6 entry daha
  • sadrazam merzifonlu kara mustafa paşa'nın büyük bir siyasi ve askeri kumar oynayarak giriştiği viyana seferinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine ertesi sene papallığın büyük çabalarıyla kutsal roma imparatorluğu, venedik cumhuriyeti, polonya-litvanya commonwealth'i, rusya çarlığı ve malta şövalyelerinin türkleri avrupadan atmak amacıyla bir araya gelmesiyle bu savaşa da ismini verecek olan kutsal ittifak teşekkül etmiş oldu.

    osmanlılar, kanuni sultan süleyman devrinden beri hristiyan avrupa'nın türk imparatorluğu karşısında birleşik bir cephe oluşturmalarını engelleyecek bir siyaset izliyor, bu çerçevede avrupadaki protestan azınlıklar devlet-i aliyye'den himaye görürken kutsal roma imparatorluğu (ve ispanya'ya karşı) başta fransa olmak üzere ingiltere ve hollanda gibi milli monarşilere destek veriliyordu.

    1680'li yıllara gelindiğinde ise kara mustafa paşa orta avrupa sorununu osmanlılar lehine kalıcı olarak çözmek için doğrudan kutsal roma imparatorluğunun kalbi olan viyana'ya yürümeye karar verir. seferin kötü yönetilmesi ve papalığın gayretleriyle araları bozuk olan avusturya ve lehistan güçlerinin bir araya gelerek viyana önlerine şehri kurtarmaya koşmasıyla türk ordusu viyana önlerinde tam bir bozguna uğrar. (bkz: kahlenberg muharebesi)

    lakin burada şunu belirtmek gerekir ki viyana önlerinde yaşanan bozgundan sonra türk birlikleri budin civarında tekrardan bir araya gelerek toplanmış, karşı saldırıya hazırlanan avusturyalılara karşı koyulabilsin diye de sınırdaki kalelere destek birlikler gönderilmiştir. nitekim asıl ordu kışlamak üzere belgrad'a çekilirken başta budin olmak üzere pek çok kale düşman kuvvetlerine karşı başarıyla direnir. ancak asıl olaylar ertesi seneden itibaren başlayacaktır.

    viyana'ya yönelik başarısız türk saldırısına hristiyan avrupa papalığın doğrudan organizatörlüğüyle çok kuvvetli bir karşılık vermeye hazırlanır. orta çağların haçlı ruhu dirilmiştir adeta. ilk başta bütün almanya, avusturya'nın yardımına koşar ve kutsal roma imparatorluğu bir bütün olarak savaşa girer. lehistan ile ittifakı zaten yukarıda bahsetmiştik. bu devletlere ertesi sene venedik ve malta da katılarak orta avrupa'daki savaşı akdeniz'e taşır. bu tarihten iki sene sonra ise çarlık rusya'sının savaşa girişiyle kuzey cephesi de açılır. öte yandan her ne kadar devlet düzeyinde bir katılım olmasa da ispanya, fransa ve ingiltere'den çok sayıda gönüllü birlikler türklere karşı yapılacak mukaddes savaşa katılmak için harekete geçerler. orta çağların haçlı ruhu dirilmiştir adeta.

    türkiye'nin 16. yydan beri geleneksel müttefiki olan fransa'nın da batıda avusturya'yı serbest bırakması üzerine mukaddes ittifak 1684'ten itibaren birkaç farklık cepheden tüm güçleriyle saldırıya geçerler. türkiye'de ders kitaplarında vs. bu savaşın sonucu olarak macaristan başta olmak üzere ilk defa önemli ölçüde bir toprak kaybının yaşanması olarak verilse de bu tam olarak doğru bir anlatım değildir. mukaddes ittifakın toplanma amacı sadece macaristan'ı 'kurtarmak' değil türkleri topyekün avrupa'dan atmak ve hatta istanbul'u ele geçirerek imparatorluğu yıkmak üzerine kuruluydu. nitekim savaşın ilk safhasında da bu emellerine az daha da ulaşıyorlardı.

    avusturya-alman orduları macaristan'ı 1684'ten itibaren hızlı bir şekilde işgal ederek kısa süre içerisinde belgrad önlerine geldiler. güneyde venedikler dalmaçya ve mora'yı işgale başlarken kuzey'de lehistan da boğdan'ı işgal etmek üzere harekete geçti. kuzeyde özellikle kırım hanlığının olağanüstü gayretleriyle başarılı bir savunma savaşı verilip düşman defaatle püskürtülmüş olsa ve güneyde sınırlı bölgesel kayıplarla durum bir şekilde stabilize edilmiş olsa da merkez de tam bir çöküş yaşanıyordu. kayzer'in orduları şimdi orta avrupa'nın kilidi belgrad'ı da almış bir şekilde balkanların istilasına başlamış, bosna ve sırbistan süratli bir şekilde işgale uğruyor ve düşman kuvvetleri üsküp yakınlarına kadar sokuluyordu. öyle ki orduyla beraber sofya'ya kadar gelen padişah cephede önlenemeyen bozgunlar sonrası kendini burada güvende hissetmeyerek edirne'ye çekilecektir. öte yandan rusya'nınn 1686'dan itibaren savaşa girmesi ve kırım hanlığını istilaya hazırlanmasıyla da kuzey cephesindeki denge de türkler ve tatarların aleyhine bozulacak gibi görünüyordu.

    bu noktadan sonra dışarıda fransa'nın batı avrupada kutsal roma imparatorluğuna karşı 9 yıl savaşlarını başlatması ve içeride imparatorluk idaresinde dizginleri selim giray han ve köprülü fazıl mustafa paşa gibi iki dirayetli devlet adamının ele almasının sonucu olarak savaşın birinci safhasının bitip osmanlıların durumu dengelemesini sağlayacak ikinci safha başlayacaktır. bu çerçevede kuzeyde tatarlar kırım'ı rus istilasına karşı başarıyla savunurken türk orduları da cermenleri balkanlardan çıkartıp belgrad'ı geri alarak macaristan'da karşı saldırıya hazırlanacaktır. fazıl mustafa paşa'nın salankamen muharebesindeki şehadetine rağmen tahta yeni geçen 2. mustafa macaristan'a düzenlediği peş peşe 2 seferde nispeten önemli kazançlar elde edecektir. ümitlerin tekrar yeşerdiği bu safhayı ise ne yazık ki 1683'de viyana surları önündeki savaşa eş değer bir felaket olan zenta muharebesi getirecektir.

    bizzat sultan'ın komutasındaki ordunun zenta'da tüm zamanların en büyük askeri dehalarından birisi olan savoy prensi eugen karşısında korkunç bir bozguna uğraması ve aralarında sadrazam'ın da olduğu binlerce kişinin kaybı üzerine osmanlılar artık macaristan'ı geri almaya yönelik tüm umutlarını yitirerek barış arıyacaklardır. 14. lois fransasının kıta avrupasında tekrardan harekete geçmeye hazırlanması üzerine ingiltere ve hollanda diplomasisinin çabalarıyla kutsal ittifakı oluşturan devletler de barışa yanaşacaklar ve zenta muharebesinden kısa bir süre sonra mevcut statüko üzerine (herkes elde ettiği toprağı tutmaya devam ediyor) karlofça anlaşması imzalanacaktır.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap