• carlo ginzburg, avcı, pastoral toplumlar ve sonrası tarım toplumlarında ölüler diyarına yolculuk'un temel izlek olduğunu söyler. hatta ginzburg bunun, iskitler başta olmak üzere m.ö 8. yüzyılda başlayan şaman asya- avrasya kavimlerinin batıya doğru göçleriyle avrupa'ya geldiğini iddia eder. buradan doğu çin'den batı iskandinavya'ya kadar ortak ve benzer bir takım sanatsal figürler hakkında da bilgi sahibi oluruz.
    daha ilginç bir şeyde söyler ginzburg, bu ana izleğin tezahürlerinden birisinin yunan mitolojisi dahil pek çok mitolojideki kalıntısının yaralı bacak, delik ayak, hassas topuk, kayıp ayakkabı gibi topallığında ölümü işaret ettiğini söyler. sonra örneklerini yunan mitolojisinden örnek getirir:
    oidipus, perseus, iason, theseus, herakles, akhilleus, philoktetes, empedokles gibi figürlerin, hatta cinderella masalı ya da çin turna dansı gibi motiflerin simgesel anlamının ölüler diyarına yolculuk olduğunu söyler.
    canlıların simetrik olduklarından yola çıkarak insanların iki ayaklı simetrisini bozan şeyin topallık olduğunu bu, bedenin öz imgesine ters durumun dolayısıyla da topallığın mecazi olarak yok oluşa temas etmek olduğunu söyler. bu arada levi-strauss'un topallığa dair mitleri mevsim değişikliğine bağladığını ginzburg'un bunu reddettiğini de söyleyelim.

    ginzburg italyancası "storia notturna", ingilizcesi "ecstasies : deciphering the witches' sabbath" kitabında anlatıyormuş bunları.
    perry anderson'un kitap üstüne yazılmış bir eleştiri yazısından yararlandım bu entryi girerken. türkçe'ye çevrilmesini beklediğimizi söylerek aksak timur ya da keyser soze'yi değil, aklıma gelen topal karakterler ve topallamak ile ilgili bir kaç şey çiziktirelim:

    ilk karakter topal ali, hepimizin hocası * nalbantoğlu'nun daimon'u anlatırken ince memed'e sempati duymasına rağmen daimonuna kendini kaptırdığı için memed'in yakalanmasına yol açtığını söylediği topal ali:
    " karda gözüm almaz. bana toprak gerek" demesine rağmen en iyi bildiği işi yapan yapan topal ali...

    ikinci karakter:
    "onu tanıyoruz :
    avlunun içinde
    kapının solundaydı.
    ve altı yaşında
    dalından düştü yunus,
    topallığı ondandır.

    öküzler topalları sever,
    çünkü topallar ağır yürürler.
    öküzler topalları sever,
    ceviz ağaçları sevmez topalları :
    çünkü topallar sıçrayamazlar yemişlere,
    çünkü üzerlerine çıkıp
    silkeleyemezler dalları.
    ceviz ağaçları sevmez topalları..." *

    son olarak da arkadaş z özger'in kurdeşen şiiri-ki kendisini anlatır-

    "sağ bacağım topaldır benim ve
    incelmiştir
    onun için incedir yüreğim"
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap