10 entry daha
  • reklam dünyasının ihalesi, "zil çaldı koşun, iş var ahali!" ünlemesi...
    firma konkur açar, ajansları çağırır, bir sürü kampanya/proje vs yaptırır; sonra içlerinden birini seçer. (normalde)
    ya da hiçbirinin işi "içine sinmez" ve eski ajansıyla çalışmaya devam eder. (genelde)
    konkuru kaybeden ajansın, "kabul edilmeyen" işinin bir yerde kullanıldığını görmesi de muhtemeldir.
    kazanan ajansın daha sonra işin devamdaki performansı bu kadar parlak gelmez, zira "konkur işi" diye bir tabir vardır; yarışma işi gibi parlak, göz alıcıdır. tüm hünerler sergilenmiş, tüm barutlar bu havai fişek için harcanmıştır.
    ama genelde firmalar şunu der: "konkurdaki işi çok beğendik, enfesti ama uygulama için cesur bir adım o. biz yine globalin eski konseptine devam edelim"
    sonuç? çöp.

    eskiden konkur için "hey koşun" nidasıyla ajansları çalıştırıp çalıştırıp, sonra hiçbirini kabul etmemek gibi bir tavra karşı, zaman/emek kaybına meydan vermemek için firma konkura katılan ajanslara belli bir ödeme yaparmış. böylece işler bu kadar kolay çöpe atılmazmış. şimdi bu uygulama kalktığı için müşteri pişkinlikle birçok ajansı konkura çağırıp sonra da "hiçbiri içime sinmedi, dağılın, amcaoğluna yaptırıcam ben daha ucuza" diyebiliyor. fiyat kırdırmak isteyen müşterilere de, böyle trişkadan konkurlara karşı da önlem alıp ortak bir tavir sergilenmeli. mesela bu konuda mimli müşterinin konkuruna, çağırdığı hiçbir ajans gitmemeli misal...

    ezcümle, ihtimaller dahilinde derim ki, dilinizi eşek arısı soksun; konkurunuz top misali bahçeye kaçsın da alamayın!
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap