45 entry daha
  • bu yaza kadar batıl inanç olarak adlediğip inanmadığım ama yaşadığım bir olay neticesinde iyicene araştırıp bir çeşit enerji transferi olduğunu keşfettiğim hadise. hatta öyle ki aslında kötü niyetli olmasanız bile bilinçaltınızdan geçenler dahi karşıya gerekli negatif enerjiyi aktarmaya yeterli olmakta.

    olay ise şöyle: yazın marmariste evdeyim, yazlık yerde oturmanın neticesi olarak her zamanki gibi misafirler gelmiş, biz de denize gitmişiz, akşam oldu dönüyoruz falan. iflah olmaz bir lamborghini fanı olduğumu bilen arkadaşlarımdan biri tarafından telefonuma gelen bir mesaj ile irkildim. "olm paşa beach'in önünde hannover plaka bir murci var ona göre" (bu arada belirtmek isterim bodrumda yüksek sosyete neticesinde süperspor otomobiller görmek normal bir şey olabilir ama marmarisimizde bu o kadar da normal bir şey değil malesef.)

    15 sn kıpırtısız kaldıktan sonra atlayıp bisiklete soluk soluğa paşa beach'e vardım. evet arkadaşlarım haklıydı simsiyah bir lamborghini murciélago paşa beach'in karşısında durmaktaydı (yalnız hannover değil hamburg plakaydı, sonradan arkadaşların yüzüne vurmadım tabi) ulan dedim acaba beklesem sahibi gelince bi maymunluk edip de içine binme şansım olur mu? nitekim tam 1.5 saat bekledim. arabaya bakıp derin düşüncelere dalıyordum, dışarıdan bakan biri beni vahe kılıçarslan sanmış olabilir bekleyiş sürecimde.

    en son sahibi geldi, usulca yanına yanaşıp "iyi günler, saygısızlık etmek istemem ama aracınız duygusal bağlamda çok değerli bir meta benim için, eğer sakıncası yoksa gideceğiniz yere, hiç olmazsa bir kısmına sizle birlikte eşlik edebilir miyim?" dedim. adam sırıtarak "ehhea, olmaz, hade eyvala" dedi ve kapıyı yüzüme indirdi* elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kalakaldım orada, çekti gitti arabayla, egzozuna boğuldum. gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum. gelip sırtıma vuracak bir ustam da yoktu bisiklete geri binecek enerjiyi zor topladım kendimde.

    asıl olay bu noktadan sonra vuku bulmakta. arkadaş köşeyi döndü, düzlüğe çıkınca hızlandı sonra tekrar u dönüşü yapıp köşedeki eczanede durdu. merak edip eczanenin önüne gittim. bir de ne göreyim? ön camın üzerinde kocaman bir çatlak. bir taş gelmiş olması imkansız zira 30 metrelik mesafede ve arnavut kaldırımlı olan yolda bir taşın olması mümkün değil, üstelik sesini de duyardık.

    işte o an nazar hakkında kimi düşüncelerim oluşmaya başladı. o arabaya zarar gelmesini istemem söz konusu dahi değil, öyle ki arabanın stoplarının buharlandığını, koltuk derisinin çatladığını ve sağ yan marşpiyel ile ön tampondaki çizikleri görünce "ne de kötü bakmış arabaya lavuk" tepkisini veren benim içimden böyle bir şey geçmesi mümkün değil. ama olan olmuştu ve adama istemdışı yolladığım enerji hedefini bulmuştu.

    nazar diye bir şey var arkadaşlar. işin kötüsü önüne de geçemiyor, engelleyemiyorsunuz..
369 entry daha
hesabın var mı? giriş yap