesi'ndeki muayene maceramı örnek olması bakımından aktarayım:

    (ayakkabılar ve kıyafetlerle) kilo ve boy ölçümünün ardından dahiliyeye sevk. dahiliyede herhangi bir konuşma geçmeksizin doktorun kilo-boy çizelgesine bakarak hazırladığı "komando olmaya elverişli değildir" kağıdı, diğer onay işlemleri ve son.

    ee? hani "boxer'ı indir ve yar" diyecekler, pipiyi sopayla dürtecekler, şayet kalkarsa "bizi mi sikiceksin ulan" diyip vurup indireceklerdi? bunlar yokmuş, güzel. bunlar akıldan geçerken herhangi bir göz muayenesi olunmadığından tekrar dahiliyeciye gidilip "benim gözlüğüm var hocam, 4 numara miyobum" demenin akabinde gelen o soru: "e niye söylemiyorsun? üniversite mezunu adamsın". "bir şeyin var mı diye sormadınız ki" dense de deplasmanda olmanın bilinciyle "haksız" olmak kabul edilir.

    tabip asker iyi niyetlidir de bir şekilde göze sevk olunur ve tam hallettik derken gözdeki hemşire nüfus cüzdanındaki 4-5 senelik resmin şu anki hali yansıtmadığı gerekçesiyle yenilenmesini ister. ısrar falan para etmez. "pazartesi gelirsin yeniletip" lafına cevap olarak hadouken atmak istense de baş önde nüfüsa koşturulur ve ışık hızında halledilip gelip göz muayenesi de olunur. tabi bu esnada sırf bu işler için çektirilen leş vesikalığın nüfus cüzdanına koyulmasının acısı yüreği sızım sızım sızlatmaktadır.

    elbette burada herkesin başına bunlar gelecek diye bir şey yok. nüfus cüzdanındaki resmine pek dikkat edilmeyenler (zira her hemşire aynı katılıkta değil, bariz gözlemleniyor) ve "bir rahatsızlığın var mı?" sorusuna mazhar olanlar da var. kamuoyu yoklaması yaptık. tsk'yı yıpratmak gibi bir emelimiz de yok.
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap