• yakup kadri karaosmanoğlu'nun öznelliği dikkat çekecek şekilde, anılarından yola çıkarak dillendirdiği edebiyatçıların siyasal tavırları ve düşüncelerini anlattığı kitabı.

    servet-i fünun, fecr-i ati, milli edebiyat dönemleri yazarlarının fikri alt yapılarını, kişiliklerini, özel hayatlarını, yaşadıkları dönemlerde sergiledikleri siyasi duruşları hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için okunası kitap.

    "ben, gençlik ve edebiyat hatırları adını taktığım bu yazılara ne bir hayat felsefesi, ne de bir otobiyografya niteliği vermek niyetindeyim.hele, bunlarda elli altmış yıllık fikir ve edebiyat tarihimiz üzerinde bir deneme yapmak hiç aklımdan geçmiyor.göreceksiniz ki, o devir boyunca tanıdığım şair ve yazarları anlatırken kronolojik bir sıra bile takip etmemişimdir; kendimi hafızamın serbest seyrine bırakmışım."y.k.k

    y.k.k anılarında yer verdiği yazarlar:

    mehmet rauf
    şahabettin süleyman
    refik halit karay
    ahmed haşim
    yahya kemal beyatlı
    cenap şahabettin
    süleyman nazif
    abdülhak hamid tarhan
    tevfik fikret
    abdülhak şinasi hisar
    halide edip adıvar
  • yakup kadri karaosmanoğlu'nun anı türündeki eseri. önce servetifünün, sonra da milli edebiyat'ta boy gösteren yakup kadri, pek çok önemli şahsiyetle yakın ilişki içerisindeydi. bunlardan bazılarına bu eserinde yer vermiştir. özellikle ahmet haşim ve yahya kemal beyatlı kısımlarını çok beğenmiştim.

    çamlıca bektaşi tekkesi'nde yahya kemal'in, nazım hikmet'in annesi celile hanım'a vurulduğunu anlattığı pasaj:
    "(...) bir de baktım, yahya kemal önce hafif, sonra gür bir sesle bu koroya katılıvermiştir. ondan sonra, artık gelsin 'dem'ler gitsin 'dem'ler... yahya kemal; baba'nın uzattığı, bacı'nın sunduğu kadehleri birbiri ardı sıra yuvarlıyordu. derken bu karma ahengin içinden tek başına bir genç kızın billur sesi bir 'fevvareizerrin' gibi yükselivermesin mi?

    işte yahya kemal'e ne olduysa o anda oldu. o andan itibaren lale devri'nin şuh, şakrak şairi şöyle dursun; şarap tanrısı dionizos dahi coşkunlukta yahya kemal'i aşamazdı ve sofrada ve meydan'ın havasında 'ta fecre kadar' o hâl içinde taştıkça taşacaktı."
  • anı türündeki eserlere, içindeki aktarımların yanlılığı göz önünde bulundurularak, temkinle yaklaşmak gerektiği söylenegelir hep. diğer taraftan, mademki tarih dahil yazılan her şey bir kurgudur, niye anılara da bile isteye inanmayalım? yakup kadri'nin gençlik ve edebiyat hatıraları, bana kalırsa değme edebiyat tarihlerine taş çıkartacak bir etki uyandırıyor okuyucusunda. işin magazin sosu, edebiyat dedikodusu elbette bol. ama insanı salt "insan" olarak anlayabilmek, diğerlerinden ayırt edebilmek için, "hayatı, eserleri" tarzı ansiklopedik kaynakların dışında böyle birebir tanıklıkların biraz yardımı olur gibime geliyor. insan en iyi başka bir insanın aynasında görünüyor sanki.

    yahya kemal, refik halit, halide edip, şahabettin süleyman, cenap şahabettin, abdülhak şinasi hisar ve diğerleri, edebiyat tarihlerindeki parlak birer isim olmaktan çıkıyor ete kemiğe bürünüp kanlı canlı geliyorlar yakup kadri'nin satırları arasından. neredeyse bir film şeridinden akıyorlar. bu da en az birinci ağızdan tanıklık kadar, yazarın üslup marifetinden de kaynaklanıyor sanırım. güçlü ironisiyle bazen kahkaha attırırken birkaç sayfa sonra hüzne sevk ediyor insanı.

    yakup kadri, kitabında yer verdiği kişileri, alınırlar gücenirler çekincesiyle, vefatlarından sonra yazdığını söylüyor. uzun ömrü de buna müsaade etmiş.

    burada yazılanlar arasında başka hatıratlarda yinelenen (şair-yazarların karakter-mizaç özellikleri gibi) şeyler mutlaka vardır. diğer taraftan satır aralarında örneğin birinci dünya savaşı'nın ardından ilan edilen seferberlik sebebiyle ortada ne motorlu ne atlı taşıt kaldığı, kalsa bile "bozuk para krizi" [kıtlığı] yüzünden bunlara binmenin mümkün olmadığı, insanların o günlerde büyük mesafeleri yürüyerek aldığı gibi günlük hayata dair son derece kıymetli bilgiler mevcut. istanbul'un işgali sırasında yaşadıklarını anlattığı satırlar hakeza. dönemin sosyal hayatını merak edenler için güzel bir kaynak bu yönüyle.

    içerikten örnek alıntı-anekdotlar için:
    (bkz: fahim bey ve biz/#137944794)
    (bkz: şahabettin süleyman/#137951151)
hesabın var mı? giriş yap