8 entry daha
  • hakkında yazılanlarla ne çelişkili bir dünyada yaşadığımızı bir kez daha hatırlatan kitap.

    tuhaf bir milletiz. türk filmi izlerken hülya koçyiğit'i hamile bırakan ediz hun'a kızarız. ardından hamile ve yalnız başına kıyı kasabasına yerleşmek zorunda olan hülya koçyiğit'e acırız. kasabada ona kötü davranan kasaba gençlerine tu kaka deriz. film boyunca ağlar ağlar ediz hun'a küfrederiz. sinemadan çıkıp da gerçek hayata dönünce de "orospuya bak yatmadığı kalmamış" deriz hem kadınlar hem erkekler olarak.( kendimi ve bunu yapmayan insanları saf dışı bırakıyorum)

    keza cinsel ilişkiyi yaşarken " aman abi fazla yakınlaşmadan, duygusallaşmadan olsun bu işler" modunda takılırız. sonra yalnızlığımız ve sevgi eksikliğimizi bir nebze olsun dindirmek için sözlük v.b platformlarda yazılar yazarız. gerçek olamayacak kadar güzel bu aşkı anlatan kitabı öve öve bitiremeyiz. lakin gerçek hayatımızda bir adım yakınlaşmaktan deli gibi korkarız. sevmekten korktuğumuz yetmezmiş gibi sevenlerden de kaçarız. hatta onları aciz, küçük, biçare görürüz...
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap