4 entry daha
  • herhangi bir deney tasarımının belkemiğidir. deney, sonucu öngörülerek yapılması gereken birşeydir. aklınızda bir model vardır. bu modele göre iki farklı koşul, sizin gözlemleyeceğimiz bir değişkende fark yaratacaktır. fark varsa modeliniz desteklemiş olur, fark yoksa ise deneyinizin tasarımına göre, modeliniz zayıflamış, tercihen çürütülmüş olur.

    deneyi yaparken modeli kurarken yanıldığınızı, bu farkın olmayacağını varsayarak deney sonucunu değerlendirirsiniz. bu sıfır hipotezidir. bunu reddetmeye çalışırsınız. bunu ne kadar iyi başaramazsanız, o kadar modeliniz desteklenmiştir.

    bu sadece insan aklının çalışma şekline değil, kültürüne de tamamen ters bir durumdur. siz bir fark öngörüp deneyi yaptığınızda, farkı göstermek varken, neden önce yanıldığınızı varsayıp sonra da yanıldığınızda yanıldığınızı ispata çalışasınız ki? bu kulağını tersten göstermek değilse nedir?

    oysa insan aklı, modeli fark öngördüğü için, fark olduğunu kabul etmeye zaten teşnedir. kulağınızı düzden göstermek için, fark göstermek için, yola çıkar ve “başarılı” olursanız anlamlı olmayan farkları delil kabul edersiniz. başarısız olursanız, alternatif açıklamalara sarılır, “var olması gereken” farkı neden gösteremediğinizde odaklanırsınız. gösterecek yeni deneyler ve açıklamalar peşinde koşarsınız. yani sıfır hipotezini reddetmek için yola çıkmazsanız deney sonucunu alınca ancak “haklı çıkarsınız” asla yanılamazsınız. e yanılmayacağınız en baştan belli ise neden deney yapıyorsunuz ki?
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap