29 entry daha
  • filmin vizyona gireceği tarihin de ötesinde, seans saatine kadar büyük bir heyecanla bekledim, 2004'ten bu yana giderek büyüyen hayranlığım nedeniyle. önceki dört filmin de her karesini içten içe yaşamış olmama karşın, sinemaya gitmeden önce tüm seriyi bir kez daha gözden geçirecektim. aylardır bunun hesaplarını yapıyordum, ama ne yazık ki olmadı. hafızamı canlandırma fırsatı bulamadan çıktım evden ve salona da nefes nefese daldım...

    serinin bu filmde de bitmiş olmamasına sevindim. özellikle saw iv'daki otopsi sahnesine herhangi bir gönderme olmaması, saw vi'te ne izleyeceğimizin habercisi gibiydi. filmde bol bol flashback var. saw'daki tuzaklara kadar dönülüyor ki, mutlaka idmanlı gidin...

    filmi beğenip beğenmediğim konusuna gelince... bu filmin afişindeki fotoğraf çok şey anlatıyor. bu, 'dedektif hoffman, jigsaw'un yerine geçiyor işte' basitliğinde bir mevzu değil. hoffman vücudundaki john kramer maskesi, filmin güzel olup olmadığı ile ilgili ipuçlarını zaten doğrudan veriyor. hem de çok net ipuçları. nedenini ise spoiler vermeden açıklayamam...

    --- spoiler ---
    öncelikle dedektif hoffman vücudundaki john kramer maskesinin neden filmin güzel olup olmadığı hakkında ipucu verdiğinden başlayayım. hepimizin bildiği üzere jigsaw'un bizim tanıdığımız ilk öğrencisi olan amanda, hazırladığı birbirinden s.kindirik tuzaklarla ne deneğe kurtulma şansı tanıyor ne de izleyiciye heyecan veriyordu. bu da doğal olarak can sıkıcıydı. hoffman'da da benzer bir durum söz konusuydu, ta ki son tuzağa kadar.

    saw v'da gördüğümüz ilk tuzakta denek ellerinin kırılmasına razı olmasına karşın, karnının yarılmasından kurtulamadı. bu, başarısız bir tuzaktı. zira bu tuzağın, jigsaw'dan habersiz yapıldığını, jigsaw'un da bu tuzaktan sonra hoffman'ı hakimiyet altına aldığını gördük. çünkü jigsaw, böyle ucuz tuzaklarla namına leke sürülmesine izin vermek istemiyordu. buna karşın hoffman'dan daha da yeteneksiz olan amanda'yı ekibine katması merhametini gösteriyor (hehehe melek gibi adam yahu).

    bu arada john kramer'ın, hoffman'a öğretisinden ilk bahsettiği sahnede hiç öksürmemesi dikkatimi çekti. demek ki kanser henüz hücrelerinde olağan gücüyle ilerlememişti. ayrıca ilk filmde dr. gordon'ın fenerinin neden telli tuzakta mide asidi bile dökülen kurbanın etrafında bulunduğu da ortaya çıktı. neyse çok fazla detaya girdim...

    demem o ki, hoffman kıytırık tuzaklar hazırlayınca, ki bunlardan biri de ajan strahm'ın kurtulmasıyla sonuçlandı, izleyicinin canını sıktı. bu da filmin başarısız olduğu izlenimini yarattı. hemen o john kramer maskesini hatırlayalım. neymiş? taklit kötüymüş beyler...

    uzun bir sıçrama yapıp, finale geliyorum. hoffman işte tam orda zirveye ulaştı. 10 numara tuzaktı. eminim ki jigsaw bile mezarında alkışlamıştır öğrencisini. ayrıca cesaret isteyen de bir tuzaktı, zira meraklı strahm kabine girebilirdi. ama bu da biraz fantazi olurdu elbette.

    bunların dışında bir de sosyal mesaj verilmek istenmiş. itfaiyeci, emlakçı, uyuşturucu kullanan zengin çocuğu, rüşvet yiyen belediye yetkilisi, dedikodu peşinde olan ama işine gelince haber saklayan paparazzi, herkes testere'nin gazabından nasibini almış, 'akıllı ol amerika' denmiş.

    geldik sona... ajan strahm da öldüğüne göre, saw vi'te dedektif hoffman'ın sınavını izleyeceğiz. hani şu otopsi sırasında john kramer'ın midesinden çıkan kasette dediği gibi, "öldüm diye oyun bitti mi sandın? sınanmadan, öylece kahraman olacağını mı düşündün? oyun yeni başlıyor..." bakalım, hoffman sınavdan kaç puan alacak? gelecek sene göreceğiz.
    --- spoiler ---
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap