3530 entry daha
  • türkiye'ye gelmiş en kötü hocalardan biri.

    türkiye için en iyi hocadır ama o ülke dünyadan, dünya futbolundan kopan bir üçüncü dünya ülkesiyse; bu hoca da tabii ki o ülkenin taraftarları tarafından en iyi hoca olarak tanımlanır. bu ülkenin bu yaşlı bunağı yerlere göklere sığdıramaması tesadüf değildir. kulüp takımı veya milli takım seviyesinde düştüğümüz yere bakarsak, yaşadığımız rezaletleri sıralarsak bu kolpacının baş tacı edilmesini de daha iyi anlarız. her alanda bitmiş, gerileyen bir ülkede spora bakış açısının böyle olması da beni şaşırtmıyor.

    nasılsa kimse okumaz yazımın tamamını. okusalar bile önyargılardan kurtulup farklı görüşe saygı duyulmaz bu ülkede. ama içimi dökmek zorundayım. belki de ekşi itiraf kısmına yazmam gerekiyordu bunu bilmiyorum. fenerbahçeliyim ve gönül verdiğim takımın da bu hale düşmesi içimi parçalıyor.

    jesus'u benfica'nın başında olduğu zamanlardan bilirim. o dönem her maçlarını izlerdim. hatta uefa kupası* gruplarındayken bir spor yazısı yazmıştım ve bir tahminde bulunmuştum. benfica'nın uefa kupasını alacağını söylemiştim. öyle uçuk bir tahmindi ki benfica'nın o zaman uefa kupası almasına 1'e 25 oran veriyordu. haliyle birçok kişi benimle dalga geçmişti diğer favorileri düşününce. belki haklılardı, sonuçta benfica final oynadı ve final maçında kupayı chelsea kazandı.

    olsun, ben yine de jesus'un benfica takımını ligde avrupa'da her maç izliyordum. o hücum zenginliği başımı döndürüyordu. şimdi sen bu adamı övüyorsun ne alaka diyebilirsiniz. bunları söylüyorum çünkü bu adamı ilk defa fenerbahçe'de gören biri değilim.

    fenerbahçe şampiyon olabilir bu sene. bir yıllık kontratı var zaten. iyi de bu mu mesele? başakşehir de şampiyon oldu, trabzonspor da şampiyon oldu, sergen yalçın ile beşiktaş da. nerede sergen yalçın? herkes bir başka rezalet hoca sergen'i överken ben beşiktaşlılara bu adamdan kurtulun demiştim. bir sene sonra avrupada sıfır çekti takım. hala o enkazı toparlamaya çalışıyorlar. fenerbahçe hoca değiştirmese, evinde sivas'ı yense ya da galatasaray ile bir gol averaj olmasa şampiyon da olamayacaktı. yatsın kalksın son göztepe deplasmanında penaltı yaptıran o göztepeli oyuncuya dua etsin. ya da hatay'a çiçek göndersin o kadar gol yedikleri için. ellerini sürekli açıp futbol dışındaki sebeplere dikkat çeken, hakeme bahane bulan, kaosla beslenip futbolu geliştirmeyi düşünmeyen bu adamın yarattığı takım da avrupa sıfır çekip rezil olup yıllarca toparlayamaz elbet. beşiktaşlılar, siz bunu mu istiyorsunuz? değdi mi o şampiyonluğa? keşke beşiktaş o sene şampiyon olmasaydı da iyi bir hoca ile bir sene sonra şampiyon olsaydı. her sene hoca değiştirmeden üstüne koyarak devam etseydi ve avrupa'da çekinilen, puanlar alan, evinde avrupa'nın en büyüklerine bile maç vermeyen bir takım olsaydı. ama siz bu kaosçu, futbolculuğu döneminde bile kendisine saygısı olmayan, antrenman yapmayan, yeteneklerini heba eden bu adama takımı emanet ettiniz. bir fenerbahçeli olarak diyorum ki; o beşiktaş taraftarı bundan fazlasını hakediyordu.

    işte jesus'un bundan farkı yoktur. çağın gerisinde kalmış yaşlı bir bunaktır. bu ülkenin futbol yorumcularına, özellikle youtube ve televizyonda bu adamı övmeye doyamayan sözde fenerbahçeli yorumcularına hassiktir diyorum. aynı kişiler sergen'i ilah yapmışlardı ve beşiktaş'ın avrupa'da sergen yalçınla esip gürleyeceğini, dünyayı titreteceğini söylüyorlardı. bu talep gören futbol cahilleri izledikleri futbolun ''modern'' futbol olduğunu söylüyorlardı. övdükleri adam şampiyon bile olamayacaktı. şampiyonluğu jesus gibi başklarının hatalarına bağlıydı.

    içimi dökmem umarım uzun sürmez. çok doluyum. neyse jesus için alternatif bir zaman çizgisi yaratalım. saha içindeki bazı küçük ayrıntıların fenerbahçe'nin lehine değil aleyhine olduğunu bir zaman çizgisi olsun bu.

    başlayalım;

    dinamo kiev maçında taçtan gelen orta gol olmasın ve fenerbahçe uzatma dakikalarında golü atamasın. maç 1-1 bitti.

    rennes deplasmanında yine uzatmada rakip penaltı yaptırmasın ve maçı rennes 2-1 kazansın.

    ümraniye maçında fenerbahçe pozisyona bile üretmezken berisha'nın kaleciyi şans eseri aldatan şutu 87. dakikada girmesin ve maçı fenerbahçe 2-3 kaybetsin. zaten maç 3-3 bitti.

    fatih karagümrük maçında yine uzatmada batsuhai'nin defansa çarpıp giren şutu gol olmasın maç 4-4 bitsin.

    sonradan değineceğiz ama adana demirspor'a karşı 3-0 öndeyken 3-2 olan maçta tüm kontrolü! ele alan adana demirspor o fırsatlardan birini değerlendirsin ve maç 3-3'e gelsin. bu adamın maç kazanması rakibin beceriksizliğine, hata yapmasına, penaltı yaptırmasına vs. bağlıdır. bunu ispatlayacağım birazdan. bu maçta da dahiye! bağlı değildi galibiyet.

    şimdilik fenerbahçe kiev'i yenemedi ve rennes'e yenildi. avrupa liginde iddiası kalmadı birincilikte. ligde de beş puan kaybetti şimdiden sekiz maçta. puanı 12'ye düştü ve şimdi 11. sırada. ankaragücü deplasmanında kazanırsa ve eksik maçını da kazanırsa belki ilk altıya girebilir. ama imkansız. anca sekizinci sıradaki kayseri'yi geçer bu iki maçını alırsa. diğer takımların çoğunun bir maçı eksik şu an.

    şimdi denilebilir ki, bu kadar hücum oynayan, saldıran takım uzatmalarda bu golleri atar zaten. hadi oradan diyorum. şimdilik atarsın ama her zaman olmaz bu. hele ki ülke dışında seni paramparça ederler. aldığın bir şampiyonlukla övünen bir fenerbahçe olursun. diğerleri gibi. sonra yıllarca dipte debelenirsin.

    ümraniye'nin galibiyeti yok. üç puanının birini kadköy'de fenerbahçe'ye üç gol atarak aldı. karagümrük en kötü takımlardan biriydi ve kadıköy'de dört tane attı fenerbahçe'ye. uzatmada defansa çarpıp girmese 4-4 bitecekti. rakibin hata yapmasa, penaltı yapmasa, beceriksiz olmasa galibiyet alamıyorsun. adana demirspor maçı 3-0'dan 3-2'ye getiriyor ve kontrolü ele alıyor. çaresizsin. işte jesus böyledir. kaosa, şansa bağlıdır maçları.

    açalım bu konuyu. bu adam portekiz liginde benfica'yı çalıştırdı. o ligde o zamanlar daha belirgin olan bir şey vardı. ligde iki takım vardır. benfica ve porto. bunlar diğer takımları yenerler ve şampiyonluğu kendi aralarında oynadıkları maçların sonucu belirler. şimdi bu kadar belirgin değil bu. hatta jesus lig bitmeden porto'dan bir gol yedi son dakikada ve dizlerinin üzerine çöktü. kamera direk onu çekti.

    buyurun izleyin link

    porto uzatmada atıyor. lig bitmemiş ama şampiyonluğu bu golle verdiğini biliyor. üç kupayı da uzatmada kaybediyor. rakibe bağlı çünkü her şeyi. kaos, harala gürele futbolu anca rakibe bağlıdır. hani şuan fenerbahçe'nin yukarıda saydığım ve uzatmalarda attığı golleri bu sefer uzatmalarda yiyor. her zaman olmaz çünkü bu. fenerbahçe'de de uzatmalarda aynı talihsizlikleri yaşayacak yine. rakip penaltı yaptırmazsa, hata yapmazsa, defansa çarpmazsa ve rakip bulduklarını değerlendirirse bitti.

    on yıl öncesinden bu video neredeyse. yaşlı bunak dememin sebebi bu. hala futbolu aynı şekilde oynatıyor. sanıyor ki porto ve benfica gibi iki büyük var. diğerleri çok güçsüz. ben 64 bin kişiyle hücum yaparım bir şekilde atarım diyor. bu güçsüz anadolu takımları bana gol atamaz, beni yenemez zannediyor. en kötü iki takımdan yedi tane yedi bu çağın gerisinde kalmış cahil bunak. seni bir sene için şampiyon yapabilir ama uzun vadede hakettiğin yere getiremez. avrupa'dan koparır. zaten umurunda değildir. anlamaz, kafası basmaz. sadece bir sene için şampiyon olmayı düşünür. diğer takımlarımızın bir zamanlar yaptığı gibi. bizim cahil yorumcularımızın tam istediği adamdır. sakın bu yorumcuların; milli takımın ve kulüp takımlarının avrupadaki başarısızlıklarını eleştirmesine izin vermeyin. serdar ali çelikler, rıdvan dilmen gibi yorumcuların yaptıkları yorumlar ve manipule etme becerileri sporun kanseridir. reyting getirirler, çoluk çocuk eğlendirirler. eski kafalı kaos seven yorumculardır. sizin üzerinizden söz sahibi olup kazanırlar bu ülkede.

    neyse devam edelim. hatta on yıl önce benfica ve fenerbahçe uefa liginde yarı final oynadı. gençler hatırlamaz. eğer fenerbahçe ikinci maçta deplasmanda gökhan gönül, selçuk şahin vs. oyuncuları sakatlanmasa fenerbahçe'ye eleniyordu. volkan demirel, cardozo'nun hızlı başlattığı serbest vuruş yüzünden gol yedi. amatörce hata. deplasman golünü atan fenerbahçe benfica'yı eleyecekti ve bu hata yüzünden benfica hemen golle karşılık verdi. bu hatalar, sakatlanmalar mucizevi şekilde gerçekleştiği için fenerbahçe'yi eleyebildi evinde.

    hem de kime karşı? aykut kocaman'a karşı ahahahahah. düşünün, kendi evinde aykut kocaman'ı yenmek ve elemek jesus'a bağlı değil. rakip hatasına, sakatlanmalarına, kaosa bağlı. aykut kocaman'a karşı bile böyle!!!! finalde chelsea son dakika atıp postaladı bunu. sakatlanma, penaltı olmadı ve hata yapmadılar çünkü.

    işte bu adam hala 10 yıl öncesinde yaşıyor. benfica ve porto'nun dominant olduğu ligde kafası. bir gram gelişmemiş. adana demirspor maçı 3-3'e getirmediyse kendi beceriksizlikleridir. çünkü bu yaşlı bunak bir şey yapamaz. umarım yanlış duymuşumdur ama onyekuru'yu zaten tutamayız o yüzden onu tutacak kimse görevlendirmedim lafı doğru değildir. ama şaşırmam. saçmalığa, anlayışa bakar mısın. bir de bu lafını öven yorumcular var. sanıyor ki porto ve benfica gibi iki takım var ligde ve diğerleri çöp. ne demek arkadaş zaten tutamayız ben de tutmadım. nasıl bir futbol anlayışı bu. nasıl bir cehalet...

    peki bu jesus'un ligde deplasmanda kaç galibiyeti var?

    bir!

    o da şenol can gelmeden önce her şeyi bırakmış bitik kasımpaşa'ya karşı. şu sözlükten 11 çıkarın o günkü kasımpaşa'ysa iki tane atar. hele ki ilk yarı kırmızı görmüş kasımpaşa'ya. işte jesus'un deplasmanda tek galibiyeti budur ligde. o takıma attıkları 6 golü de toplam gole ekleyip fenerbahçe bu kadar gol attı diye, maç başına şu kadar gol ortalaması yakaladı diye abartarak söylüyorlar. yakında göreceksiniz doğruların acımasız sonuçlarını. ama kimse size bu bitik kasımpaşa deplasmanı dışındaki deplasmanlarında fenerbahçe'nin kaç gol attığını söylemez. ben söyleyeyim: sıfır gol. evet fenerbahçe, şenol can gelmeden önce bitmiş olan kasımpaşa deplasmanı dışında galibiyet alamadı ve hiç gol atamadı diğer maçlarda. işte hücum futbolu, alkış.

    bu o kadar kötü ve çağ dışı bir hoca ki yaptırdığı transferlerinden anlamaları gerekiyordu. herkes altay'ı gömsün ama brezilya'dan getirdiği çöp gustavo henrigue yenilen gollerin asıl sebebidir. bunak bilmiyor ki futbol nedir, iyi futbolcu nedir. dünya artık ne oynuyor. lincoln falan transfer etti. bruma lan bruma'yı getirtti. peres ve bir sürü saçma sapan transfer. çünkü on yıl öncesinde yaşıyor.

    peki şu an fenerbahçe'nin en iyi futbolcusu kim? crespo. kim getirdi bunu? vitor hoca. sonra en iyisi ve vazgeçilmezi kim savunmada? atilla szalai. kim getirtti? vitor. vitor gençlere önem vermese, yol açılmasa o sene ismail yüksek oynar mıydı, gelir miydi bursaspor'dan? hayır. peki ferdi? o yok diye jesus adam bulamadı oynatacak. kim devşirdi onu oraya? vitor pereira. forvette kim en çok gol attı bu sene? en çok kime güveniyorsunuz ileride? valencia. jesus mu getirtti yoksa vitor'un eseri mi? vitor'un rossisini her maç neredeyse ileride oynatıyor. osayi samuel her kritik maçta rol alan ve 11 çıkan adam değil mi? kimin eseri hepsi? vitor hocanın.

    crespo
    valencia
    ferdi
    ismail
    szalai
    rossi
    osai samuel

    nerede bunun transferleri? vitor pereria'nın oyuncuları olmasa, kendi takımını kursa fenerbahçe'nin şu ana kadar ligde ve avrupa'daki maçları kaç kaç biterdi düşünün. getirdikleri oyuncular takıma zarar veren işe yaramaz çöpler. bu kadar futbol cahili, çağ dışında kalmış ihtiyar bir bunak işte. uzatmalarda rakibin yaptıklarıyla aldıkları puanların iki katını kaybederdi bu oyuncular olmasa. gelişime kapalı, yirmi yıl öncesinde kalmış, huysuz bir ihtiyardır.

    fenerbahçe şampiyon olsa ne olur. diğerleri de bir sene aynı mantıkla harala gürele oldu. sonra ne olacak? her sene gelişim gösterebilecek misin? maç kazanma rakibe değil ama sana bağlı olacak mı? kim min jee, szalai, crespo vs. gibi oyuncular bulabilecek misin? onları getirtip oynatıp satarak, hem gelişim gösterip ekonomini de büyütebilecek misiniz? bilmiyor musunuz kim min, szalai gibi oyuncuları gören dünyadaki genç yeteneklerin fenerbahçe'yi bir basamak olarak görüp fenerbahçe'yi tercih ettiğini ve transferin daha kolay gerçekleştiğini. bu sayede fenerbahçe'nin giderek dikkat çeken ve büyüyen bir takım olacağını. bunun önü tamamen kapandı ve fenerbahçe tamamen içine gömüldü artık. bu yaşlı çağ dışı kaosçu bunak mı kulübü bu seviyeye getirecek. çöpleri takıma doldurup son saniye beş forvet sokar herkes de şak şak yapıp alkışlar. o hatalar, penaltılar, çarpıp girmeler olmayınca göreceğim ben herkesin şak şaklarını.

    en kötüsü bu yaşlı bunak arda'yı oynatmıyor diye bir bildiği var zannediyorlar. bir boktan haberi yok. yazık olacak çocuğa, en çok buna üzülüyorum. sırf arda için bu adamı huzur evine göndermek gerek. çim sahaya adım atması yasaklanmalı. bir de o saha kenarında aptal aptal tepkileri, hareketleri ile tamamen tımarhanelik bir vaka bu adam. oyuncuları toplayıp taraftara alkışlatan şov hareketlerine de bayılıyorlar. tam yeni türkiye amk.

    ilk defa gördüklerime dayanamadığım için fenerbahçe'nin maçlarını izlemiyorum bu sene. biraz izledim ama gördüklerim acı verici. biz her şeye rağmen şampiyon olalım da ne olursa olsun diyen bir yıllık bir planlama yapan fenerbahçe benim tuttuğum takım olamaz.

    yapayalnızım bu konuda. kimseyle konuşamıyorum, derdimi anlatamıyorum. buraya yazıp içimi dökmek istedim. ülke her alanda bitmişken fenerbahçe'nin de bu pis düzene teslim olması canımı yakıyor. biz bu kafada olduğumuz için avrupa şampiyonasında sıfır çekmeye, millet liginden c ligine düşmeye, faroe adalarına yenilip lihtenştayn'dan üç yiyip berabere kalmaya, şampiyonlar liginde sıfır çekmeye, hatta katılamamaya, basketbol ve voleybolda daha da dibe ilerlemeye mahkumuz. hakemleri tartışıp her pozisyon üzerinden birbirimize küfür etmekten başka spor adına yapabileceğimiz bir şey yok.

    belki bir gün her şey değişir ülkem adına.
5649 entry daha
hesabın var mı? giriş yap