6780 entry daha
  • arkadaşlar oturdum youtube'dan arka arkaya son bir haftadır uzmanların yaptığı açıklamaları izledim. bu konuda.

    sizde aynı şekilde oturun izleyin. biz sadece ne dediklerine odaklanıyoruz ama başka psikolojik savaşlar var burada;

    ortaya çıkan bariz iki şey var;

    bir; jeologlar arasında gerçekten ciddi bir sürtüşme var.

    iki; madem öyle ya da böyle 7 ya da üstü bir deprem olacak bu kadar araştırmaya ne gerek var artık. ya da bize bunun ne faydası var. adamlarda bise bunu anlatmaya dair iştihanın kaynağını ben gerçekten çözemiyorum. bizim ihtiyacımız olan şey bunlardan birine ikna olmak değil ki; madem böyle bir şey var bizim şehir planlamasına, deprem acil eylem planlarına, bina sağlamlaştırmalarına ihtiyacımız var.

    kaldı ki 99'dan beridir tonla şey değişmiş, ama sürekli aynı özgüvenle bize depremi değişen senaryolarla anlatıyorlar.

    bakın, candaş
    tolga'nın programını açın bakın, kandilli müdürü celal şengör'e ters bir şey söylememek için nasıl kıvırıyor. zaten ben aslında itü lisanslıyım sonra boğaziçi'ne geçtim diyerek şaka yollu bir destur alıyor şengör'den. ardından kahkahalar falan. adam marmara da fayın creep yaptığını tespit ettik diyor, röntgenini çektik marmara'nın adeta diyor, candaş bu iyi haber mi diyor, (çünkü bu enerjiyi düşüren bir şeymiş) celal atlıyor oradan yanlış anlamış, hayır creep yok diyor, olması iyi haberdir ama marmara'da yok. aslında kandilli müdürü var demişti. candaş bunun farkında olduğu için tekrar soruyor ve açın bakın, müdür orada şengör'e güya saygısından bunu yumuşatarak söylüyor evet ık mık diye. yani istanbul'la ilgili iyi haber vermek sanki şengör'e ayıp olacak. bu arada bakın bu çok üstün bilgili dünyanın sayılı bilim adamlarından dediğimiz şengör'ün kandilli'nin çalışmalarından aslında haberi olmadığını da göstertiyor. (zaten naci görür, şengör, üşümezsoy kendilerini daha güvenilir kılmak için sürekli yabancı isimleri kaynak gösteriyor. bu arada öğreniyoruz ki marmara'da sayısız çalışma yapılmış.) neden? kandilli müdürü üç faya odaklandıklarını bazı fayların artık çalışmadığını falan söylüyor. biz bunları neden bilmiyoruz? sonucunda creep konusu savuşturuluyor, o noktaya geri dönülmüyor. neden? yani uzun zamandır ilk defa değişik bir şey duydum. ama devamı yok! neden? şengör sazı eline alıyor zaten o andan sonra. sonra da kandilliye teşekkür falan bol ve kapanış. bana çok tuhaf bir sekans olarak yansıdı bu. ben celal şengör'ün gidişattan adeta rahatsız olup yüksek perdeden teşekkür falan etmeye başlayarak moderasyonu ele geçirip müdüre bay bay dediği kanaatine kapıldım.

    https://m.youtube.com/watch?v=w2vo0gpagjo

    12. dakikadan itibaren izleyebilirsiniz.

    naci görür'e istanbul ile ilgili tarih sorulduğu zaman kendisi bir amerikalı araştırma ekibinin bir çalışmasını naklediyor. bu ekibin makalesine göre istanbul'da 99'dan sonra 7 ya da üstü bir deprem olasılığı 30 sene içinde yüzde 64 denilmiş. yani 6 sene içerisinde yüzde 64 burda artı eksi 15 olur diyor bir deprem var. fakat sonra başka bir yayında şerif barış bu bilgiyi düzeltiyor. o ekip istanbul'a daha sonra tekrar gelmiş ve riski bu kez yeni makalede yüzde 54 olarak yenilemiş. ilk risk için oran da 64 değil 62 imiş. naci görür'ün ikinci makaleden haberi mi yok peki?

    aslında bunun bir önemi yok. dediğim gibi bize ne bunlardan. zaten şerif barış'da benzer bir yorum yapıyor. her deprem faciasından sonra biz neden ekranlara dökülüp bu marmara olayını başlatıyoruz. aslında naci görür de aynı şeyi söylüyor en nihayetinde. şimdi olmaz 15 sene sonra olur ben görmem torunum görür ne farkeder.

    işin özü deprem değil depreme hazırlıklı olmak.

    ancak aynı naci görür, bugün yine bizi uyaran yani, 2005 civarı sanırım tam aklımda kalmadı, gazetelerde manşete çıkmış, istanbul'da büyük deprem yok diye. bunları da küpürleri saklamış şener üşümezsoy gösteriyor başka bir yayında. onun deprem hakkında ne söylediğini zaten hepiniz biliyorsunuz. fransız pişon'u referans alıyor. bu pişon aslında celal şengör ile ilk başlarda çalışan bir fransız.

    şimdi bu kadar şey izleyince aklım yok ama fikrim var noktasına geliyorum ister istemez.

    acaba, amerikalı'ların riskini yüzde 62'den yüzde 54'e gerileten, kandilli müdürünün bahsettiği creep olayı mıdır? peki bu büyük depremin gecikmesine sebep olan bir şey midir? günün sonunda olacak olan depremi geciktirir ama stresini büyütür mü?

    sözde bizi bilgilendirdiğini söyleyen bu adamlar kendi beslenmedikleri araştırmalardan bi haber oldukları gibi, söylediklerini yalayamamak gibi ciddi de bir ego sorunu yaşıyorlar. bundan mütevellit bilgiler havada uçuşuyor ama bize zırnık faydası yok. bir bilgi kırıntısına bir umuda muhtaç 23 senedir fay uzmanı gibi bilgi bombardımanı altındayız. ama bu kendimizi güvende hissetmemize sebep olmadığı gibi zaten olamaz da. çünkü sorun deprem değil bina.

    sorun bina!!!

    deprem uzmanı terörü diye bir şey var artık ve ben bundan yıldım. bence biz enerjimizi hayatımızı nasıl kurtarırız ona verelim. çünkü onlarca gemi gelmiş gitmiş. ama bu nasıl bir bilimse gelinen noktada en iyi ihtimalle 7 en kötü ihtimalle 7 üstü iki deprem kapımızda demekten başka bir sonuca varılamıyor.

    ekleme: bu creep olayı ilgisi çekenlere bir arkadaşın mesajla gönderdiği şu yayını da ekleyeyim

    https://m.youtube.com/…ybwdjygo9fy&feature=youtu.be

    burada da doğuda hafif bir akış olduğu çok üstünkörü geçiliyor. çünkü batıda kilitlenmenin büyüklüğü bu creep'i önemsiz bir detay haline getirmiş gibi yorumlanıyor anladığım kadarıyla. 3 yıl önceden.

    şu makaleyi de ekleyeyim merak edene. burda da creepi incelemişler.

    https://academic.oup.com/…article/210/1/332/3760181

    bir ekleme daha: bu röportajda art arda yapılan araştırmaların bir özetini sunmuş şener üşümezsoy. çok teknik ama ilgi çekici. burda iki konu dikkat çekiyor; yoruma dayanmaksızın marmara içinde aslında yeni yeni bilinen çok şey var ama bize karşı 99'dan beridir düşüncemizden hiç sapmadık tavrı takınılıyor. burda üşümezsoy'dan bağımsız çürütülen tezleri görebilirsiniz. ben açıkçası temkinden yana olduğum için yüzde 100 kötüye meyletmeyi tercih ederim bir şeye inanacaksam. ama bu röportajın sonunda üşümezsoy'un

    “felaket tellallığı akılcı ve gerçekçi önlemleri almayı değil, asıl kaderciliği besler” cümlesi depremle ilgili yazdığım her şeyde benim de genelde söylediğim şey. hatta bu entryi yazma sebebim de oydu. çizilen tablo ne kadar kötü olursa çaresizlik duygusu o kadar artıyor. uzmanlar uyarmak boynumuzun borcu diyor ama yarattıkları atmosfer bizi korkutup sindiriyor. celal şengör'e 23 yıldır burdan bi iyi haber çıkar mı diyorlar; haberler çok kötü diyor. ama aslında bir iyi haber var, ben 8 büyüklüğünde 150 km boyunca bir deprem bekliyordum ama öyle olmadığını anladık demiyor. bizim açımızdan iyi haber yok tabi 7.2 ler falan havada uçuşuyor. ama bence şengör açısından var, bu söylemler ona ait sonuçta bana değil.

    röportaj da bu. ilgisi ve sabrı olan okusun.

    https://sendika.org/…lari-neden-dogru-degil-572283/
2158 entry daha
hesabın var mı? giriş yap