sam walton

• made in america: my story isimli otobiyografisini yeni bitirdim. özetle çok büyük adammış.
  
  kitap özellikle girişimcilikle ilgilenen kitle için doktora dersi niteliğinde bilgiler içermesinin yanında, çok ciddi hayat dersleri de içeriyor. ben normalde okuduğum kitaplarda az sayıda yeri fosforlu kalemle işaretlerim - gerektiğinde dönüp bakabileyim diye - bu kitabın neredeyse yarısını fosforladım. perakendeye olan tutkusu, müşteriyi ve çalışanı her şeyin üzerinde tutup, üründen ne kadar kazanabileceğinden bağımsız en uygun fiyatla alıp en uygun fiyatla satarak hem müşteriyi memnun edip, hem de tüm karı çalışanlarıyla paylaşması, üst düzey yöneticilerden çok sahada çalışanlarla zaman geçirerek, sınıf ayırt etmeden herkesi dinlemesi ve fikirleri anında uygulamaya koyması gerçekten sahip olduğu vizyonun ufacık parçaları.
  
  20 sene boyunca farklı çeşit ürün mağazalarını franchisee olarak yönetip, ilk walmart'ı 1962 senesinde, 44 yaşında açmış. hani şu an borsa değeri 406 milyar dolar olan walmart. özel jet yerine ufak bir cessna uçak alıp, hiç kimsenin tenezzül etmediği ufacık şehirlere alçak uçuş yaparak lokasyon tespiti yapar, mağazaları bu tespitlere göre açarmış. söylediğine göre bu nedenle walmart filosunda sadece bir tane jet ve bunun dışında 10 küsür cessna varmış. gittiği her yerde bir mağaza gördüğü zaman tereddütsüz gider inceler, çalışanlarıyla konuşur, fikir alırmış. ilk başlarda çok büyük zamanını kendisinden büyük rakiplerinin mağazalarında çalışanlarla konuşarak geçirirmiş. her cumartesi sabahı aile buluşması ayarında yönetim toplantıları yapıp iyi ve kötü giden şeyleri masaya yatırırmış. kazandıkları parayı ekstravagant şeylere harcayıp şov yapan yöneticileri toplantılarda uyarırmış. yaptığı kamu yararına yardımları daha çok kendi kazancından karşılarmış. walmart'ta kamu kurumlarına para saçmak yerine, ürünleri daha ucuz yaparak hem tedarikçilere hem müşterilere destek olmak için harcamayı kültür haline getirmiş.
  
  kısaca yaz yaz bitmez. kendisi özellikle iş hayatında başarıyı getiren 10 kuralı şöyle sıralamış:
  
  1- commit: işinize herkesten fazla inanın. siz inandıkça ve hırsla çalıştıkça salgın hastalık gibi bu inanç herkese sirayet edecek.
  2 - share: kazancınızı çalışanlarınızla paylaşın, hizmetkar lider olmak herkesin motivasyonu ve aidiyet duygusunu arttıracaktır.
  3 - motivate: beraber çalıştığınız kişilere çıtanın üzerinde hedefler koyun ve bu hedeflere her gün nasıl yenilikler ekleyebileceğinizi düşünün, onları hedefleri için motive edin.
  4 - communicate: çalışanlarınızla iletişimde olabildiğince açık olun. neyin ne olduğunu ne kadar iyi bilirlerse işi o kadar iyi anlar, size ve kuruma o kadar bağlı olurlar.
  5 - appreciate: para ve hisse çalışanlara verilen iyi bir destektir ancak onların sizin için ne kadar değerli olduğunu her fırsatta paylaşın, hissettirin.
  6 - celebrate: başarıları kutlayın. kendinizi aşırı ciddileştirmeyin. en kötü zamanda saçma sapan bir kostüm giyip, şarkı söyleyerek insanları eğlendirebilin.
  7 - listen: her şeyi en iyi bilen sahada çalışan insanlardır, bu yüzden herkesi dinleyin. doğru fikrin kimden geleceği hiç belli olmaz.
  8 - exceed: müşterilerin beklentilerini aşın. beklentiyi ne kadar aşarsanız o kadar çok müşteri geri gelir.
  9 - control: giderlerinizi rakiplerinizden çok daha iyi kontrol edin, minimumda tutun.
  10 - swim: akıntıya karşı yüzün. geleneksel akla karşı şeyler deneyin. 50 bin kişinin yaşadığı şehre ucuzluk mağazası açmaya kalktığımda benimle bir çok kişi dalga geçmişti. gelenekçi insanların sizi aşağı çekmek istemelerine aldırış etmeyin.
  
  kuralları kendinden duymak isteyenler için: https://www.youtube.com/shorts/j0vsuk1uaq0