7 entry daha
  • yakup kadri yakın dostu şahabettin süleyman'ın, yayımlandığı dönem babıâli'de fırtınalar kopartan çıkmaz sokak ve siyah süs romanlarını yazarken sürdüğü hareketli bohem hayatının şair ihsan raif hanımla evlenmesiyle beraber nasıl değiştiğini anılarında anlatır.

    aynı zamanda galatasaray lisesi'nde hoca olan süleyman bu yıllarda maarif nezareti tarafından bütün liselerde okutulmak üzere kabul edilen yeni osmanlı tarih-i edebiyatı (fuat köprülü ile beraber) ve malumat-ı edebiyye'yi yazar. bunları yazmaktaki amacı darülfünun'da hoca olma hayalidir.

    yakup kadri o sırada isviçre'de sanatoryumda yatmaktadır. ihsan raif'le beraber isviçre alplerine tatile giden şahabettin süleyman, hastayı ziyaret etmekte, hastanın izin saatlerinde dışarıda konserlere eğlencelere katılmaktadırlar. gerisini yakup kadri'den dinleyelim:

    "bundan başka, ara sıra, yine birlikte senfonik konserler dinlemeye giderdik. konser başlarken olmaya ki, ben şahabettin süleyman'a fısıltı halinde dahi bir söz söylemeğe kalkışmayayım. hemen parmağını dudaklarına götürür: 'sus, mozart aleyhisselam' ya da 'chopin radıyallahu anh konuşuyor' derdi ve bunun üzerine beni bir gülme alınca bütün meloman tiryakiliği başına vururdu.

    kim derdi ki, ispanyol gribi denilen salgın bir hastalık, onu, üç dört ay sonra, safasını sürmekte olduğu bu epikür bahçesinden alıp bir köy mezarlığının ıssızlığı içine götürecektir. evet, harpte yenilmemiz ve bu yüzden memleketle bütün temaslarımızın kesilmesiyle parasız kalmak endişesine düşmemiz üzerine bize pek pahalıya gelen sanatoryumdan çıkıp taşındığımız ucuz bir otelde o kara hastalığa -bütün ölüm korkusuna ve aldığı türlü türlü önleyici tedbirlere rağmen- şahabettin süleyman da tutulmuş ve iki üç gün içinde ahiret yolunu boylayıvermişti."
    (gençlik ve edebiyat hatıraları, s. 43-5)

    öldüğünde 36 yaşındaymış.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap