3 entry daha
  • trabzonspor'un en eğlenceli günlerinin, siyah kuşak forma giymiş, ismi hamdi san 4 dan'a kadar çıkmış bir yiğitti. avrupa ve dünya da bir çok isim yıllarca forvet oynayıp daha sonra pekiştirdikleri futbol bilgisi ile defans mevkiine transfer olup takımı geriden yönetirken, hamdi uzun yıllar defans oynayıp bir sabah yatağından forvet olarak kalkmıştı.

    bir çok önemli avrupa kupası maçında rakibi gerek görünümü gerekse yediği çalımlarla şaşırtırdı. öyle ki, hamdi'ye çalım atan avrupa'lı meslektaşları çalım sonrası hamdi'nin kendisini ssk'da ameliyat kuyrugu beklerken kalp krizi geçiren hasta gibi yerden yere vurması sonrası insan olarak geriye bakma zorunluluğu hissediyor, hamdi'nin yakın silah arkadaşları ( kemal, soner, ve ünal ) hemen araya girip topu kapıyordu. bu taktik ile trabzonspor uzun yıllar ekmek yedi.

    sadece rakibin pozisyonunu bozuyor dersek haksızlıgın dik alasını yaparız. 90 - 91 sezonunda nam-ı bugün dünyayı kasıp kavuran, ispanya'nın trabzonspor'u olan barcelona'yı avni aker'in çimlerine attığı golle gömen hamdi aslan oldu.
    bir sonraki yıl uefa kupasında trabzon avni aker'de trabzonspor'u zagrep takımının elinden alan ve turu getiren yine hamdi oldu. hele ertesi tur fransa liginin tgv'si lyon'a avni aker'i dar edip golünü atması.. fransızlar ünal'a o dönem kara tren lakabını takmışlardı. gene hami için bombacı demişlerdi. hamdi ise onlar için hala lost'ta bulunan black smoke gibi gizemli, nereden gelip nereye gittiği meçhul bir güç.

    hamdi'nin attığı goller bir yana bir de sert futbol oynama özelliği vardı. takım kora kor mücadele ettiği zaman hamdi bir yanardağ gibi oluyordu ve rakibin üzerine yağıyordu. unutmuyorum, unutturmuyorum. 1992 yılında ligin 6. haftasında oynanan ve hala her saniyesini yağadığım ve hatırladığım galatasaray - trabzonspor maçında izlemiştim hamdi'yi. hani ilk yarının ortasında galatasaray'ın 9 kişi kaldığı, 75 de 1-0 öne geçip, 92. dakika da cyzio nun attığı golle 1-1 berabere kaldığı maç. hamdi o maç çok can yakmıştı. o dönemin sabisi okan defans oynayan hamdi ile eşleşmişti. okan o dönem çok daha az koşup tekniği ile işi götüren, rakibi çalım manyağı yapan bir futbolcu. okan maçın başında 2-3 çalım atınca hamdi'nin kara kaplı defterine girdi. ilk yarının sonunda ve ikinci yarının başında hamdi tarafından iki kere taça çıkarılan okan golün ortasını yeni açığıon kapalı tribünler tarafından hamdi'ye üst üste 3 çalım atarak yapmıştı.
    hamdi'nin intikamı çok acı oldu.
    daha önce örneğini ancak sikindirik bir arap müziği ile harmanlanmış ilginç futbol olaylarında gördüğüm bir pozisyon yaşandı. hatta orada bile yaşanmadı ulan? hamdi kendi yarı sahasından topla çıkıyor, topla ilerlerken kendisine pres yapan iki galatasaray oyuncusuna faul yapıyor, galatasaray'lılar yere düşüyor, ama faulü kazanan ve hakem'e itiraz eden hamdi oluyordu. hele bir de maç sonu vardı ki.. 90. dakika da kalli'nin zaman geçirmesi için oyuna aldığı boliç'e numaralı tribünler önünde ryu'nun blanka'ya çektiği gibi bir combo çekiyor orada kaptırılan top gol oluyordu. golün aslan payı hamdi'ye yazılıyordu..

    konu çok dağıldı. hamdi 2 senedir bayan milli takım sorumlusu. bir ara ne hikmetse paso romen bayan milli takımından 7-8 gol yiyen bayan milli takımının umudu. ya iyi futbol oynatmanın sırrını buldu, ya da ulan bu ibneler bize attı mı 7 den 8 den aşşağı atmıyor, başkası ile oynayalım diyerek işin kolayına kaçtı
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap